Beklenmeyen şeylerin ortaya çıkışı bazı kişileri öfkelendirir ve onları çatışmalara sürükler. Beklenmeyen şeylerin önde geleni engellenmektir. Yapılmak istenen şeylerin engellenmesi gibi, yapmak istemediği şeylerin yaptırılması da öfkeye neden olur. Öfkeye saldırganlık eşlik edebilir. Kıskançlık, yalnızlaştırılmak, dışlanmak, dikkate alınmamak, görmezden gelinmek, yok sayılmakla ilgili hayal kırıklıkları öfkeye neden olabilir.Depresyondaki kişiler kendilerini kötü hissedebilirler. Öfke iletişimi ve üretkenliği de olumsuz olarak etkiler. Kontrolsüz tepki yoğunluğu öncelikle sahibine zarar verir. Atalarımız bu durumu şöyle ifade etmişlerdir; “Keskin sirke küpüne zarar verir!”Haklılık temelinde veya haksızlıklara karşı oluşan kontrolsüz tepkiye öfke diyoruz. Kontrolsüz tepki bünyesinde şiddet barındırır. Şiddetin dozunu, muhatabın alacağı tavır belirler. Öfke sert sözlerle sınırlı kalabileceği gibi, çatışmalı bir şiddete dönüşme potansiyeline de sahiptir. Özellikle sorunlu kişilerde öfke ve çatışma görülebilir. Toplumsal olay ve olgular da bu durumu besleyebilir. Öfke kişisel olduğunda etki alanı daralır. Önemli olan toplumsal öfkedir. Toplumsal öfke bulaşıcıdır ve hızla yayılabilir:

“Evrensel hukuka, demokrasiye, laiklik ve bireysel özgürlüğe saygı duymamalarıyla ilgili. İnsanların diledikleri gibi yaşamalarına izin vermeyecek herhangi bir rejime karşı gardını alması normal. İş yumruklaşmaya dökülürse bunun ülkeyi savaş alanına çevirme tehlikesi var. Şiddeti içselleştiren ve zaman zaman siyasi söylemlerine alet eden hükümet ise hiç oralı değil. Hatırlayın, mevcut hükümetin ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli, Kılıçdaroğlu’na yapılan yumruklu saldırı sonrası, “O adama yumruk attıracak kadar ne yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu” demişti. Bu iktidar sokaktaki çocuğunuzu maganda şiddetinden bile koruyamaz. 

*** 

Kazananı olmayacak bu yumruklaşmaların sona ermesinin bir tek yolu var. Bireylerin silahlarına el koymayla başlayacak, şiddeti adalet önünde tarafına bakmadan en ağır biçimde cezalandıracak ve aklımızdan, dilimizden çıkaracak büyük bir kampanyaya ihtiyaç var. Toplumun büyük bir kesiminin desteğini alacak bu hareketi muhalefetteki partiler, sivil toplum başlatmayacaksa kim başlatacak? “(ÖZGÜR GÜRBÜZ)

Öfke, seçeneksizliğin dışavurumudur. Bireyleri seçeneksiz bırakan olay ve olgular nelerdir? Bilgisizlik, yetmezlik, işsizlik, yoksulluk, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik eşitsizliklerdir. Farklı nedenlerle sağlığı ve dengesi bozulan kişiler öfkelenebilir ve hatta öfkelerini kontrol edemeyebilirler. Bazı öfkeli kişi veya kişilerin saldırganlığı sorunlara neden olabilir. Bu durum yaygınlaşınca, toplumun sağlığı da bozulabilir. Bu bozulma, çatışmaların ortaya çıkmasına neden olabilir. Toplumsal çatışmaların kazananı olmaz çünkü, çatışmalar toplumun kayıplara uğramasına neden olur ve bu her kesimi farklı biçimde etkiler. Dahası, çatışmalar toplumun bölünmesine neden olabilir. Eğer öngörüler eşliğinde gerekli önlemler alınmaz ise; istenmeyen bir kısım hoş olmayan olaylar yaşanabilir.

Sağlıklı toplum, bireylerin temel haklarını gözeterek demokratik ve laik yapıları oluşturacağından dolayı, özgür bireylerin sorunlarını asgariye indirmeyi başarır. Böyle bir yapı öfkeyi ve olası çatışmaları frenler. Bireylerin özel yaşamlarına müdahale edilmediği sürece ve etnik yapılarla farklı inanç gruplarına ayrıcalıklar tanınmadığı zaman sağduyulu bir toplum yapısı ortaya çıkar ve böyle bir yapıda öfkeliler olmaz ve çatışma olasılığı ortadan kalkar. Onun yerini sevgi, saygı, hoşgörü alır.