Aşk sözlüklerde : “ Sevgi, sevda, muhabbet, alaka.” olarak tanımlanır. Birine sevgi ve ilgi duyan kişiye erkekse aşık, kadınsa aşıka adı verilir. İnsanın yaratılışından itibaren aşk da var olagelmiştir. Edebiyat tarihimizde Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Hüsrev ile Şirin gibi yaşanmış büyük aşklar da vardır.
İnsanoğlunun hemen hemen hepsinde mutlaka bir aşk vardır. Kimisinde tabiat aşkı, kimisinde hayvan aşkı, bazılarında Allah aşkı, bazılarımız inkar etse de en azından gençlik yıllarımızda mutlaka bir kadın aşkı yaşamıştır.
Aşkın lehinde ve aleyhinde binlerce söz söylenmiş olmasına rağmen aşk hiçbir zaman gündemden düşmemiştir. “ İnsan bir defa aşık olurmuş” derler. Tolstoy ise : “ Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır.”, Mevlana Hazretleri ise : “ Aşkı, aşktan başka bir şey söndüremez.”demişlerdir. Aşk dillerimizde şarkıdır, türküdür, şiirdir.
Kalpleri tutuşturan ateştir. Aşkı yakalanmak çok kolaydır, fakat ondan kurtulmak ise çok zordur. “ Aşk ağlatır, dert söyletir.” derler. “ Aşk olmayınca meşk olmazmış.” Hemen hemen bütün aşıklar şairdir. Bu meyanda Voltaire : “ Dünyada, aşkın aşıkları şair yapmadığı hiçbir yer yoktur.” der.
Aşkın asıl temeli hoş görmek ve affetmektir. Aşk merhamettir, iyiliktir, güzelliktir. Bu duygu insanlarda olmasa idi belki yaşamanın ne zevki, ne tadı, ne de acısı olacaktı. İnsan nasıl aşksız olabilir ? Aşksız olan insana, insan değil, dense dense robot denir. Aşk kalplerde olduğu müddetçe yaşantı da daha renkli olacaktır.
Çalışmalar, didinmeler, daha şevkli, daha neşeli olacaktır. Muhabbet olacaktır, iletişim olacaktır. Diyalog kurulacaktır.
Aşksız hayat insana gerçekten yüktür. En büyük mutluluk ise karşılıklı aşktır. Aşkın acısının bile öteki zevklerden daha değerli olduğu söylenir. Bununla ilgili olarak Charleval: “ Ey aşk!.. Bütün öteki zevkler, senin acıların kadar değerli değil.”, Peyami Safa : “Aşk aleyhine bin şey söylenir, fakat insanlar yine de sevmeğe devam ederler.”demişlerdir.
Çünkü aşkı akılla yenmek mümkün değildir. Kişinin elinde olmadan iradesi dışında kalplere doğan bir his, bir duygudur aşk. Aşk bütün nimetlerin en büyüğüdür. Satırlarımıza Oscar Wilde’in şu güzel sözüyle son verelim.
“ Erkekler her zaman bir kadının ilk sevgilisi olmak isterler. Kadınların hoşlarına giden şey ise bir erkeğin son aşkı olabilmektir.”
--------------------------- ŞİİR KÖŞESİ---------------------------
BEKLETME
Vuslatın başıma, olsun darısı.
Ansızın geliver, geliver bir gün.
O an geçer kalp de, gönül yarası.
Bekletme sevdiğim, geliver bir gün.
Masamız kurulu, mezeler hazır.
El pençe beklerim, emrine nazır.
Kalbimde düğün var, çalınan sazdır.
Bekletme sevdiğim, geliver bir gün.
Nefesini nefesime katarak.
Kalbinden gururu, söküp atarak.
Hayallerin ellerinden tutarak
Bekletme sevdiğim, geliver bir gün.
Gerçek olsun rüyalarda gördüğüm.
Canım! derim sana, canım verdiğim.
Yollarına gonca güller serdiğim.
Bekletme sevdiğim, geliver bir gün.
Birdal Can TÜFEKÇİ - DALAMAN
--------------------------
BENİM DERDİM
Bana sorma derdin var mı!
Dağlar boyu benim derdim
Yurttan yurda dolanırım
Çağlar boyu benim erdim.
Kazak, Borçalı, Derbend’im
Oralardır köküm, bendim
Böldüler beşe efendim
Deşt-i Kıpçak benim derdim.
Gökçe, Karabağ, Revan’ım
Kaybettim hangine yanım
Hocalı da aktı kanım
Kerkük, Musul benim derdim.
Parça, parça Turan ilim
Dilim,dilim Türkçe dilim
Yüzyıllardır kırık belim
Türkmen dağı benim derdim.
