Özet
Bu makale, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının tarihsel, siyasal ve sosyolojik boyutlarını incelemektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış sürecinden Kurtuluş Savaşı’na, ardından yeni devletin kuruluş felsefesine uzanan bu süreç, yalnızca bir rejim değişikliğini değil, bir medeniyet tercihini de temsil etmektedir. 29 Ekim 1923 tarihi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini siyasal egemenliğe dönüştürdüğü gün olarak ulusal kimliğin yeniden inşasını sembolize etmiştir.
Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet, Egemenlik, Atatürk, Modernleşme, Ulus Devlet
Giriş
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşanan siyasi, askerî ve ekonomik çöküş; Türk milletinin kaderini yeniden tayin etmesini zorunlu kılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, yalnızca bir işgalden kurtuluş mücadelesi değil, aynı zamanda ulus bilincinin doğuş süreci olmuştur. Lozan Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile uluslararası alanda tam bağımsızlığı tescillenen Türkiye, yeni bir yönetim biçimine yönelmiştir.
1. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e: Tarihsel Arka Plan
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı Devleti, merkezî otoritenin zayıflaması ve Batı karşısında askeri, ekonomik rekabet gücünü yitirmesiyle çözülme sürecine girmiştir. II. Meşrutiyet (1908) ile başlayan parlamenter tecrübe, devletin yönetim anlayışında önemli bir deneyim olmakla birlikte, savaş yıllarının yıkımı nedeniyle sürdürülememiştir.
1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla fiilen sona eren Osmanlı Devleti, 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılmasıyla yerini milli egemenlik ilkesine dayalı yeni bir siyasal otoriteye bırakmıştır. Bu gelişme, fiilen Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı sürecin başlangıcıdır.
2. 29 Ekim 1923: Egemenliğin Millete Ait Olduğu Gün
Cumhuriyet’in ilanı, Anayasal bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. 23 Nisan 1920’de açılan TBMM, ulusal egemenliğin temsilcisi olarak yürütme yetkisini kullanmakta ancak devlet şekli henüz açıkça belirlenmemişti. 1923 yılı Ekim ayına gelindiğinde, hükümetin kurulmasında yaşanan kriz, bu belirsizliğin giderilmesini zorunlu hale getirdi.
Mustafa Kemal Paşa, 28 Ekim 1923 gecesi yakın arkadaşlarına şu tarihi sözleri söylemiştir:
“Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.”
29 Ekim 1923 günü Meclis’te yapılan görüşmeler sonucu, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun birinci maddesi şu şekilde değiştirilmiştir:
“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir.”
Böylece, Türk ulusu adına egemenlik hakkı resmen halkın temsilcilerine devredilmiş, Mustafa Kemal Paşa ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
3. Cumhuriyetin İlanının Toplumsal ve Siyasal Etkileri
Cumhuriyet’in ilanı, yalnızca yönetim biçiminin değişmesi anlamına gelmemektedir. Bu tarih, Türk toplumunda laik, çağdaş ve eşit yurttaşlık temelli bir dönüşümün başlangıcını simgeler.
Eğitimde, hukukta, kadının toplumdaki yeri ve ekonomik kalkınma anlayışında köklü reformların önü açılmıştır.
1924 Anayasası, devletin laikleşme sürecini hukuki bir temele oturtmuş; 1930’lu yıllarda gerçekleştirilen inkılaplar bu dönüşümün sürekliliğini sağlamıştır. Cumhuriyet, halk egemenliğinin kurumsallaştığı, özgür bireylerin oluşturduğu bir devlet düzenini hedeflemiştir.
4. Cumhuriyet Bayramı’nın Anlamı ve Kimlik Boyutu
29 Ekim, yalnızca bir tarih değil, Türk milletinin yeniden doğuşunun sembolüdür.
Her yıl kutlanan Cumhuriyet Bayramı, yurttaşların eşitliği, özgürlüğü ve ortak kader bilincini pekiştiren bir toplumsal ritüel niteliğindedir. Cumhuriyet, Atatürk’ün de belirttiği üzere, “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun yönetim biçimi” olarak, modern Türkiye’nin en güçlü kimlik dayanağı olmuştur.
Sonuç
Cumhuriyet’in ilanı, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bu olay, bağımsızlık mücadelesinin kurumsal ifadesi, ulusal egemenliğin ve modernleşme iradesinin sembolüdür.
29 Ekim 1923, Türk milletinin “kendi geleceğini tayin etme hakkını” gerçekleştirdiği gündür.
Atatürk’ün ifadesiyle;
“Cumhuriyet fazilettir.”
Kaynakça
* Atatürk, M. K. (1927). Nutuk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
* Zürcher, E. J. (2017). Modernleşen Türkiye’nin Tarihi. İstanbul: İletişim Yayınları.
* Mango, A. (1999). Atatürk. London: John Murray.
* Tunaya, T. Z. (1969). Türkiye’de Siyasal Gelişmeler. İstanbul Üniversitesi Yayınları.
* TBMM Arşivi, 29 Ekim 1923 Tutanakları.
Bu cennet vatanı bizlere emanet eden Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Bütün Silah Arkadaşlarını, Şehitlerimizi Rahmet Şükranla ve Minnetle yad ediyoruz mekanları cennet ruhları şad olsun
"CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN "
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene! Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla