Basında, Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın kadın danışmanını tokatladığı haberlerini duymuşsunuzdur.
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, TBMM’de birlikte çalıştığı kadın danışmanı dövdüğü öne sürüldü. Mağdur kadın, Hüseyin Yıldız'dan şikayetçi olmuş.
İddialara göre, Yıldız, özel danışmanı E.Ş’ye kendisini işten çıkaracağını söylemiş. Kadın danışman E.Ş. ise kendisini işten çıkaramayacağını, elinde ses kayıtları olduğunu söyleyince. Bunun üzerine Yıldız ile E.Ş. arasında tartışma çıkmış ve devamında da Yıldız’ın danışmanına tokat attığı iddiaları haberlerde yer alıyor.
İddialara göre Yıldız, danışmanı ile Aydın’dan gelen bir partilinin odada tartıştığını olayından sonra gerçekleşmiş.
Biliyorsunuz, Hüseyin YILDIZ Ankara’ya gitmeden önce, Didim Belediye Başkanı ve CHP İlçe Başkanı ile birlikte Didim’de Sanayi sitesi açılışı gerçekleştirdi.
Hüseyin YILDIZ, CHP İlçe Başkanı ve İl Yöneticileri ile birlikte Devletten yer alan inşaat firmalarına, “Bir çivi dahi çaktırmayacağız” diye tehdit etmişti.
Hüseyin YILDIZ, Didim CHP İlçe başkanı ve İl Yöneticileriyle toplantılar gerçekleştirmişti vs. vs.
Hüseyin YILDIZ, Didim’de ne kadar gaz yemiş bilinmez ama Ankara’ya gittiğinde hızını alamayıp duvara tosladığı görülüyor.
Demokrasi kahramanı Hüseyin YILDIZ’ın danışmanının olay sonrası verdiği ifadesinde “Aydın’dan gelen bir partili ile odasında tartıştı” demiş.
Aydın’dan gelen partili, inşallah Didim’de benim bildiğim kişi değildir.
Demokrasi kahramanı Hüseyin YILDIZ vekilimizin ve avarelerinin, Didim’deki siyasi planları büyük.
Planlar büyük olunca da vaatler büyük oluyor.
Vaatler büyük olunca da yalanların sınırı olmuyor.
Unutmayın, gerçeklerin güzel bir huyu vardır, bir gün mutlaka ortaya çıkar.
5 gün evvelki yazımın bir bölümünde  “Vekilimizin kimlerin gazına geldiği ortada “Buraya bir tane çivi dahi çaktırmayacağız” gibi dayılık yapmayı bırakın vekilim, edebinizi adabınıza dikkat edin diyeceğim ama, bu güne kadar yaptıklarınızı bilmeyen yok. Belediye başkanımızla yarış halindesin.” diye yazmıştım.
Görünen köyün kılavuz istemediğini bundan önceki yazımda anlatmaya çalışmıştım ama, bazı başkanlar anlamamış ya da yanındaki avarelerin gazına gelmiş olacak ki.
Parti kahvaltısında partililerine seslenirken,


“NİFAK TOHUMU TAŞIYANLARI PARTİDEN SÖKÜP ATALIM”
“Bir takım düşünceleriyle nifak tohumu ekmek isteyenler veyahut dışarıdan partimize gelenleri de nasıl ki bu iktidara karşı da birleştiysek bu birliği yok etmek isteyenlere karşı bu zihniyetteki insanları da partimizden söküp atalım.” gibi ifadeler kullanmış.
“Olaylara tarafsız bir göz ile bakmayı, birisini ya da birilerini suçlu ilan etmemeyi alışkanlık haline getirmiş. Partilisinin fikirleri dinlemeyi çoktan unutmuş başkan. Yanındakilerin geçmişine bakmadan, görmeden konuşmuş olacak ki “Karşı zihniyetteki insanları da partimizden söküp atalım.” demiş.
“Karşı zihniyet” derken, şahsınızın değil de, CHP’si zihniyetini ima ediyorsan.
Tebrik ederim başkan.
Bende aynı düşünceyi savunuyorum.
Parti üyesine hakaret edenleri.
Parti Genel Başkanına hakaret edenleri
Hatta devlete hakaret eden Parti yönetici bile olsa söküp atmalıyız.
Bu güne kadar bu düşünceyi, Yoranlı Mümin KAMACI hariç, başka bir kişide kalıcı uygulandığını göremedim.
CHP’ye yaptıkları hakaretleri unutan yüzsüzler, yani KAMACI’nın beslemeleri nasıl geri dönebildi. Cevabını verebilen yok.
“Karşı zihniyetteki insanları da partimizden söküp atalım.” derken, en yakındakileri görmüyorsan, Boş konuşmuşsun derim başkan.
Sizce, bir anlam taşır mı bilemem ama.
Mustafa Kemal Atatürk “Geçmişini bilmeyen toplumlar geleceğine yön veremez.” demiş.
Geçmişleri karanlık olanlar için, gereksiz bir söz ile yazımı bitirdiğim için. Özür dilerim...