Türkçe bir kelime olan alışkanlık kelimesinin sözlük anlamı ; “ İş ve davranışların sürekli tekrarlanması sonucu ortaya çıkan davranış; alışmış olma hali” olarak geçer. Aynı şartlar altında aynı hareketlerin yapılması, insanda alışkanlık denen şeyi meydana getirir.
    Çocuk büyüdükçe öğrenerek ve isteyerek emeklemek, yürümek, koşmak, yüzmek, bisiklete binmek, konuşmak, yazı yazmak gibi hareketleri müteaddit defalar yaparak alışkanlık kazanır. Kişi bu hareketleri öğrendikten sonra ömrünün sonuna kadar bir daha unutmaz.
    Alışkanlıkları, iyi alışkanlıklar ve kötü alışkanlıklar diye ikiye ayırabiliriz. Çocukluk ve gençlik yaşlarında alışkanlıkların çoğu kazanılmış olur. Alışkın olduğu hareketleri yapan bir kimse haz duyar; yapmayan kimse elem duyar. “Çalışma ve işleme alışkanlığı” denilen alışkanlığın bir kimsede meydana gelmesi o kimse için çok önemlidir. Zihinle ve vücutla çalışma alışkanlığını almış olanlar hiç durmadan çalışırlar ve iş çıkarırlar. Bu alışkanlığın sayesinde hem kendilerine hem de topluma faydalı olurlar. İyi alışkanlıklar toplumun kalkınmasına ve ileri gitmesine yardım ederler.
    Belirli bir hareket aynı koşullar altında ne kadar çok tekrarlanırsa o kadar hızla ve kolaylıkla yapılır. Bu hareketler yapıla yapıla otomatikleşir. Otomatik hareketlerin yapılmasında çaba ve dikkat harcanması azaldığından kişi uzun süre bu hareketleri yorulmadan yapabilir. Örneğin kendim saatlerce yüzerek kilometrelerce yol kat ettiğim halde hiç yorgunluk hissetmem.
    İyi alışkanlıkların yanında yalan söylemek, hırsızlık yapmak, haylazlık etmek, sigara içmek, alkol almak  gibi kötü alışkanlıklar da vardır. İnsan kötü alışkanlıklarından zıt alışkanlıklar kazanarak kurtulabilir. Veyahut da ülke çapında kötü alışkanlıklardan kurtulmak için açılan kampanyalara katılarak kötü alışkanlıklarından kurtulabilir. Örneğin Sağlık Bakanlığının sigarayı bırakma kampanyaları düzenlediği gibi. Kişi bu kampanyalara katılarak sigara içme alışkanlığından kurtulabilir. Çağlar öncesinden Epiktetos :  “Alışkanlıklara zıt alışkanlıklarla hakim olunur.” demiştir. Alışkanlıklardan kurtulmak için birinci derecede kişinin iradesi önemlidir. Kişi kuvvetli bir istekle alışkanlığından kurtulmak istemezse başarılı olamaz. Çünkü atalarımız : “ Alışmış kudurmuştan beterdir.” demişlerdir.
    İnsan alışkanlıklarıyla yaşadığına göre en iyisi kötü olan şeylere hiç alışmamaktır; benim sigara ve alkole alışmadığım gibi. Varsa kötü alışkanlıklardan hemen kurtulmak, iyi olan şeylere ise alışkanlık kazanmak için gayret etmeliyiz. Benim kitap okuma alışkanlığını küçük yaşlarda kazandığım gibi.
    Satırlarımızı Bacon’un şu güzel sözüyle sonlandıralım.
    “Madem ki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.”

                  ŞİİR KÖŞESİ

-----------------------------------------------------------

UYAN KOÇ YİĞİDİM 
ZAFER BİZİMDİR 

Yüce dağları toz duman bürüdü,
Mehmet düşmanları sildi süpürdü,
Yas tuttu yedi düvel çok uludu,
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.

Pusuda vuruldu Mehmet göğsünden,                            
Şehadet şerbetin içti zemzemden,
Şehit yazılmış alnına ezelden
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.

Düşmanlar yollandı Derk-i Esfel’e
Şehitler uğurlandı hep Firdevs’e,
Yazıldı tarihe silinmez harfle,
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.

Unutmaz bu millet cengâverleri,
Hak uğruna can alıp verenleri,
Ömer Halis’i, Olçok’u, Eren’i…
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.

Unutmaz bu millet Şehitlerini,
Savcı Selim’i Kaymakam Fatih’i
Fethi Sekin ile Nedip Cengiz’i…
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir. 

Bekir AYGÜL – AYDIN

----------------------------------

ŞEREF YÜCELTİR

Gün geçer, baki olan ömür de biter
Para yüceltmez insanı, şeref yüceltir
Bitsin diye beklenir de bitmez ki dertler
Zulüm yüceltmez insanı, şeref yüceltir. 

Ak kalem tutmayla kara çalınmaz
Kim alçaktır, kim yücedir bilinmez
Tökezleyip yere düşen sevilmez
Kibir yüceltmez insanı, şeref yüceltir.                 

