Türkçe kelimelerimizden biri olan konuşmak kelimesinin lügatlerdeki anlamı : “ Görüşmek, tanışmak, görüşüp anlaşmak, bilişmek, birbirini bilip tanımak, bildik olmak; söylemek, düşüncesini kelimelerle anlatmak; düşüncesini sözle anlatmak; karşılıklı olarak şunu bunu anlatmak, yarenlik etmek.” olarak geçer.
    Yeryüzündeki yaratıklar içinde bilinçli olarak konuşmasını bilen yegane yaratık insandır. Atalarımız: “Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar.”demişlerdir. Herkes konuşabilir ama güzel konuşamaz. Güzel konuşmak ise ayrı bir sanattır. Doğal olarak lider olmanın önemli şartlarından biri de güzel konuşmaktır. Güzel konuşamayan liderlerin liderlikleri ise fazla uzun sürmez. Güzel konuşabilmek ise kişiye yaratılışında verilen bir yetenektir.
    Kişi nerede, ne zaman, ne söyleyeceğini önceden kestirmelidir. Çünkü söz ağızda iken biz ona hakimizdir, ağızdan çıktıktan sonra ise o bize hakim olur. Atalarımız: “ Söz gümüşse, sükut altındır.” demişlerdir. Kişinin ilkelerinden birisi de bin düşünüp bir konuşmak olmalıdır. Kişiler bildikleri veya bilmedikleri konular üzerinde etrafındakileri bıktıracak kadar uzun ve sıkıcı konuşurlarsa toplum tarafından sevilmezler. Bununla ilgili olarak Atalarımız: “Boşboğazı ateşe atmışlar,’odun yaş diye bağırmış’.” demişlerdir.
    Bilgili, olgun, efendi, ruhi tekamülünü tamamlamış kişiler fazla konuşmazlar. Ya sorulan sorulara cevap verirler, yada bir konu üzerinde konuşmasını rica ettikleri zamanlarda konuşurlar. Bununla ilgili olarak Lao Tzu: “Çok bilenler konuşmazlar. Çok konuşanlar bilmez.” diyerek bir gerçeği dile getirmişlerdir.
    İnsan soyunun yarısı ve karşı cinsimiz olan kadınlar ise konuşmaktan çok zevk alırlar. Lesage: “Konuşma zevki kadınların, en yaman ihtirasıdır.” demiştir. İster erkek olsun, ister kadın olsun, ister sağlam olsun, ister özürlü olsun tüm insanlar konuşmaktan zevk alırlar ve kendilerinin dinlenilmesini isterler. Diderot : “ Dünyada kekemelerden çok konuşmasını, topallardan çok da yürümeyi seven kimse yoktur.” demiştir.
    Etrafımızda sevilen, sayılan, sözü dinlenen bir kişi olabilmemiz için az ve öz konuşmamız, boş konuşmamamız ve başkalarını da dinlemesini bilmemiz gerekmektedir.
    Satırlarımızı Hz.Ali’nin (R.A) şu güzel sözüyle sonlandıralım.
    “ Çok konuşmayınız; herkesin gözünden düşersiniz.” 

-----------ŞİİR KÖŞESİ----------

YÖRÜKLER ŞAHLANDI

Yazıldı yazımız ezel deftere
Vuruldu damgamız çelik mihvere
Ulaştı namımız yedi düvele
Yıkılmaz bendimiz uzanır gider. 

Yörükler şahlandı vatan çiğnenmez
Sancaklar açıldı başlar eğilmez
Yürekler vuslatta umut tükenmez
Kabarır göğsümüz yükselir gider. 

Soyumuz Oğuz’dur leke götürmez
Şanımız yücedir paha biçilmez
Töremiz Haktandır şüphe götürmez
Toplandı Obalar sarılır gider. 

Bekir AYGÜL – AYDIN

------------------------------------


                  ŞAİR   

Geçmişten geleceğe seyrederken âlemi
Şair gönül gözüyle gerçekleri görendir.
Doğru bildiği yolda -ecel olsa kalemi-
Kendi darağacının urganını örendir!

Şair, yanlış ne varsa acımaksızın yeren
Dokuz köyden kovulan bir Doğrucu Davut’tur!
Şair, tüm mazlumlara direnme gücü veren
Daimî karalanan(!) cümlelere umuttur.

Şair, Leylâ diyerek Mecnun’ca çöle düşen
Aslı’sına sorgusuz Keremce kül olandır…
Şair, aşkı uğruna kıyasıya dövüşen
Şirin’e ermek için Ferhat’ça dağ delendir.

