Fazilet kelimesi Arapça’dan Türkçe’mize geçmiş kelimelerden biri olup Türkçe’deki erdem kelimesinin eşanlamlısı olan fazilet : “ Değer, meziyet, hüner, marifet, ilim, irfan; güzel ahlak, iffet, namus” anlamlarında kullanılır.
    İnsan ailesinden ve okullardan iyi bir terbiye alırsa o kişi faziletli olma yoluna girmiş demektir. Bir kişiye faziletli ve erdemli diyebilmemiz için o kişinin dini eğitim  almasının yanı sıra, ilim, irfan sahibi, güzel ahlaklı, namuslu olması da gerekir. Ancak bu özellikleri ve güzellikleri kişi kazanırsa o kişiye faziletli ve erdemlidir diyebiliriz. İnsanın en kıymetli hazinelerinden birisi zamanıdır. Erdemli insan zamanını değerlendirmesini bilir. Zamanını dolu dolu faydalı işlerde harcar. Kişi her şeyden önce okuma alışkanlığını kazanmalıdır. Okuma alışkanlığını kazanan kişiler vakitlerini okey masalarında, meyhane köşelerinde harcamaz. Televizyon kanallarında basit programları değil, insana bir şeyler veren kaliteli program ve filmleri izler ve seyreder.
    Faziletli insan dürüst, namuslu, ahlaklı, bilgili, seviyeli, olgun, haram yemeyen, helalından kazanan, mütevazı, çalışkan, başkasına yük olmayan kişidir. Descartes’e göre fazilet : “ İyi sandığımız şeyleri işlemekte gösterdiğimiz karar ve sebattan ibarettir.” Fazilet sahibi olmayan kişinin hayatta mutlu olması da imkansızdır. Erdemi elde eden kişiler onu hayatları boyunca kullanırlar. Çünkü erdem yaşlanmaz. Bu meyanda Cowper : “ Yer yüzünde yegane solmayan çiçek erdemdir.” demiştir. Eflatun’a göre ise Erdem : “ İyiyi elde etme gücüdür.”
    Yaratıcısı tarafından aşağıların aşağısına atılan insan aklını kullanarak oradan meleklerden bile daha üst mevkilere ulaşabilir. Fazilet sahibi olmayan kişilerde ne Allah korkusu, ne vicdan, ne hak, ne hukuk, ne sevgi, ne de saygı bulunur. Onların yaşantıları hayata kalpleri ve beyinleri ile değil sadece mideleri ile bağlıdırlar. Bununla ilintili olarak bin yıllar öncesinden Aristoteles: “ Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır.” demiştir.
    Mutlu ve müreffeh bir hayat sürebilmemiz, topluma ve çevremize faydalı olabilmemiz, ülke kalkınmasına katkıda bulunabilmemiz için güzel ahlaklı ve fazilet sahibi olmamız gerekir.
    Satırlarımızı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu güzel beyitiyle sonlandıralım.
        “ Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır
        Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.”   

 SEVGİMİZ VAR 

Uzun sanılan hayat inanın kısa
Dinleyin kulak verin siz de bu sese
Her yere her şeye selam olsun herkese
Barışa yetecek çok sevgimiz var. 

Sunmayın götürürüz kefenin yok cebi
Hoşgörü yokluğu kavga sebebi
Unutulmamak olmalı keşinin hedefi
Barışa yetecek çok sevgimiz var.                                                                         

Savaşma seviş slogan olmuş
Rengarenk çiçekler kırlara dolmuş
Üzülen insanın bak benzi solmuş
Herkese yetecek çok sevgimiz var. 

Şen şakrak şarkı söylesin insanlar
İçimize sığmasın bizim olsun dünyalar
El ele kol kola beraber çekelim halaylar
Barışa yetecek çok sevgimiz var. 
 
Müjgan YILDIZAN - ISPARTA

----------------------------------------------------------------

SEN GÜLÜNCE YÜZÜME

Gülen mavi gözlerin
Baldan tatlı sözlerin
Canıma can katıyor
Sen gülünce yüzüme.

Gönlümüzde gül açar
Sevgimiz neşe saçar
Mutsuzluk bizden kaçar
Sen gülünce yüzüme.

El ele biz dolaştık
Nice dertleri aştık
Sevgiyle coşup taştık                                
Sen gülünce yüzüme.

Doğsa güneş gönüle
Gelir duygular dile
Ne dert kalır ne çile
Sen yüzüme gülünce.

