Af­ri­ka kı­ta­sı­nın ge­le­ce­ği yer­kü­re­mi­zin kü­re­sel ge­le­ce­ği de­mek­tir. İlgi gös­ter­mek için in­san­lık geç kaldı. Buna rağ­men po­zi­tif gör­mek ve dü­şün­mek ilk adım ola­cak­tır.
2050 yı­lın­da kı­ta­da iki buçuk mil­yar insan ya­şa­ya­ca­ğı tah­min edi­li­yor. Yani Dünya nü­fu­su­nun dört­te bi­ri­nin yurdu ola­cak. Ye­ral­tı zen­gi­ni, geniş alan­la­ra sahip tarım ve zi­ra­at en mo­dern şe­kil­de ge­li­şe­bi­lir.
Alt­mış yıl­la­rın­da res­men sö­mür­ge­ci­lik­ten kur­tu­lan kıta, Av­ru­pa’dan sanki tek bir bütün ülke gibi gö­rü­lü­yor. Hal­bu­ki kı­ta­da elli dört mil­let, dev­let var ve iki bin dil ko­nu­şu­lu­yor.
İç sa­vaş­la bo­ğu­şan, zen­gin ye­ral­tı kay­nak­la­rı olan, si­ya­sal ya­pı­sı yer­leş­miş, yol­suz­luk­la dik­ta­tör­ler­le idare edi­len ve eko­no­mi­de hayli iler­miş ül­ke­ler var.
Av­ru­pa kı­ta­yı sö­mür­dü­ğü için ilk önce so­rum­lu. İnsan­la­rın aç­lık­tan, se­fa­let ve sa­vaş­lar­dan do­la­yı kı­ta­yı terk et­me­le­ri­ne engel olmak için, bu kı­ta­ya ya­tı­rım yap­mak zo­run­lu­dur.
Medya ve basın, kı­ta­yı yal­nız may­mun­la­rın ya­şa­dı­ğı iz­le­mi­ni veren bel­ge­sel film­le­ri ve ra­por­la­rı gös­ter­me­yi bı­rak­ma­lı­dır.
Af­ri­ka, be­yaz­la­rın ma­ce­ra hi­kâ­ye­le­ri­nin geç­ti­ği Hol­y­wo­od film­le­rin­den iba­ret de­ğil­dir. Av­ru­pa­lı­la­rın de­di­ği gibi kara değil, tam ter­si­ne gü­neş­li, ay­dın­lık bir kı­ta­dır. Ya­ba­ni Af­ri­ka, diye ya­yın­la­nan bel­ge­sel­ler­de yal­nız vahşi hay­van­lar gös­te­ri­li­yor. Hay­va­nat bah­çe­le­rin­de beyaz gö­rev­li­ler var, yer­li­le­re bu imkân dahi ve­ril­mi­yor.
Bu sa­tır­la­rı Bart­ho­lomäus Grill’in yaz­dı­ğı,
Af­ri­ka! Bir kı­ta­nın ge­le­ce­ği­ne ge­ri­den bakış, Rückb­lic­ke in die Zu­kunft eines Kon­ti­nents, ki­ta­bı­na da­ya­na­rak ya­zı­yo­rum.
Yazar 1954 yı­lın­da Obe­ra­udorf ken­tin­de (Bav­ye­ra Eya­le­ti) dün­ya­ya gel­miş, fel­se­fe, sos­yo­lo­ji ve sanat ta­ri­hi oku­muş. Kırk yıl DIE ZEIT ve Der Spi­egel ga­ze­te­le­rin mu­ha­bi­ri ola­rak haber ve ma­ka­le­ler ya­zı­yor. Bütün kı­ta­yı do­la­şı­yor, in­san­lar­la bi­re­bir, yüz yüze ko­nu­şa­rak ra­por­la­rı­nı ile­ti­yor.
Para se­ver­ler kı­ta­yı sö­mür­me­den ada­let­li ti­ca­ret yap­ma­lı­dır. Kı­ta­da en­düst­ri, eko­no­mi, tarım ve zi­ra­atı yok ede­rek, kendi mal­la­rı­nı ucuz şe­kil­de sa­tı­yor­lar. Ta­vu­ğun iyi kı­sım­la­rı Av­ru­pa’da ka­lı­yor, ka­nat­la­rı Af­ri­ka’ya gön­de­ri­li­yor.
El­le­rin­de do­ğa­yı ko­ru­ya­cak bilgi, araç gereç ol­ma­dı­ğı bi­lin­di­ği halde, plas­tik ve diğer elekt­ro­nik gereç hur­da­la­rı gön­de­ri­li­yor. Bun­la­rın ver­di­ği kim­ya­sal et­ki­ler­le ça­lı­şan­lar hasta olu­yor.
Bazı ül­ke­le­ri idare eden yer­li­ler de kendi cep­le­ri­ni ve ya­kın­la­rı­nı zen­gin edi­yor. Dünya ül­ke­le­ri sö­mür­ge ve köle ti­ca­re­tin­den sonra, hür­ri­yet­le­ri­ne ka­vu­şan ül­ke­le­re yar­dım et­me­li, dikte eden ik­ti­da­rı elin­de tu­tan­la­rı des­tek­le­me­me­li­dir.


