Fransızcadan Türkçemize giren disiplin kelimesinin lügat anlamı: “Uyulması lazım gelen kaide ve yasaklar; nizam ve intizam temini için zihni, ahlaki, ruhi, cismani talim ve terbiye; yasa ve düzenin toplulukta sıkıca sayılır olması niteliği, sıkı düzen, düzen bağı, düzence; öğretim konusu olabilecek bilgilerin bütünü.” olarak geçer. 
    Dünyaya yön veren liderlerin veya dünya çapında tanınan büyük insanların veya büyük başarılara imza atan kişilerin hayat hikayelerini okuyacak olursak, hemen hemen hepsinin ilk zaferlerini kendilerine karşı kazandıkları; hepsinde de öz disiplinin başta geldiği görülür. Kendilerini disipline edemeyen kişilerin başarılı olmaları da mümkün değildir. Bir öğrenci kendini bir disiplin altına alarak çalışmaya başlarsa idealindeki fakülteye girebilme imkanı vardır. 1964 yılı olimpiyatlarına Dekatlon dalında hazırlanan Billy Tomey önseçimlerde elenir. Fakat ertesi günü tekrar  çalışmaya başlar. “Nasıl olsa elendin, ne çalışıyorsun?” dediklerinde : “ 1968 Olimpiyatları için.” der. Disiplinli çalışması sayesinde 1968 Olimpiyatlarında altın madalya kazanmayı başarır.
    Tarihte milletlerin ordularını inceleyecek olursak disiplinli orduların daha başarılı oldukları, daha çok zafer kazandıkları görülür. Osmanlı’da Yeniçeri Ordusu iyi disipline edildiği zamanlarda zaferden zafere koşmuş; disiplin bozulunca Osmanlı Devleti gerilemeye başlamış; Yeniçeri Ordusu disiplin altına alınamayınca 1826 yılında kaldırılmak mecburiyetinde kalınmıştır.  Türk Ordusu Mete Han tarafından onlu, yüzlü, binli sisteme göre kurularak yüksek disiplin altında günümüze kadar gelmiştir. Bu disiplinli oluşları sayesinde zaferden zafere koşmuşlar ancak üç kıtaya sığabilmişlerdir. Düzenli ve disiplinli ordumuz bunu İstiklal Savaşında, 1951 yılında Kore’de, 1974 yılında Kıbrıs’ta yeniden kanıtlamıştır.
    Disiplinin sağlandığı okulların daha başarılı oldukları, disipline riayet eden memurların çalıştığı dairelerde iş yerinin huzurlu olduğu ve halka daha iyi hizmetlerin verildiği görülmüştür. Yedek Subay Okulunda öğrenci iken ders veren hocalarımızdan bir binbaşı (Ahmet Fevzi Başağaoğlu): “Anlamsız bir taşın başında nöbet tutmanın size anlamsız geldiğini biliyorum. Ama bu aslında sizdeki itaat ruhunu geliştirmek içindir.” demişti. Disiplinin tarifini ise:  “Kanunlara, nizamlara mutlak bir itaat, astının ve üstünün hukukuna riayet” demektir diye öğretmişlerdi.
    Gerek özel sektörde, gerek kamu sektöründe, gerek sivil kesimde, gerek askeri kesimde; gerek bireysel olarak, gerekse millet olarak üstün başarılar kazanmak, refah seviyemizi yükseltmek istiyorsak daima disiplinli olarak çalışmamız gerekir.
    Satırlarımıza J.Rohn’un  şu güzel sözüyle son verelim.
    “Disiplin, gaye ile başarıyı bağlayan köprüdür.”

-------------------------------------------------------------------

AKLIMA DÜŞTÜ

Dün gece aklıma düştü gözlerin
Uzandım mehtaba ıssız bağında
Dolunay uzaktan güldü halime
Dizildi hayaller avuçlarımda. 

Bir deli rüzgârın estiği yerde 
Umutlar ıslandı gözlerim yerde
Duygular karıştı akıl yok serde
Çoğaldı bir dağın doruklarında. 

Ufuklar ağardı gökyüzü aklı
Uykusuz geceler içimde saklı
Maziye dalarken yüreğim haklı
Dolaştı denizin dalgalarında. 

Seninle okunan türküler yassız
Hasretin vurduğu geceler sessiz
Uçuyor şu gönül, sokaklar ıssız
Çığırtkan bir kuşun kanatlarında. 

Yolların kavşağı derin bakışta
Baharın gizemi ince nakışta
Gözlerden gözlere ışık akışta
Sevda gülleri var dudaklarında. 

Yandı gönül gözlerde volkan gibi
Dokunan incinir özde can gibi
Aşkı duyar tılsımlı bir an gibi
Zamanın sımsıcak duraklarında. 

   Gülser HÜNÜK – ISPARTA

----------------------------------------------------------

  BEN DEĞİL MİYİM ?

Sana olan aşkım koyudan koyu
Her ikimizin de asildir soyu
Ayda, yılda değil bir ömür boyu
Karşılıksız seven ben değil miyim?