Havar ediyorum havar
Kazak, Kırgız,Türkmen, Avar
Aramızda tülden duvar
Esir Kırım benim derdim.
Balkanlardan kovulmuşum
Trakya’da boğulmuşum
Dört bir yana dağılmışım
Muhacirlik benim derdim.
Osman GÖKÇE – NAZİLLİ
---------------------------------------------
BEN YANLIŞ KİŞİYİM
Hakk'ı duymak istemezsen;
Âyan derim. Bana sorma!
Şeytanına "sus" demezsen;
"Uyan" derim. Bana sorma!
Ekmek olmamışsa unun,
Irgalamaz beni dünün,
Eşit ise iki günün
"Ziyan" derim. Bana sorma!
Tohum yoksa çiçek olmaz;
Çirkin, lafla gökçek olmaz;
"Çalışmadan gerçek olmaz
Rüyan" derim. Bana sorma!
Nasıl "kuş" derim çiyana?
Benden fetva yok foyana.
Gideceksen git o yana..
"Bu yan" derim. Bana sorma!
Belâ bir rüzgârdır esen,
Sana bir gün düşer hissen.
Pes demeye yatkın isen
"Dayan" derim. Bana sorma!
Büyük sözü kulaktaysa:
Yetmez, İblis neyi saysa.
"Oturulmaz; ayaktaysa
Bayan" derim. Bana sorma!
"Üstün, ipek giyen değil;
Burnu göğe değen değil;
Portakalı yiyen değil;
Soyan" derim. Bana sorma!
Bakma, benim sözüm Hakça:
Şimdilerde geçme akça.
Aradığın, "dalkavukça
Beyan" derim. Bana sorma.
Levent TOPLUDAL - NAZİLLİ
------------------------------------------
SEN DE ÇEK GİT
Nice esen rüzgarlara yol vermişim ben
Deli deli savursan da vazgeçmedim senden
Her ne kadar ayrılmak istemese de beden
Hala gitmek istiyorsan sen de çek git.
Desinler Ferhat gibi dağları deleyim
Herkese hükmederken senin için köleyim
Söyle bana ne istiyorsun öl de öleyim
Hala gitmek istiyorsan sen de çek git.
Keşke görmez olaydım çıkmasaydın karşıma
Bir yılda on yaş ekledim genç yaşıma
Bilirim kalacağım bir gün yalnız başıma
Hala gitmek istiyorsan sen de çek git.
Ergün GÜL - BEYKÖY
-------------------------------------------
BEN SENİM SEN DE BEN
Nasılsın diye sorma,
Eğer ben sensem nasıl olduğumu bilirsin,
Eğer sen bensem zaten bilirsin…
Nerdesin diye sorma,
Senden başka kime gidebilirim,
Yalnız sana açılıyor gözlerim.
Ne görüyorsun diye sorma,
Senin bedenindir giydiğim,
Ve ruhuma çırılçıplak giydirdiğim…
Ne düşünüyorsun diye sorma,
Yollara düşmüş arıyorum,
Aklımı çoktandır sende yitirdim.
Yrd.Doç.Dr. Ali Abbas ÇINAR - MUĞLA
--------------------------------------------------
FALCILAR
Aşkımı nasıl anlatacağımı sordum
Sevdiğini biliyor dedi falcılar
Gönlünde başkası olduğu için
Seni sevmiyor dedi falcılar.
Uğrunda ölürüm diye yeminler ettim
Canımdan daha çok sevdim
O yalnız beni seviyor dedim
İşte o biraz zor dedi falcılar.
Dedim onunla gelince yüz yüze
Nasıl kurban olmayayım o kara göze
Yalan söylüyorsunuz inanmam size
Öyleyse git de sor dedi falcılar.
Erkan ACAR - ÇİNE
------------------------------------
ZAMAN SAVURDU BENİ
Gönlümün ufkunu kaplayınca kar
Örtüldü artarda bütün kapılar
Artık ne sevgili ne dost sesi var
Zaman kuytularda savurdu beni.
Yokuşa meyletti önümde düzler
Bir bir uzaklaştı aşinalar yüzler
En güzel anılar artık öksüzler
Yalnızlık kor oldu kavurdu beni.
Sendeledim düştüm bilmem kaç kere
Çakıl taşı oldum yol bilmezlere
Kimin yarasına oldumsa çare
Sırtımdan değil o vurdu beni.
Ben beni zamansız buldum boşlukta
Hüsran koca alem ümit bir nokta
Vardı koşturanlar sır oldu yokta
Omuz olduklarım devirdi beni.
Nuriz GÖKMENOĞLU – KONYA