Şairler bilecendir, ukala değil asla
Baştan ayağa hüzne kesmiş bir büyücüdür!
Şairler sevecendir; ömrünce, ihtirasla
Hisleri betimleyen en harbi öykücüdür!

Gündüzün düşüncesi gecesine karışır
Bir kez olsun deliksiz uyku haramdır ona
Kurdun kuşun derdiyle zaman ile yarışır
Gariplerin çilesi ebedî gamdır ona.

Şair, halkın elidir; şair, halkın dilidir
Ki, toplumun silinmez belleğine yazılır
Şairler insanlığın sönmeyen kandilidir
Hatırası sevgiyle gönüllere kazılır! 

      Salih ERDEM – AYDIN

------------------------------------

GÜZEL TÜRKİYE’M

Kıymetini bilirim
Ancak senle gülerim
Vatan için ölürüm
Benim güzel Türkiye’m.

Ben kendimi unuttum
Göz yaşımı kuruttum
Umutla yolun tuttum
Benim güzel Türkiye’m.

Seherdeki yelimsin
Goncalaşmış gülümsün
Benim güzel Türkiye’m.

Mızrabım sazım oldun
Gönlümde sızın oldun
Anlımda yazım oldun
Benim güzel Türkiye’m.

Bahçe ve bağımsın sen
Aşımda yağımsın sen
Tek dayanağımsın sen
Benim güzel Türkiye’m.

Mustafa YEŞİL - ALAŞEHİR

------------------------------------


SİSLİ GECELER
Gece ağır, yollar toz duman
Hasretin bir başka gecede
Aman vermez savrulur yaman
Koşar aşıklar vermez aman
Bülbül güle, gül bülbüle delice
Delice koşar sisli gecede
Senli kollarda yaşamak ister
O kollarda hiç uyanmamayı 
Kanatan acıtan yakıcı hasreti
Bir ömür senli beyaz cenneti
Senli kollarda yaşamak ister
Bilirim istesen de gelemezsin 
Yine de gül sisli gecede
Senli kollarda yaşamak ister..
Melek MERAL - AYDIN

​​​​​​​------------------------------------

GÖNÜL

Veren el alandan üstündür derler,
Sen de vermesini biliver gönül,
Düşmüş ağlıyor bak, minicik çocuk,
Haydi! Gözyaşını siliver gönül.

Yardımlaşın demiş, yüce Muhammet,
İyi düşünceden doğar muhabbet,
Aç gönül sofranı, yapıver davet,
Fakirle sofranda oluver gönül…

Durma git yoksula, kapısını çal,
Varsa ihtiyacı, onu da sen al,
İstiyorsa sohbet, gitme orda kal,
Garibin derdini alıver gönül…

O gelmezse sen git, onun yanına,
Can suyu ol can kat, onun canına,
Yakışmaz ağlamak sanma şanına,
Bırak gözyaşını salıver gönül…

İster taş atsınlar, isterse de gül,
Vazgeçme yardımdan, bunu görev bil,
Yoksul karşısında daima eğil,
Deli diyenlere gülüver gönül…

Fatma UÇARLAR –ISPARTA

​​​​​​​------------------------------------​​​​​​​

CUMHURİYETİM
Cumhuriyetim
Özümsün
Hissederim
Yürek atışım gibi
Kalben her an
Ruhumda alev alev
Kocaman meşalem 
Gün kadar aydınlık
Yıldızlar kadar parlak
Hani ay yıldızlı bayrağım var ya
Onun kadar nazlı, dalga dalga
Elime alıp öpüp kokladığım
Bir bebek kadar masum
Uğruna verdiğimiz onca canlar            
Üzerine titrediğimiz koca nesil
Cumhuriyettir özgürlük sesim
Dik başım, atamdan yadigar
Demokrasim, mutluluğum
Ana kucağı kadar sıcak,
Anadolu’m kadar zengin
Çağdaş uygarlığım, baş tacım
Ulusal bütünlüğüm
Mahşere dek elbet yaşatacağım
Uğruna verdiğim onca şehidim
Yedi düvele kafa tutan devletim
Gazi Mustafa Kemalin en büyük eseri,
Emanetsin bizlere
Cumhuriyetim...
İlhan KORUYUCU - AKHİSAR 

-------------------------------------------


KÜÇÜK YALANLAR 
 

Küçük yalanlarla büyüdüm ben
Zararsız küçük yalanlarla.
 
Bunca zaman 
güzel bir dünya hayali kurdum            
Kurdum da
En ateşli yıllarımda
Masal dinleyerek uyudum
Uyudum da büyüdüm.
 
Ne zaman ağzımı açtım
O gün dilime biber sürdüler
Ağzımı yumdum
Gözümü açtım.

Erkan ACAR – ÇİNE