Arap­ça’dan Türk­çe’mize giren akıl ke­li­me­si­nin lügat an­la­mı : “ Dü­şün­me ve an­la­ma gücü; in­sa­na has olup her­kes­te de­ği­şik de­re­ce­le­ri bu­lu­nan ma­ne­vi kud­ret; us, bel­lek, ha­fı­za, öğüt, salık ve­ri­len yol.” ola­rak geçer.

Dünya Ge­ze­ge­nin­de ya­şa­yan can­lı­la­rın için­de ye­ga­ne akıl­lı olan türü in­san­dır. İnsan diğer ya­ra­tık­lar­dan akıl­lı olma özel­li­ği ile bütün diğer mah­lu­ka­ta karşı bir üs­tün­lük sağ­lar ve on­la­rın üze­rin­de ha­ki­mi­yet kurar. Ak­lı­nı kul­la­nan top­lum­lar­da refah se­vi­ye­si ve mut­lu­luk oranı da o de­re­ce yük­sek­tir. İnsa­nın zeka se­vi­ye­si fev­ka­la­de yük­sek ola­bi­lir, ama o ze­ka­yı kul­la­na­ma­dık­tan sonra hiç­bir işe ya­ra­maz. İmma­nu­el Kant: “ Ay­dın­lan­ma ki­şi­nin kendi ak­lı­nı kul­lan­ma­ya cüret et­me­si­dir.” de­miş­tir. Bu me­yan­da Des­car­tes ise : “ Akıl kafi de­ğil­dir, asıl hüner onu ye­rin­de kul­lan­mak­ta­dır.” diye vur­gu­la­mış­tır.

Kişi edin­di­ği tec­rü­be­ler ve elde et­ti­ği be­ce­ri­ler ile baş­ka­la­rı­na da yar­dım­cı ol­ma­lı­dır. Ata­la­rı­mız : “ Akıl akıl­dan üs­tün­dür.” de­miş­ler­dir. Ber­nard Shaw ise : “Akıl­lı adam ak­lı­nı kul­la­nır, daha akıl­lı adam baş­ka­la­rı­nın da ak­lı­nı kul­la­nır.” di­ye­rek baş­ka­la­rı­nın görüş ve dü­şün­ce­le­rin­den de fay­da­lan­ma­mı­zın ge­rek­li ol­du­ğu­nu be­lirt­miş­tir. 

Bir in­sa­nın en de­ğer­li bi­rin­ci de­re­ce­de­ki ha­ya­ti­yet un­su­ru ak­lı­dır. Kişi kör, sağır, dil­siz hatta felç­li ola­rak ya­şa­ya­bi­lir. Ama akıl me­le­ke­si­ni kay­be­den kişi fi­zik­sel ola­rak ha­ya­ti­ye­ti­ni devam et­ti­re­bi­lir. Fakat o kişi ne ye­di­ği­ni, ne iç­ti­ği­ni, ne­re­de gez­di­ği­ni, ne de ne yap­tı­ğı­nı ke­sin­lik­le bi­le­mez. Adeta bir ya­şa­yan ölü me­sa­be­sin­de­dir. Kişi Allah’ın ver­di­ği bu ni­me­tin kıy­me­ti­ni bil­me­li, onu iyi­lik­te, doğ­ru­luk­ta, gü­zel­lik­te ve top­lu­mun men­fa­at­le­ri doğ­rul­tu­sun­da kul­lan­ma­lı­dır. Hayır ve şerri aklı sa­ye­sin­de ayırt ede­bil­me­li­dir. Akıl­lı ki­şi­ler, akıl­lı ki­şi­ler­le dost­luk kurar. Ata­la­rı­mız : “ Ap­tal­dan öpü­cük ala­ca­ğı­na, akıl­lı­dan tokat ye daha iyi.” de­miş­ler­dir.

“Akıl yaşta değil baş­ta­dır” der­ler. Fakat o aklı başa ge­ti­re­nin de yaş ol­du­ğu­nu söy­ler­ler. İnsan her geçen gün ol­gun­laş­tık­ça ha­ta­la­rı­nı dü­zel­tecek, ruhu te­ka­mül edecek, çev­re­si­ne daha fazla ışık ve­recek, mü­kem­mel bir insan olma yo­lu­na gi­re­cek­tir. De­vam­lı ak­lı­nı kul­lan­dık­ça ha­fı­za­sı dinç ka­la­cak­tır. 