Senden bir menfaat beklemeksizin
Doğrulara yalan eklemeksizin
Sürekli çalışıp teklemeksizin
Karşılıksız seven ben değil miyim?                            

Her zaman her yerde oldum ileri
Katiyen olamam kimseden geri
İlk defa gördüğüm o günden beri
Karşılıksız seven ben değil miyim?

Arzunla Aydın’a geldiğin için
Gerçekten seveni bildiğin için
Ok gibi kalbimi deldiğin için
Karşılıksız seven ben değil miyim?

Dönüp dönüp bana baktığın için
Baktıkça kalbimden yaktığın için
Kalbimin içine aktığın için
Karşılıksız seven ben değil miyim?

İdeal kadını bulduğun için
Sürekli aşkınla dolduğum için
Bundan sonra senin olduğum için
Karşılıksız seven ben değil miyim?
    
         Şükrü ÖKSÜZ

-----------------------------------------------------

 SAZIM 

Söyle bana benden divane sazım
Söyle benden başka kim anlar seni
Sen de benim gibi daldın düşlere
Uğraşırsın olur olmaz işlerle. 

Söyle bana dertli divane sazım
Mızrabımdan başka kim çeker seni
Söyle bana benden divane sazım
Tellerinden başka kim anlar seni?

Öyle asi asi sözler söylersin
Gerçekleri söyler söyler inlersin
Her sözünle bir yalanı yıkarsın                
Zalimin çarkına çomak sokarsın. 

Söyle benim dertli divane sazım
Söyle benden başka kim anlar seni
Söyle benim dertli divane sazım
Güllerden başka kim anlar seni. 

Bülbül avazlısın gülden nazlısın
Ne söylesen her sözünde haklısın
Sevimim çekerim her gün nazını
Çekerim bıkmadan ahu zarını. 

Söyle bana mecnun dolaşan sazım
Benden başka nazın kim çeker senin
Söyle bana dertli divane sazım
Dosttan gayrı zarın kim çeker senin. 

Sevim KILIÇ ÖZKAN – ALMANYA

---------------------------------------------------------

SEN BENDEN GİTTİN GİDELİ

Sen gittin gideli duramıyorum
Seni kimselere soramıyorum
Başımı taşlardan alamıyorum
Bu gece sen benden gittin gideli.

Sensizlik sürgünü vurdu bu gece                            
Ayrılık kalbimi yordu bu gece
Hasret can evimden vurdu bu gece
Bu gece sen benden gittin gideli.

Mahzene hapsettim duygularımı
Bitirdim gurbette sorgularımı
Aklımdan süpürdüm kaygılarımı
Bu gece sen benden gittin gideli.

Halise TEKBAŞ – ADANA

-----------------------------------------------------

KAVURUR AŞK

Bazen şarap mahzeninde gizlenir
Uçar semalarda seyre dalar aşk
Vurduğu vurgunlar tek tek izlenir
Girdiği yüreği viran eder aşk.

Sevene cesaret verir canı yiğit kılar    
Garibi mecnun eyler çöllere salar                    
Aşkın gözü kördür evreni yakar
Okyanusları salla gezdirir bu aşk.

Bilmez tarihini geçen çağları 
Gazele çevirir mor sümbüllü bağları
Ne başkasını tanır nede kendini
Yakar kavurur girdiği bedenleri aşk.

Aşkın karşısında dağlar delinir
Aşk; gözyaşı şerbetinden bilinir
Aşkın uğruna tahtlar taçlar verilir 
Yakar kavurur girdiği bedenleri aşk.

  Hüseyin ZEYBEK – DİDİM

----------------------------------------------------------

DİNMEK BİLMEZSİN 

İçleri kavurur kor ateş gibi
Yandıkça yanarsın sönmek bilmezsin
Hasretliğin yetti tak etti cana
Aylar yıllar geçti dönmek bilmezsin. 

Zalim zulüm edip yakıp yıkarken                               
Mazlumların ahı arşa çıkarken
Kör olası gözler durup bakarken
Korkup da köşeye sinmek bilmezsin. 

Evinden barkından uzağa düştün
Bazen yanılıp da tuzağa düştün
Çaresizlik vardı kızağa düştün
Ölsen de yolundan dönmek bilmezsin. 

Mutluluk içindir uğraşın çaban
Nur içinde yatsın ananla baban
Ne desem bilmem ki Yozgatlı Şaban
Volkan gibi patlar dinmek bilmezsin. 
        
Şaban KAHRAMAN - YOZGAT

-----------------------------------------------------

VEFASIZ 

Seni sevdim diyordun
Neden bıktın vefasız?
Atlas libas giyordun
Gönlüm yıktın vefasız.

Sev istedim ben senden
Can istedin sen benden
Tanıdığım ilk günden
Kenar çıktın vefasız.                         

Döndürdün yanım ayrı
Acıttın canım ayrı
Geçmiyor günüm ayrı
Ele baktın vefasız. 

Nizamoğlu zarında
Hayatım baharında
Aşkın sönmez narında
Beni yaktın vefasız. 

Vahdettin IŞILDAK – BURSA