“Ku­ral­lar şi­ir­den çıkar; ne kadar güzel şiir varsa, o kadar da doğru kural var­dır” der Ge­or­da­no BRUNO. “Şiir; bizi bu­lun­du­ğu­muz bir ruh ha­lin­den alıp başka bir ruh ha­li­ne gö­tü­re­bi­len yazı; ses uyumu, vezin, ka­fi­ye gibi gü­zel­lik öğe­le­riy­le süs­len­miş olup güzel ha­yal­ler ta­şı­yan sa­nat­lı söz­ler­dir.” Diye tarif eder­ler. Bu şi­irin kla­sik ta­ri­fi­dir. As­lın­da bütün şa­ir­ler şiiri ken­di­le­ri­ne göre tarif et­miş­ler­dir. Yani ne kadar şair varsa o kadar da şi­irin ta­ri­fi var de­mek­tir. Sait Faik şiir için şöyle der: “Şiir ol­ma­yan yerde insan sev­gi­si de olmaz. İnsanı in­sa­na ancak şiir sev­di­rir. Yoksa ci­na­yet­ler alır yürür. İnsan, insan yü­zü­ne ba­ka­maz olur. Şiir in­sa­nı in­sa­na yak­laş­tı­ran şey­dir.”

1990'lı yıl­lar­dan sonra bütün dün­ya­da ol­du­ğu gibi Tür­ki­ye'de de bil­gi­sa­yar ve mat­baa tek­no­lo­ji­si hızla iler­le­miş­tir. Buna pa­ra­lel ola­rak da Ana­do­lu Ba­sı­nı da fev­ka­la­de ge­liş­me­ler gös­ter­miş­tir. Hemen hemen bütün il ve il­çe­le­ri­miz­de mat­ba­alar ku­rul­muş, bun­la­ra pa­ra­lel ola­rak da gün­lük ga­ze­te ve pe­ri­yo­dik ya­yın­lar­da çok hızlı bir artış ol­muş­tur. Kitap, ga­ze­te ve dergi ba­sı­mı ko­lay­laş­mış­tır. Şa­ir­ler ve ya­zar­lar eser­le­ri­ni yerel bazda bas­tır­mış­lar bun­la­rı in­ter­net ara­cı­lı­ğıy­la bütün Tür­ki­ye ile pay­laş­ma im­kâ­nı bul­muş­lar­dır. Ye­te­nek­li güzel şiir yazan şa­ir­ler ken­di­le­ri­ni ta­nıt­mış­lar­dır. Yaz­dık­la­rı­nı bu­gün­kü halk­la pay­laş­tık­la­rı gibi ge­lecek ne­sil­le­re ak­tar­ma im­kâ­nı da bul­muş ol­du­lar.

Emek­li Ede­bi­yat Öğ­ret­me­ni Şair Yazar Naim ÖZ­DA­MAR da işte bun­lar­dan bi­ri­dir. Şair Naim Öz­da­mar bu­gü­ne kadar yaz­dı­ğı şi­ir­le­ri­ni “SE­VE­CEK­SEN BUGÜN SEV” adını ver­di­ği ki­ta­bın­da top­la­mış­tır. Şair, öğ­ret­men ola­rak iki kez Yu­na­nis­tan'ın İskeçe ve Gü­mül­ci­ne şe­hir­le­rin­de öğ­ret­men­lik yap­ma­sın­dan do­la­yı bu­ra­da ya­şa­yan Türk­le­re daha çok ya­kın­lık duy­muş ki­ta­bın­da bu yö­rey­le il­gi­li bir hayli şiiri de bu­lun­mak­ta­dır. Şa­irin Os­man­lı­ca, İngi­liz­ce ve orta de­re­ce­de Yu­nan­ca bil­me­si de ken­di­si için büyük bir avan­taj ol­muş­tur.