Akıl­lı insan aynı za­man­da çok oku­yan insan ol­du­ğun­dan çev­re­si­ne karşı da bilge kişi olma du­ru­mun­da ka­la­cak­tır. İnsa­nın kes­kin veya üstün ze­ka­lı ol­ma­sı önem­li de­ğil­dir. Mühim olan her zaman, her yerde ve her du­rum­da ak­lı­nı kul­lan­ma­sı­dır. Ki­şi­nin ak­lı­nı kul­lan­ma­sı hem kendi men­fa­ati­ne, hem de amme men­fa­ati­ne­dir.

Sa­tır­la­rı­mı­zı Va­uve­nar­gu­es’in şu güzel sö­züy­le son­lan­dı­ra­lım.
“ Doğru iş­le­me­yen akıl, kes­kin­miş neye yarar; sa­atin iyi­li­ği koş­ma­sın­da değil, doğru git­me­sin­de­dir.”

---------------------- ŞİİR KÖŞESİ----------------------

                KAR­DE­LEN

Belki dağ­la­rım­da kır çi­çek­le­ri açar
Uy­ku­ya da­lar­da duy­maz­sın se­si­ni çiğ­dem­le­rin
Anı­lar vus­la­ta kal­kın­ca göz ya­şım­dır yağ­mur­la­rım
Ak­şa­mı son bulan güneş al­tın­da kar­lar erir­ken.

Bir des­tan yazar sev­da­mı­za gün­düz gece
İsmin kor ateş gibi yakar du­da­ğı­mı hece hece
Bir gün gelir vus­lat son bulur diye
Yalan dün­ya­mı viran ettim bu gece.

Ne ara­dı­ğı­mı bil­me­den sende bul­dum
Aş­kın­la deli di­va­ne sar­hoş oldum
Ben hey sev­da­lım sana vu­rul­dum
Kar­lar al­tın­da gü­ne­şe has­ret kar­de­len gibi.

Hü­se­yin ZEY­BEK – DİDİM

--------------------------------------------------------------

                 KUBİLAY

Bi­lir­sin, Ata­türk cum­hu­ri­ye­ti
Ne şart­lar al­tın­da kurdu Ku­bi­lay
İpten çekip aldı bu mem­le­ke­ti
Mil­let­le kah­ra­man ordu Ku­bi­lay.

Elem­le, çi­ley­le örül­dü Kozan
Has­ret­le di­yar­dan di­ya­ra tozan
Kanlı bir ka­lem­di ka­de­ri yazan
O yıl­lar çe­tin­di, zordu Ku­bi­lay.

Mem­le­ket aş­kı­na yola ko­yul­du
Aradı ça­re­yi bi­lim­de buldu
Aydın’da aydın bir öğ­ret­men oldu
Aşkı ilmek ilmek ördü Ku­bi­lay.

Yü­rü­dü ata­nın her an izin­de
İçinde he­ye­can, der­man di­zin­de
Dev­ri­min ay­dın­lık nuru yü­zün­de
Asker Oca­ğı­na vardı Ku­bi­lay.

İrtica hort­la­mış bir sabah erken
Nasıl da ce­sur­du ona dur der­ken
Ha­ya­ta va­kit­siz veda eder­ken
Me­ne­men sa­ğır­dı, kördü Ku­bi­lay!

Yü­zü­nü ka­pa­dı mavi gök­yü­zü
Ka­ran­lık kap­la­dı bir­den gün­dü­zü
Hıç­kır­dı ca­mi­si, av­lu­su, düzü
Ce­ha­let ne menem gördü Ku­bi­lay.

Da­ğıl­dı ül­ke­den ölüm uy­ku­su
Bir ışık kap­la­dı büyük ulusu
Hay­kır­dı aş­kı­nı yürek do­lu­su
Ay­rı­lı­ğı yere serdi Ku­bi­lay.

Ah­met­ler, Meh­met­ler; Se­yit­le­rin­ce
Bağ­rı­na bas­tı­ğı şe­hit­le­rin­ce
Yü­rek­ten ya­kı­lan ağıt­la­rın­ca
Top­ra­ğın gön­lü­ne girdi Ku­bi­lay.

Böy­le­ce dev­rim­ler aldı de­mi­ni
Öm­rün­ce kay­bet­mez hiç öne­mi­ni
Na­mu­su üs­tü­ne içip ye­mi­ni
Mil­let ni­ha­ye­te erdi Ku­bi­lay.

