Akbük Didim ilçemizin bir mahallesi, hem de devasa büyüklüğe sahip, nüfus yoğunluğu bakımından da yaz Nüfusu 150-200 bin’ lere dayanan bir yerleşim yeri.
Yerel yönetimlerin büyüğü de, küçüğü de sanki AKBÜK’ ü yok saymakta yarıştalar.
Unutmayın sizler geçici birer yönetimlersiniz,
Akbük ve Akbük’ lü hep var
Asıl olan AKBÜK ve AKBÜK’lü.
Yönetimler baki değildir, geçicidirler,
Gelirler giderler
Ama Yerleşim yeri hep ayakta kalmaya devam eder ve içerisinde yaşayanlar var olmaya devam eder.
Gelelim işin laf kısmından GERÇEKLERİNE.
Akbük terk edilmiş bir yerleşim yeri görüntüsü içinde,
Sahilleri sahipsiz,
Sokakları DOMUZLARA ve SOKAK KÖPEKLERİNE terk edilmiş durumda,
Susuzluk, Pislik diz boyu,
Ulaşım yıllardır bitirilemeyen bir çile, “iki yıl sürdü Sarı civcivler sayesinde” ama oda bitti.
Sözün kısası AKBÜK ve AKBÜKLÜ kendi başına terk edilmiş görüntüsü içinde.
Birkaç örnek vermek istiyorum,
Bayram döneminde Zübeyde Hanım parkının sağında BATI YILDIZI Plajı çadırların işgalinde, solundaki ÇAM KORULUĞU aynı plaj gibi Çadırların işgalinde,
Belediye kontrolü sıfır,
Bu insanların gelmelerine karşı değiliz AKBÜK’lü olarak,
Denetimsiz yerleştikleri için sorun,
Adamların en insani ihtiyaçları olan SU ve TUVALET ihtiyacı doğal yollardan “yani Denizden” temin edilerek gideriliyor, Soyunma kabinleri yeterli değil, küçük tuvalet için kullanılıyor,
Vatandaş bu plajda denize girecek
Ne Mümkün,
Plaj işgal altında,
Keza EMSAN ile ÇAMLIK arasındaki bölge aynı şekilde işgalde,
Çamlık keza öyle,
Birde üstüne üstlük BELEDİYE tabela asmış,
“ Piknik yapmak, Çadır kurmak, ateş yakmak yasak” diye,
Tam da bu tabelaların altına kurmuşlar çadırları, mangalları,
Ya o tabelaları kaldırın, yada yazdıklarınızı takip edin.
Bu kadar vurdumduymazlık, aymazlık nereye kadar
Büyük Şehir Su sorununu çözmek için yaz mevsiminin tam ortasında bayram öncesi 4 “Dört kuyu” açtığını duyurdu, evet gördük sondaj makinalarını,
Ama su ne zaman akacak, sezon bittikten sonra mı?
Her plaja iki üç kabin koymak çok mu zor,
Seyyar tuvalet yapmak çok mu zor
Hani bir sözümüz vardır ya
“ ÇOBANIN gönlü olursa TEKE’ den süt çıkartır “ diye,
Yeter ki yapmaya niyetli olun,
Çözüm bulmaya niyetli olun,
Akbük’e atadığınız Şube Müdürü ne kadar çalışkan, ne kadar özverili çalışırsa çalışsın sonunda o da bir emir kulu, her türlü ekipman ve araç, gereçten yoksun.
Eli kolu bağlı
Didim ne derse onu yapmak zorunda,
Gelelim AKBÜK’lünün yaz sıcağında çektiği çilelerden birine,
Ulaşım sorununa,
AKBÜK’lü yıllardır PEJO minibüslerine mahkum,
Yaz sıcağında üst üste yolculu, Klimasız, Havasız araçlarla yolculuk yapmaya niye mahkum ediyorsunuz,
Niye kaldırdınız bizim “SARICİVCİVLERİMİZİ” seferlerinden,
Zarar mı ediyorsunuz, Muğla Belediyesi zara etmiyor da Aydın mı zarar ediyor,
Eğer zarar ediyorsanız emekliye bedavacılığı kaldırın, indirimli kart uygulamasına geçin,
O ne ya,
Karşılığı olmayan SEFERLER,
AKBÜK’ ten SÖKE’ ye saat 17.3o günde tek araba, Söke’den AKBÜK’e sabah 06.45 de tek araba,
Bu planlamayı yapan sayın yetkili projeniz harika, siz AKBÜK’lü ye hiç yerine koyamazsınız,
AKBÜK’lü de gereğini zamanı gelince yapar,
Akbük halkı ve 65 yaş üstü emeklisi tekrar “Sarı civcivlerinin”. seferlerini eskiden olduğu gibi geri istiyor.
2019 seçimlerinde AKBÜK’ten aldığınız 2200 civarındaki oy karşılığı bu mu olmalı, gelecek seçimde onu hayal bile edemezsiniz haberiniz olsun,
O koltukları oturmanızda AKBÜK’ lü seçmenin katkısının olduğunu unuttuysanız size hatırlatırız,
Benim şahsen 1972 den bu yana bu partiye Çay kaşığı ile toplamaya çalıştığım oyları “ ki partimin her kademesinde görev yaparak” sizler KEPÇE ile savurma hakkına sahip değilsiniz sayın yöneticiler, Bu partinin sayın il, ilçe yöneticileri seçimin ufukta gözüktüğünü unutmamanızı dilerim…