Şair şi­ir­le­rin­de hemen hemen bütün ko­nu­la­ra de­ğin­miş­tir. Aşk, sevgi, yurt sev­gi­si, dış Türk­ler, ta­bi­at, Türk­lük sev­gi­si gibi ko­nu­la­rı us­ta­lık­la iş­le­miş­tir. Şair ke­li­me­ler üze­rin­de uzun uzun dü­şün­müş, her ke­li­me­yi yerli ye­ri­ne oturt­ma­sı­nı bil­miş­tir. Hece şi­ir­le­ri­nin yanı sıra ser­best ve­zin­li şi­ir­le­ri de hece şi­ir­le­ri kadar güzel, dik­kat çe­ki­ci ve an­la­şı­lır du­rum­da­dır.

 Her şeyi ayan beyan or­ta­ya ser­miş­tir ve her kesim oku­yu­cu ta­ra­fın­dan an­la­şı­la­cak bir dil kul­lan­mış­tır. Hece şi­ir­le­ri­nin her biri şarkı sözü ni­te­li­ğin­de­dir. Bun­lar­dan Ki­ta­bın adı ve­ri­len Se­ve­cek­sen Bugün Sev adlı şiiri Mü­zis­yen bes­te­kâr Ahmet Peh­li­van ta­ra­fın­dan mu­hay­yer kürdi ma­ka­mın­da bes­te­len­miş­tir.128 say­fa­dan olu­şan kitap şa­irin ken­di­si ta­ra­fın­dan bas­tı­rıl­mış­tır.

Şair Yazar Emek­li Ede­bi­yat Öğ­ret­me­ni Naim Öz­da­mar'ı Türk Ede­bi­ya­tı­na ka­zan­dır­dı­ğı bu güzel ese­rin­den do­la­yı teb­rik eder, daha nice eser­le­ri Türk Ede­bi­ya­tı­na ka­zan­dır­ma­sı dilek ve te­men­ni­le­rim­le sevgi ve say­gı­la­rı­mı su­na­rım.

-------------- ŞİİR KÖŞESİ--------------

  İREM 

Ağlayıp gezsem bile gözyaşımı silmezsin
Yalvarıp yakarmakla vermezsin ki buseni
Aklımdan ve kalbimden neden çıkmak bilmezsin
İrem denen güzel kız nerden tanıdım seni. 

Elimden geldi geçti kızların niceleri
Eline su dökemez evrenin eceleri
Gözlerim uyku tutmaz aylardır geceleri
İrem denen güzel kız nerden tanıdım seni. 
Geçen olur mu bilmem nehirdeki bendime
Ben bile eremedim yıllar yılı fendime
İçin için yiyorum şimdi kendi kendime
İrem denen güzel kız nerden tanıdım seni. 

Korkuyorum bu yaşta sana aşık olmaktan
Her gün senin üstüne hayallere dalmaktan
Mutlu musun sen şimdi benim kalbe dolmaktan
İrem denen güzel kız nerden tanıdım seni. 
Yaşına uygun olsam kaptırmazdım ellere
Koşardım senin için uzak yakın illere
Mutlu olur yaşardık hiç düşmeden dillere
İrem denen güzel kız nerden tanıdım seni.
    Albeni AKÇAY - NAZİLLİ 

------------------------------------------------

     BEN ATA'MI 

Özgürlük ve demokrasidir benim yolum
Türkiye'mi ve Cumhuriyet'imi korudum
Atatürk ve düşünceleriyle yoğruldum
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O'nu okumakla anlatmakla bitmiyor
Okudukça O'ma aklım da yetmiyor
Rüyalarımda bile hep O'nu görüyor
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O'na yaşamak için Harp okulunda okudum
Yirmi yedi aralıkta Ankara'ya gelişini kutladım
Yorulmak nedir bilmedim O'nun için koştum
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O'nun gibi bir devlet adamı hiç gelir mi
Dünya lideri olma düşünceleri biter mi
O'nu anmadan bu yaşam da sürer mi?
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Askerliği, Devlet Adamlığı O'nu baş tacı ediyor
İktisatçı oluşu, ilkeleri dünyaya ışık tutuyor
Vatan sevgisi, insan sevgisi O'nda coşuyor
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Harp Okulunda okudum nefesi hissettim
Sessizliğe büründüm hep O'nu dinledim
O'nun yolundan gittim hiç kimseyi üzmedim
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Hiçbir zaman yolundan çıkmadım, çıkmayacağım
Ömrüm yettiğince O'nu hep anlatacağım
“Dünyada barış, Yurtta barış” için çalışacağım
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

