Herkes, kendi düşünde

Duyulmaz yürek fırtınası.

Beraberce yürüseniz de bunca yolu

Bir yol ayrımı bekler sizi.

Hangi kapıyı çalarsanız çalın

Aynı şarkının değişik nameleri yankılanır

Herkes kendine benzer bu âlemde

Kendinize benzetmek isterseniz birini

Başlar yavaştan, meydan savaşı

Bu savaş da alır götürür yıllarınızı

Geriye küllenmiş anılar kalır.

Yaşam, gerçekte bir tiyatrodur

İyi oyuncular var, kötü oyuncular var,

İyi oyuncular, iyi oyuncuları sevmezler

Olan oyunun moduna girememiş oyunculara olur...

Oyunda Robin Hood, oyun bitince eşkıya olurlar!

Şeytan da, zaten hep ayrıntılara meraklı...

Ak'a kara, kara'ya ak demek de varmış işin içinde.

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtırmış ya da baş.

Hastane önüne de boşuna incir ağacı dikmemişler

Can çıkarmış da, huy çıkmazmış...

Öbür dünyaya kalırmış hesaplar!

Gelen gideni aratırmış mış mış mış....

En iyisi, dönüşü olmayan trenlere binmek...

Eh... Saçmalamanın da bir adabı olmalı

Sapla samanı karıştırdıktan sonra

Tüyme zamanı geldi, bu sayfalardan...

Umarım kaşınız gözünüz yarılmamıştır...