Bu yazının hayvan olan öküzlerle bir ilgisi yoktur…

Yani öküzün altında buzağı aramıyorum…

Bu öküz başka bir öküz…

“Öküze”, süreç içinde toplumların yüklediği “öküzlükten” bahsetmek istiyorum… Her insanın içinde bir yerlerde hazır bekleyen bir öküzü vardır…

Bu öküzün ne zaman ortaya çıkacağını kimse kolay kolay kestiremez… Bazı insanlar, içindeki öküzü kontrol etmede, kamufle etmekte çok başarılı olabilirler… Bazıları da içindeki öküze zaman zaman “oha” demesini bilirler… İşin en tehlikeli yanı içimizdeki öküzün serbest kalması ve tüm benliği esir almasıdır…

Tüm sorunlar da zaten içimizdeki öküzlerin oto kontrolden çıkıp serbest dolaşıma geçmesinden kaynaklanıyor…

Öküzlüğün eğitimle ve fazla okumakla da fazla bir ilgisi yoktur… Eğitimli insanlar, içindeki öküzü gizlemekte başarılı olabilirler ama öküz öküzlüğünü bir yolla gösterir… Okumak, eğitim görmek, insanın cehaletini alabilir ama öküzlüğünü kolay kolay alamaz…

Bir örnek verecek olursak: Bir zamanların Adana Valisi, içindeki öküze “oha” diyebilseydi, vatandaşa “gavat” diyemezdi…

İçimizdeki öküze söz geçiremeyiz ama başkasının öküzüne hep laf ederiz ve eleştiririz… Öküz öküzü iyi tanır…

Öyle ya; bu içimizdeki öküz ne ile beslenir, nasıl yaşar bir de ona bakalım…

İçimizdeki öküz hep ben merkezli olduğundan öncelikle “bencillikle” beslenir…

İçimizdeki öküz takıntılıdır ve takıntıları çok sever…

İçimizdeki öküzün hep bir acelesi vardır…

İçimizdeki öküz hazır cevaplılığımız içinde hep kamufle olarak beklediğinden, hazır cevaplılığımız öküzlüğümüzü ortaya çıkarabilir…

İçimizdeki öküzlük önce bizi, sonra çevremizi rahatsız eder… Ülkeyi yönetenlerin öküzlüğü ise tüm insanlığa etki eder…

O halde içimizdeki öküzü kontrol etmemiz gerekiyor… İçimizdeki öküzü besleyecek, şımartacak davranışlar geliştirmeyeceğiz…

Karından değil, düşünerek konuşacağız… Konuşmadan önce derin bir nefes alıp, içimizdeki öküzü kontrol edeceğiz…

Sanırım bu öküzlü yazıdan sıkıldınız…

En iyisi fazla öküzlük yapmadan hemen bitireyim…

İçinizdeki öküze “oha” demesini bilirseniz, daha mutlu olursunuz…

Bol “ohalı” günler diliyorum…