Cum­hu­ri­ye­ti­miz min­net­tar sana
Şe­ha­det ma­ka­mı yurda bak­sa­na
O gün­den bu­gü­ne aziz va­ta­na
Kaç bin­ler ca­nı­nı verdi Ku­bi­lay.
Salih ERDEM - AYDIN

-------------------------------------------

      ÖZ­LE­MEZ­SEN ÖZ­LE­ME

Göz­den ırak­ta dur­mak do­kun­mu­yor­sa cana
Çı­ka­rı­ver ak­lın­dan yü­re­ğin­de giz­le­me
Söy­le­nen sözde saklı dü­şü­nün­ce her mana
Mih­man olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Gün kı­say­ken ge­ce­ye uza­mı­yor ışığı
Usan­dı­rır de­miş­ler çok fazla naz aşığı
Hep ke­nar­da du­ra­nın dol­du­rul­maz ka­şı­ğı
Fer­man olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Ku­rut­tu­ğun şu top­rak yağ­mur­lar­la gö­ver­sin
Gök­ten üç elma düş­sün seven mu­ra­da ersin
Dert be­nim­se al­dır­ma şi­fa­yı Allah ver­sin
Şaman olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Biç­mek için ekini önce tohum eki­lir
Alev­ler­de yan­ma­dan hiç sevda mı çe­ki­lir
Fır­tı­na­ya tu­tu­lan elbet dibe çe­ki­lir
Liman olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Kı­ya­met mi ko­pa­cak aylar geçse ara­dan
Uza­yıp gitse yol­lar ge­lin­me­se ora­dan
Kerem Aslı de­ği­liz, âdem işte, sı­ra­dan
Umman olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Gü­ve­nip yıl­dız­la­ra gü­ne­şi­ni kay­bet­me
Par­la­ma­yı bek­ler­ken ruh eşini kay­bet­me
Küle dön­me­sin kal­bin ate­şi­ni kay­bet­me
Duman olma gön­lü­me, öz­le­mez­sen öz­le­me.

Şe­ri­fe APAY­DIN – İZMİR

-------------------------------------------------

            GEL­MEZ GİBİ

Bir var­mış bir yok­muş hayat masal gibi
Ya­şa­yan hayal olur bir daha gel­mez
Ha­yat­ta ömür akar gider su gibi
Ömrü suyu boşa har­ca­ma­ya gel­mez.

Ço­cuk­luk genç­lik yaş­lı­lık üç gün gibi
Ömür­de dün bu gün belki yarın gel­mez
Ölüm vak­tin­de gelir geç kal­maz gibi
Ruh uçar beden top­ra­ğa girer gel­mez.

Arı olmak güzel bal arısı gibi
Ömür­de eşek arısı ol­ma­ya gel­mez
Dokuz mil­yar sene arı arı gibi
Dün­ya­da na­mu­su ar ı boz­ma­ya gel­mez.

Çiçek olun pe­te­ğe dolun bal gibi
Dünya kü­pü­ne sirke ol­ma­ya gel­mez
Se­ven­ler se­vi­len­ler kum­ru­lar gibi
Ev­le­nin hayat bekar dur­ma­ya gel­mez.

Yon­tul incel kı­rıl­ma kur dal gibi
Dün­ya­da dal­sız mey­ve­siz ol­ma­ya gel­mez
Var mı hayat veren güneş gibi
Can veren Hakkı an unut­ma­ya gel­mez.

Fuat GÜR­SOY - AYDIN

--------------------------------------------

       DÜNYA BA­RI­ŞI

Dünya ba­rı­şı adına ne ya­pıl­sa az
Her ülke barış or­ta­mı­nı ko­ru­ma­lı
Katkı sağ­la­ma­lı dünya ba­rı­şı­na
Savaş, kavga anlık olup bitti ol­mak­tan çıkıp
Ateş ce­hen­ne­mi­ne dön­me­me­li gü­ze­lim dünya
‘'Yurt­ta barış, dün­ya­da barış''
Büyük ön­de­ri­mi­zin pa­ro­la­sı

Tüm ül­ke­ler dünya ba­rı­şı­na katkı yapıp
Ba­rı­şın sevgi ağa­cı­nı ev­ren­sel bü­yüt­me­li
Dar gel­me­me­li koca dünya in­sa­noğ­lu­na
Barış için­de in­san­lık ayıbı ol­ma­dan
Gü­zel­ce,top­lum­sal ya­şa­mak
Ulus­la­ra­ra­sı hak­la­ra kar­şı­lık­lı saygı
Sevgi dolu ba­rış­çıl bir dünya her­ke­sin hakkı...

İlhan KO­RU­YU­CU – AKHİSAR