Ukrayna’da gelişen savaş, diğer konuları gündemden uzaklaştırdı. Psikologlar devamlı uyarıyorlar, çocuklar ve İkinci Paylaşım Savaşı yaşayan neslin sürekli savaş resimleri görmesi, ruh sağlığına zarar veriyor. Bu nedenle Paskalya tatilinde olumlu haber ve makaleler iyi gelecektir.
Dünya’da bazı ülkelerde basına karşı uygulanan aşırı baskı gazeteci, bilhassa araştırmacı gazetecilerin işini çok zorlaştırdı.
Almanya’da basın özgürdür, devlet tarafından bir baskı yoktur, fakat bazı sağ görüşlü parti üyeleri özgürlük alanı dar ediyorlar. Politikacılar, düşünce öncüleri zaman zaman tehdit ediliyorlar.
Antalya’da 11 – 13 Mart tarihinde Diplomasi Forumu toplantısına eski Dışişleri Bakanı S. Gabriel de katıldı. Toplantıdan önce, Daha fazla Türkiye cesareti, haritaya bir
göz atıldığında bizim güvenliğimiz için Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu görülür, diyerek açıkladı. 
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Başkanı Mevlut Çavuşoğlu ile 6 Ocak 2018 tarihinde çekilmiş bir fotoğrafı da ilave etti. Bu tarihte Goslar şehrinde kendi evine davet etmişti. Resimde çay ikram ediyor, candan konukseverliğini gösteriyor. Yıllardır basın ve medyada yalnız negatif yansıtılan Türk toplumuna, bu haber o tarihte adeta merhem gibi gelmişti.                         
Türkiye ile Almanya ilişkileri olumlu olursa, Almanya’da yaşayan Türklere iyi gelir. Zaten iyi gelmesi için birçok sebep var. Bu dostane haberden sonra, Alman tanıdık ve komşularım tekrar Türkiye’ye gitmeye hazırlanıyor. Her yıl tatilini Antalya’da geçiren komşum, özlemini dile getirdi.
2016 yılından sonra iki ülke arasındaki ilişkiler, Türkiye’de tutuklanan Alman vatandaşları yüzünden çok bozulmuştu.
Antalya’da Ukrayna ve Rusya Dışişleri temsilcilerin bir araya gelmesiyle Türkiye’nin adı 2016 yılından beri ilk defa basında pozitif yazıldı.
Türkiye ile ilgili negatif haber ve yorumlar Türkiye karşıtların işine yarıyor ve tek bir şahsa, yöneticiye değil 
83 milyon vatandaşına zarar veriyor.
Türkiye’ye turist gitmezse kökeni, rengi, dini inançları ne olursa olsun, turizm sektöründe çalışanların hepsi zarar görecektir. Basın, medya ve turizm iç içedir. Bu nedenle iyi tanıtım yapılmalıdır.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz (SPD) 14 Mart tarihinde Ankara’ya ilk resmi ziyaretini yaptı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Avrupa’da Türkiye’ye karşı iki yüzlü olmayan dürüst politikayı yürüten Federal Almanya eski Başbakan Gerhard Schröder (SPD) idi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması için çok çaba gösterdi. Bazı dosyalar onun zamanında açıldı.


Olaf Scholz da başöğretmen edasıyla değil, partner olarak konuşmasında Türkiye’de basın hürriyeti, insan haklarını hatırlattı. Dost dürüst ve acı söyler.
Görüşmeden önce Anıtkabir’i ziyaret etti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarına çelenk koydu. Atatürk’ün barış öncüsü, Dünya’da emsali olmayan bir lider olduğu hatırlatıldı.
Mustafa Kemal Atatürk hakkında, onu ve unutturmaya çalışanlara karşı çok yazılıp, söyleniyor. Demek ki, tekrar etmek zorundayız.
Atatürk Dünya barışının öncüsüdür. Yalnız yurtta barışın gezegene huzur getirmeyeceğini söylemiştir. Bugün küreselleşmeyi ticaret olarak anlayanları düşünürsek, böyle ileriyi gören bir lider, bir daha yurda ve gezegene zor gelecektir.
27 Kasım 1978 tarihinde UNESCO, Paris’te 1981 yılı Atatürk’ü Anma Yılı ilan kararında 156 ülke temsilcisinin oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Bazı ülke temsilcileri diğer ülke devlet adamları da isterse endişesi göstermiştir. Buna Sovyetler Birliği delegesi şöyle karşı koymuştur: “Beyler kendinize gelin, 20’nci yüzyılda hiçbir ülke bir Atatürk çıkarmadı ki, böyle bir kaygı söz konusu olsun.”
Rusya ve Ukrayna Dışişleri temsilcileri ikinci toplantısı İstanbul’da yapılınca, bir Alman gazeteci neden orada, diye sorunca şaşırmıştım. Türkiye, iki ülke arasında uzlaşma, diyalog çağrı ve uyguladığı dış politikada doğru yöndedir.
İç politika da iktidarın muhalefeti dinlediği, yöneticilerin nesnel konuşmaları Yurtdışı Türklerin de arzusudur. Basın özgürlüğü, adalet yalnız mahkeme salonlarında değil, toplumun her alanında geçerli olmalı. Kutuplaşmaya fırsat verilmemelidir. 
Hem Alman hem Türk basınını takip etmemiz gerek. Çok yoğun haberler olduğu için haberdar olmak kolay olmuyor.
Saygıdeğer medya mensubu, demokrat, özgürlük sevdalısı, bütün Berlin’de yazanların, gazetecilerin abisi ve öğretmeni Ahmet Külahçı’nın 26 Mart 2022 tarihinde Hürriyet gazetesinde yazdığı makaleyi okuyunca haberim oldu. Kendisine çok teşekkür ediyor, daha nice sağlıklı yıllar diliyorum.

Barışla kalın!

Mutlaka okunması gereken kaynak makale:

Ahmet Külahçı, Bu Basın Özgürlüğü değil, Hürriyet Gazetesi, 26-27 Mart 2022

Sigmar Gabriel hakkında bilgi için bakınız arşiv: Goslar’ın İmparatoru, www.ha-ber.com 12.01.2018