Gökyüzünde yıldızlar
Sensiz yüreğim sızlar
Kalmaz gönlümde nazlar
Sen yüzüme gülünce.

Bitmesin mutlu günler
Ne derse desin eller
Tatlanır aşkla diller
Sen yüzüme gülünce.

Ömer ERHALİM – İZMİR

--------------------------------------------------------------------------

            GÖNÜL SAZIM

Kim derdi ki üç beş tel ile,dökülür gözden yaş,
Üç günlük çileli ömrümde, sendin bana yoldaş,
Sendin hicranımda,tek karşılıksız sırdaş,
İnleyip de yaremi deşme gönül sazım,

Nice lal aşıkları,bülbül eyledin kafeste,                            
Aşkı inleyip durdun, her bir nefeste,
Benim için oyuncak değildin asla, bir heveste,
Beni sana yetim,kimsesiz bırakma gönül sazım,

Od’a düşmüş aşığa,en büyük sırdaş bildim seni,
Hüzzamınla aldın götürdün, çoğu zaman benden beni,
Daha fazla İnleyip de açma bu garip (Ömer)’in haresini,
Bana bugün derdimin çaresini ver gönül sazım...!

Ömer KOÇ – KUŞADASI

-----------------------------------------------------------------

           

         SANA NE?

Gecenin gündüzün sahibi belli
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne
Halen daha keşfetmemiş zavallı
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne?

Dediğimi iyi dinle tam anla
İnsanın temeli su ile kanla
Sen nefsini öldür şerefle şanla
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne?

Dünya küçük insan birbirin iter                                
Bu günkü günümüz dünden de beter
Sabah doğar akşam batar gün biter
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne?

Vakit vade dolar gelir dayanır
Tabiat kış yatar bahar uyanır
Bakarsın ki al yeşile boyanır
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne?

Muhsin yaralıyım gerçek yazanın
Neyi var ki senin gibi ozanın
Sahibi var dönen çarkı düzenin
Güneş doğmuş güneş batmış sana ne?

 Muhsin YARALI - AYDIN

---------------------------------------------------------

VE... SADECE HÜZÜN ... !

Hüzün bana kanadı
Dokunduğunda...
Göz yaşlarımda boğuldum 
Göğsüme inen kalp yaralarımda. 
Bazen... 
Yavaş yürüyorum hayata 
Dilim sevdana yokuş 
Melanet aşksa yaşanan 
Canım... Cebimde saklı                                     
Hece , hece özlüyorum;
Cümle , cümle yazıyorum.
Seni şiirlerimde... 
Adın mıh gibi aklımda 
Kaçıncı sonbahar 
Kaçıncı yaprak dökümü sensiz 
İlk karda aşk sözleri...
Ve sadece
"Seni seviyorum "
Altına ismini yazmak. 
Yağan ilk karda 
Söz veriyorum. 
Kalbin en kırık yerinde 
Canın çok acır
Neden sen varsın aklımda biliyor musun ? 
Tek senin resmin var 
yüreğimde ... !
Ve şiirlerim ondan güzel...
Kalbindeki güzelliğin yüreğimde... !!! 

  Bülent NİZAM - DİDİM 

-----------------------------------------------------------
           ÖLEMİYORUM

Her zaman hayalin bende duruyor
Özlüyorum seni dayanmak çok zor
Sen temelli gittin yüreğimde kor
Gelmek istesem de gelemiyorum

Yine yalnız kaldım boynum bükülür                            
Yüreğimden dertler bir bir sökülür
Gözyaşlarım damla damla dökülür
Ne yaparım sensiz bilemiyorum.

Bahtım hep karaydı kara örüldü
Ben ağlarken zalim felek hep güldü
Hasretin her gece uykumu böldü
Ölmek istesem de ölemiyorum.

     Şerife APAYDIN - İZMİR

-------------------------------------------------------

 GURBET 

Diyar diyar gezdim
Aradım her bir yerde
İçimde yanan kor gibi
Gurbet ellerinde
Kaygılarım arttı
Bir tebessüm aradım
Buldum sandım
Dondu şakayıklarda                                        
Kar taneleri uçuştu
Yüreğime konduysa da
Eridi zavallı değmeden
Canım memleketim
Esen yelde
Karaçam kokusunda
Uçsuz düz ovasından
Elleri nasırlı bacısında
Üzüm veren her bağlarında
Gurbeti içime çektim
Doya doya bir oh diyerek

İlhan KORUYUCU - AKHİSAR