İngiliz botanikçi Davis tarafından, 1960’LI yıllarda Samson Dağları’nda tespit edilen ve Kirazlı Dağlarında son bireyleri kalan Aydın Ölmez Çiçeği, Kuşadası’nda Tülüşah ve Çan Çiçeği’yle birlikte en önemli endemik türlerimizden biridir. 
Her sapın ucunda 10-13 minik çiçekten oluşan kümeler odunlaşmış bir gövdeden yükselmektedir.
Yunanca altın anlamına gelen “chrysos” ve dönüşmek fiilini ifade eden “helisso” sözcüklerinin birleşmesinden alan ve bilimsel adı Helichrysum heywoodianum olan Aydın Ölmez Çiçeği, dünyada sadece burada yetişen çok önemli bir doğal mirastır. 
Bu nedenle IUCN kriterlerine göre, (CR) kritik düzeyde tehlike altında gösterilmiştir.
Kirazlı Dağları’nda kızılçam ormanlarının yükseltilerinde kireçtaşından oluşan güneşli yamaçlarda yaşamaya çalışan bitkiden, RES çalışmaları nedeniyle habitatları tahrip edildiğinden Kirazlı Dağlarında sadece 11 bireyin kaldığı tespit edilmiştir.
Kuşadası’nın diğer 2 önemli endemik türü olan Tülüşah (Rhaponticoides mykalea) ve Tüylü Çan Çiçeği (Campanula tomentosa), Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Tür Koruma Eylem Planına alınmıştı. Bizimde destek verdiğimiz bu çalışmalar başarılı bir şekilde devam etmektedir.
Diğer endemik türler gibi, Aydın Ölmez Çiçeği’yle ilgili bir Tür Koruma Eylem Planı’nın yapılması endemik bitkinin geleceği açısından çok önemlidir. Eğer iki elin parmakları kadar kalan bitkiyi koruyamazsak, bir tür daha yok olmuş olacaktır.
Türkiye’nin önemli turizm kentleri arasında olan Kuşadası, dünyada yaygınlaşmaya başlayan botanik turizmi açısından da bünyesindeki doğal zenginliklere sahip çıkmak zorundadır. Kum, güneş, deniz turizminin artık sıradan hale geldiği turizm faaliyetlerinde, böylesine önemli doğal kaynak türleri çok önemlidir.
Kuşadası ekolojik hassasiyeti olan ve sürekli küçülen yeşil alanlarına sahip çıktığı takdirde hem endemik türlerini hem de yaban hayatını korumuş olacaktır.
EKODOSD

Doğaseverler, Latmos’u yeniden keşfetti Doğaseverler, Latmos’u yeniden keşfetti