Tam yer­kü­re­de makas açığı büyük, yani zen­gin ve fakir sı­nıf­lar ge­li­şi­yor, orta sınıf yok olu­yor. Fakat bu durum Af­ri­ka’da daha be­lir­li. Fakir sınıf ço­ğun­luk ve açlık ya­şı­yor. Ço­cuk­lar okula gi­de­mi­yor, halk içme suyu dahi bu­la­mı­yor.
Dünya ül­ke­le­ri kı­ta­da alt yapı in­şa­sı, yol­lar, bi­na­lar ve iş yer­le­ri açı­yor. Ara­la­rın­da Çin ve Tür­ki­ye’nin geç­ti­ği ül­ke­ler var. Ya­tı­rım yapan ül­ke­ler, yer­li­le­rin ve kendi ti­ca­ret çı­kar­la­rı­nı den­ge­li yap­ma­ya devam et­me­li­dir.
Göç­ler baş­la­ma­dan önce kı­ta­ya yar­dım et­me­nin Av­ru­pa’nın ge­le­ce­ği ol­du­ğu gö­rül­sey­di, bu­gün­kü dram ya­şan­maz, Ege ve Ak­de­niz bin­ler­ce genç in­sa­nın me­zar­lı­ğı ol­maz­dı.
Be­yaz­lar, halk grup­la­rı­nı kış­kır­ta­rak, ku­tup­la­ra ay­rıl­ma­la­rı­na sebep ol­ma­ma­lı­dır. İç sa­vaş­la­ra zemin ha­zır­la­yıp, silah sa­tı­şı­na devam etmek, ge­ze­ge­ni ge­lecek ne­sil­ler için ya­şan­maz hale ge­ti­rir.
Af­ri­ka hal­kı­na el­le­ri­ne önce İncil’i ver­me­yen ciddi şe­kil­de yar­dım­da bu­lu­nan sivil ku­ru­luş­lar var. Bun­la­ra üye ola­rak, bağış ya­pa­rak yar­dım eden Av­ru­pa’nın ge­le­ce­ği­ne yön ver­miş olur.
Die TAZ PAN­TER vakfı, basın öz­gür­lü­ğü ve çe­şit­li­li­ği­ni des­tek­li­yor. Çı­kar­dı­ğı Kıta Ko­nu­şu­yor, der­gi­sin­de Af­ri­ka­lı ga­ze­te­ci­ler ma­ka­le ya­zı­yor. Ga­ze­te­ci­le­rin top­lan­dı­ğı, bu­luş­tu­ğu et­kin­lik­ler ya­pı­lı­yor. Şim­di­lik on beş ülke ka­tı­lı­yor, ge­niş­let­me amaç­la­nı­yor. Buna ben­zer pro­je­ler resmi ku­ru­luş­lar ta­ra­fın­dan des­tek­le­ne­bi­lir. Fe­de­ral Al­man­ya Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı pa­ra­sal yar­dım ya­pı­yor.
Oku­du­ğum bu kitap ve dergi gibi ya­yın­lar okur­la­rı ay­dın­la­tır, in­san­la­rın ya­şa­mı hak­kın­da bilgi edin­me­le­ri­ni sağ­lar. Sorun ve prob­lem­le­ri yaz­may­la iş bit­mez, çözüm öne­ri­le­ri de dile ge­ti­ri­lir. Kı­ta­da yal­nız hay­van­la­rın ya­şa­ma­dı­ğı an­la­tıl­mış olur.
Ya­şa­dı­ğı­mız in­ter­net ça­ğın­da artık hiç­bir ülke sı­nır­la­rı­na duvar ve demir par­mak­lık­lar öre­rek yal­nız ya­şa­ya­maz. Ge­lecek ne­sil­ler dünya va­tan­da­şı ol­ma­yı öğ­re­necek ve ona göre so­rum­lu dav­ra­na­cak­lar­dır.
Yir­min­ci yüz­yı­lın en ta­nın­mış, kı­ta­nın hür­ri­ye­ti için mü­ca­de­le eden Nel­son Man­de­la’nın arzu ve ha­ya­li Güneş Af­ri­ka Cum­hu­ri­ye­ti’nde de ma­ale­sef ger­çek­leş­me­miş­tir. Küçük elite grup zen­gin, var­lık­lı yaşam sü­rer­ken, büyük ço­ğun­luk fakir sınıf yok­sul­luk, açlık ve se­fa­let için­de ya­şa­mak­ta­dır.
Kaps­tadt’ta ya­şa­yan yazar Grill, Af­ri­ka halk­la­rın­dan in­san­lı­ğın öğ­re­ne­ce­ği çok şey var, ge­le­ce­ğe umut­la ba­kı­yo­rum, diyor.
Bu ma­ka­le­yi ya­zar­ken olum­lu bir haber du­yul­du. Af­ri­ka’da beş ül­ke­de mR­NA-Co­vıd aşısı üre­ti­lecek. Bunun için Al­man­ya başta olmak üzere Av­ru­pa tek­no­lo­ji ve sağ­lık ele­man­la­rı ko­nu­sun­da yar­dım edecek.
İnsan­lı­ğın ya­şa­dı­ğı başka bir ge­ze­gen yok. Barış ar­zu­su­nu ül­ke­ler sı­nır­la­rı­nı aşa­rak, ge­niş­let­me­li­dir­ler. Bunu, yıl­lar önce in­ter­net henüz yok iken gören büyük in­sa­na selâm olsun.
Yurt­ta barış, Dün­ya­da barış! Mus­ta­fa Kemal Ata­türk

Hoşça kalın!