ALTINKUM SPOR: OYNADIĞIMIZ OYUNDAN MENUNUM ALTINKUM SPOR: OYNADIĞIMIZ OYUNDAN MENUNUM

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, 1970 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kapatılmasının da gündeme geldiği süreçte Türkiye işçi sınıfının en büyük kitlesel eylemlerinin yapıldığı tarihi bir gün olarak akıllara kazındı.
Türkiye işçi sınıfı açısından önemli olan bu tarihin 52’nci yıl dönümünde Didim Umut Tiyatrosu tarafından düzenlenen etkinliğe Didim’de bazı siyasi partiler ve STK’ler katıldı.

15-16 HAZİRAN ŞANLI DİRENİŞ GÜNÜDÜR
Etkinlikte konuşma yapan Didim Umut Tiyatrosu Dernek Başkanı Türkan Şener, “Türkiye işçi sınıfının yüzbinler olup bir araya geldiği, sel olup aktığı, hak ve özgürlüklere sahip çıktığı, patronların korktuğu şanlı direniş günleridir. 15-16 Haziran bu iki koca günde İstanbul, işçilerin İstanbul’u olmuştur. Gebze’den yola çıkan işçilere Kartal’daki ve Maltepe’deki işçiler de katıldı. Hedefleri Avrupa yakasındaki sınıf kardeşleriyle birleşmekti. Avrupa yakasındaki kardeşleriyle yine aynı talepler, aynı heyecan ve aynı ruh haliyle birleştiler. İşçiler sabahın ilk ışıklarıyla yürüyüşe geçmişler, İstanbul’u patronlara dar etmişlerdir. Bundan 52 yıl önce işçiler, İstanbul’un ana caddelerinde kol kola sloganlarla, alkışlarla yürümüştü. Bu büyük direniş tez duyulmuştu ve sabah başlayan yürüyüşe 113 işyerinden 75 bin işçi katılmıştı. Açlık, yorgunluk, işten atılma korkusu, polis barikatı ve daha nice engel artık yeter diyorlardı. Çünkü çocukların geleceği söz konusuydu. Çünkü sendikaları DİSK’in kapatılmasına hayır diyorlardı. Ertesi gün 16 Haziran günü bu kez 168 fabrikadan 150 bin işçi cesaretle ve gururla yürümeye devam etti. Durumun ciddiyetini anlayan hükümet derhal vapur seferini iptal etti. Haliç köprüsünü açtırarak işçilerin karşı yakaya geçmesine engel oldu. Egemen güçler paniğe kapılmıştı. 
SENDİKA YASASI VARDI AMA GÖSTERMELİKTİ
Türkiye’deki işçi mücadelesi 60’lara kadar bastırılmıştı. Türk-iş tek işçi konfederasyonu ve devlet eliyle kurulmuştu. Yani 1952’den itibaren yasal bir sendika vardı fakat işçilerden yana değildi. İşçiler boyun eğmeye zorlanıyordu. Bir sendika yasası vardı ama göstermelikti. İşçiler grev kararı aldıklarında hemen kapı dışarı ediliyordu. Ama bütün bu olumsuzluklara rağmen fabrikalarda örgütlenen, mücadeleci sendikal anlayışı savunan bilinçli işçiler de vardı. Saraçhane mitingi, Kavel grevi ve nihayet DİSK’in kuruluşu işçilerin korkularını aşmaya başladığını ve büyük eylemlerin yakın olduğunu gösteriyordu. İşte 15-16 Haziran büyük işçi direnişine giden yol böyle açılmıştı.” dedi.
Konuşmanın ardından etkinlik, işçi şiirlerinin okunması ve Grup Nar’ı Güman’ın işçi türküleri söylemesiyle devam etti. 
 
HABER: ELİF DİKBAŞ