Atatürk postersiz CHP toplantısı olur mu?
Olmaz!
Ama oldu.
Maltepe meydanına yüzbinler toplandı; pek sayın Kılıçtaroğlu’nun koskocaman posteri önünde bir kürsü.
Toplantının adı: Milletin Sesi…
Atatürk yok.
Gündemde Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaların protestosu vardı. 
Ama o da bir görünüp, bir kayboldu.
Gerçekte o da yok!

Geçtiğimiz gün İstanbul Atatürk Hava Alanı’nda pek sayın Erdoğan Fetih kutlamaları yaptı.
Otobüsler dolusu yüzbinler orada da vardı. 
Yıkım kepçeleri o gün izne çıkartılmış, alanın kenar bir köşesine konuşlanmışlardı.
Ve her yerde AKP başkanı-Cumhurbaşkanı’nın posterleri vardı.
Olmayacak mı?
Olacak tabii…
Ama… İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in bir tek resmi yoktu.
Böyle yazıyor gazeteler.
Birisi bu ülkenin kurucu partisinin [örtülü] cumhurbaşkanı adayı.
Ötekisi bu ülkenin AKP’li cumhurbaşkanının bizzat kendisi.
Var mı ortada bir benzerlik?
Bizce -asla- yok.
Ortada eşitlik değil, özdeşlik var.
Altılı masada beş benzemez partinin liderleri yan yana.
Meydanlarda ise durum vaziyeti mafiş…
“Mafiş”liğin içeriğinde halk var mı?
O da var.
Otobüslü halk da var meydanlarda; otobüssüz, kendiliğinden alanları dolduran bilinçli/erdemli/özverili halk da var…
Ne eksik?
İşte temel sorun da budur.
Eksik olan umuttur!
Mesele de zaten budur.
Bir varmış, bir yokmuş olan…
Karanlıktan aydınlığa; aydınlıktan karanlığa doğru bir evirilen, bir dönüşen…
Tümü ile kaybolup… Gizlendiği köşeden başını uzatıveren umut!

Nazım Hikmet İnsan Manzaraları’nda “canım-ciğerim-işçi-Kerim”i şöyle teselli ediyordu:
*** Ha dayan hemşerim, sonuna geldik…

***Mi acaba?..