Sıcak şimdi, daha yansa da her yer
Unutulsa kıyamet, bitmese yalan
İstemese gönüller ne bahar ne hazan
Akıl yüceltmez insanı şeref yüceltir,

Bir omur, bir haysiyet savaşımız bu
Çıplak ayaklarımız ama davamız bu
Sevdamız bu, kolumuz, kanadımız bu
Mevki yüceltmez insanı şeref yüceltir. 

   Şaban TUNCER - İZMİR

---------------------------------------------

MUTLU MUSUN ŞİMDİ ? 

Pembe hayallerle beni bıraktın 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 
Ruhumda çok derin yaralar açtın 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 

Ne sözler vermiştik birbirimize 
Ortak olacaktık dertlerimize 
Yıktın acımadan bu sevgimize 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim?             

Baktığım her yerde seni görürüm 
Dikenli olsa da sana yürürüm 
Sensiz yaşayamam inan ölürüm 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 

Hani hiç ayrılık yoktu bu aşkta 
Galip gelecektik biz bu savaşta 
Hep yaşayacaktı kalp denen köşkte 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 

Anı mı oldular tüm yaşananlar ?
Boşa mı aktılar gözlerden yaşlar? 
Melekler ağladı kahroldu kuşlar 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 

Bu aşka ömrümü adamıştım ben 
Sevdanı kalbime dokumuştum ben 
Her gece Allah’a yakarmıştım ben 
Mutlu musun şimdi güzel sevgilim? 
               
     Emin ÇELİMLİ - AYDIN

------------------------------------------------

BULUTLAR DA AĞLAR

Yanmak varsa gönül köşkünde
Buzluk ta buzda yanar unutma
Ayrılık varsa kaderimizin özün de
Yürekte köz de yanar unutma.

Ayrılıklar dem vurursa kervan göçün de                    
Kutup da sevdalar da yanar unutma
İki çift söz söyle de git vedanın sonun da
Kül de köz de yanar unutma.

Veda ederken gözlerime bak da öyle git
Arkan da gözü yaşlı birisini bıraktığını unutma
Sevgimizi sevdamızı unuta bilirsen unut
Gök kubbe altında bulutlar da ağlar unutma..

Hüseyin ZEYBEK - DİDİM

-------------------------------------------------

SEN DUYMUYORDUN

Sana gökkuşağını getirmek için gitmiştim        
Karanlığı ardımda bırakarak
Denizin mavisinden 
Gülümün pembesinden
Çiçeklerin sarısından 
Çalmıştım azar azar
Güneş ısıtırken yağmurun çığlıklarını
Susmuştu gökyüzü kırmızı susmuştu.
Ben susmuştum
Sen duymuyordun.

Şerife APAYDIN – İZMİR

--------------------------------------------

GELSEN DE OLUR GELMESEN DE 

Yıllar gelip geçti de beni sormadın
Ne yapıyor diyerek, aklın yormadın
Boşuna beklemişim, adam olmadın
Gelsen de olur artık, gelmesen de. 

Her an hatırladıkça mis gibi koktun                
İhtiyacım olunca, ortada yoktun
Sözlerinle can yaktın, zehirli oktun
Gelsen de olur artık, gelmesen de. 

Çok bezdirdin, üzüldüm, hem de derinden
Halime şükrettiğim, ben beterinden
Korusun bizi Tanrım, kötü şerrinden
Gelsen de olur artık, gelmesen de. 

Çünkü kıymet bilmedin, canımı yaktın
Acılar çoğaltıp, sel olup aktın
Ya da bomboş gözlerle, karşıdan baktın
Gelsen de olur artık, gelmesen de. 

Müjgan YILDIZAN- ISPARTA 
--------------------------------------------------

 ANKARALI KIZ 

Kaçan kurtulurdu inan elimden
Şu aşık halime şimdi bakınız
Niceleri gelip geçti kalbimden
Kalbimde sen durdun Ankaralı Kız. 

O tatlı gözlerle tatlıca bakan
Başka yere değil kalbime akan
Son hücreme kadar beni de yakan                
Ateşten bir nurdun Ankaralı Kız. 

Şiiri severim demiştin hani
Şiirime konu seçmiştim seni
Unutma dediğin zamanda beni
İnsafsızca vurdun Ankaralı Kız. 

Kötü kalplilerin her an korktuğu
Gölgesinde nice er uyuttuğu
Binlerce askerin nöbet tuttuğu
Aşılmaz bir surdun Ankaralı Kız. 

Bir şelale gibi dağda çağlayan
Esir alıp beni sana bağlayan
Beden ve ruhumu tümden dağlayan
Demirden Akkordun Ankaralı Kız

Ben kendi halime çok şaşıyorum
Bir kız bulamadım tek yaşıyorum
Yıllardır peşinden ben koşuyorum 
Sen beni çok yordun Ankaralı Kız.

    Albeni AKÇAY - NAZİLLİ