“İstikbal göklerdedir” diyerek dünyaya doktrin olmuş
Sevgi bağı oluşturmuş, sevenlerini coşturmuş
İlke ve devrimleriyle de yerli yerine oturmuş
Ben Ata'mı sevmeyeyim de kimi seveyim?
  E.J.Albay Hasan SÜRER - AYDIN

----------------------------------------------

GÜLLER SAÇARIM

Aşksız geçen zamanı geriye sarsak,
Sevgi muhabbet aşı birlikte karsak,
İkinci baharlara el ele varsak,
Senden sonra bir bilsen nasıl naçarım,
Gözlerimden hicranlı yaşlar saçarım...

Olmaz mı sanıyorsun beni de seven?
Saçımdan, tırnağıma beni de öven,
Göz başkasını görmez tek bana güven,
Engelleri tanımam sana kaçarım,
Yüzümde gülücükler, güller saçarım...

Yalnızlığıma kuşlar, sessiz kalmadı,
Şarkı, türkü, nağmeler, derdim almadı,
Unutmak istesem de yerin dolmadı,
Sen gelmesen de bana gel de uçarım,
Yüzümde gülücükler güller saçarım...

Ne olur bir kerecik, sözünde dursan,
Bana ulaşmak için saati kursan,
Ben anlarım kapıya iki kez vursan,
Eteğim ziller çalar kapın açarım,
Yüzümde gülücükler, güller saçarım…

Fatma UÇARLAR – ISPARTA

-----------------------------------------

GEL…

Öyle derin ki hicranın
Akşamlarda akar yaşlar
Ak ak oldu bak saçlarım
Gözler yaşlı ölgün buruk
Uzaklardan özlenenim
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.

Uzaklardan özlenenim
Yakar, kanatır hicranın
Kalmadı gözlerde yaşlar
Gecelerde ıslak saçlar
Bitmeden son günlerimiz
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.

Dinlemez gönül gecede
Dinlemez bak hep ağlatır
Akşamlarda sen yüklüyüm
Şarkılarda sen yüklüyüm
Sensiz çekilmiyor demler
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.
Melek MERAL GÜLER – AYDIN

----------------------------------------------

SAĞ­LIK­TIR SAĞ­LIK

İyot kokan deniz en­gin­dir engin
Kuş­la­rın sev­di­ği ağaç­lık, bağ­lık
Katı, yatı olan de­ğil­dir zen­gin
En büyük zen­gin­lik sağ­lık­tır sağ­lık.

Sık ve az yemek en iyi karar
Tan­si­yon ve şeker in­sa­nı yorar
Yüz fab­ri­kan olsa ne işe yarar
En büyük zen­gin­lik sağ­lık­tır sağ­lık.

İş işten geç­miş­tir ma­zi­ye bak­sak
İşler de gi­di­yor hep ağır aksak
Yü­re­ğin tek­li­yor et yemek yasak
En büyük zen­gin­lik sağ­lık­tır sağ­lık.

Vil­la­lı ha­vuz­da yü­ze­mi­yor­sun
Ayak­lar tut­mu­yor ge­ze­mi­yor­sun
Be­yin­de hasar var se­ze­mi­yor­sun
En büyük zen­gin­lik sağ­lık­tır sağ­lık.

Et­ra­fı­na deh­şet sa­ça­mı­yor­sun
Özel uça­ğın­la uça­mı­yor­sun
Der­di­ni kim­se­ye aça­mı­yor­sun
En büyük zen­gin­lik sağ­lık­tır sağ­lık.

Şükrü ÖKSÜZ