9 Eylül İzmir’in, 7 Eylül Aydın’ın Kurtuluşu
Milli Mücadele’nin Ege’deki Kalbi: Aydın
Ege’nin bereketli toprakları, yüzyıllardır Türk yörüklerinin, Türkmen aşiretlerinin otağı olmuştur. Yörük obalarının göç yolları, efelerin dağlarda yankılanan türküleri, bu coğrafyaya hem hürriyet hem de cesaret katmıştır. İşte bu yüzden Yunan işgali başladığında, Aydınlılar yalnızca vatan topraklarını değil; Türklüğün ve Yörüklüğün onurunu da korumak için ayağa kalktılar.
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’dan başlayan kutlu yürüyüşünü Erzurum ve Sivas Kongreleri ile millet iradesine dayandırırken, Aydın’da ve çevresinde efeler, zeybekler, yörük yiğitleri ve Türk anaları silaha sarılmıştı.
Demirci Mehmet Efe ve Yörük Ali Efe: Dağların Hür Sesleri
Aydın direnişinin simgesi olan Demirci Mehmet Efe, cesaretiyle ve örgütlediği milis kuvvetleriyle Yunan ilerleyişini durduran isimlerden biri oldu. Dağlarda çakan bir şimşek gibi, köy köy dolaşarak halkı mücadeleye çağırdı.
Onun yanında Yörük Ali Efe, koca Yörük boylarının temsilcisiydi. Yörüklerin hür ruhu, Ali Efe’nin şahsında vücut buldu. Sultanhisar’dan başlayan mücadelesi, düşmana “bu topraklarda Türk’ün iradesi ezilemez” mesajını verdi.
Çete Emir Ayşe ve Gördesli Makbule: Türk Kadınının Onurlu Direnişi
Milli Mücadele yalnızca erkeklerin değil, Türk analarının ve kızlarının da zafer destanıdır. Aydınlı Çete Emir Ayşe (Ayşe Kadın), cephede erkeklerle omuz omuza savaşarak kahramanlık gösterdi. Onun kararlılığı, “Türk kadını yeri geldiğinde cephede erdir” sözünü doğruladı.
Yine Gördesli Makbule, düşmanla göğüs göğüse çarpışırken şehit düştü. O, Türk kadınının namusunu ve vatanını koruma uğruna can vermesinin sembolü oldu.
Ali Bey ve Nazilli Kuvayı Milliyesi
Aydın’ın ilçeleri de bu destanda geri durmadı. Ali Bey, Nazilli’deki Kuvayı Milliye hareketinin öncüsü olarak, düzenli orduya geçiş sürecinde önemli görevler üstlendi. Nazilli Cephesi, Ege’nin kaderini belirleyen en önemli savunma hatlarından biri haline geldi.
Atatürk ve Efeler: Ortak İrade
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’daki bu irili ufaklı direnişleri “Kuvayı Milliye ruhu” olarak adlandırdı. Onun önderliğinde efelerin, yörüklerin ve şehirli-köylü bütün Türk milletinin birleşmesiyle işgal son buldu.
7 Eylül 1922’de Aydın, 9 Eylül’de İzmir düşman işgalinden kurtuldu. Yörüklerin özgürlük tutkusu, Türk analarının metaneti ve Atatürk’ün önderliği birleşerek bağımsızlık destanını yazdı.
Son Söz
Aydın’ın kurtuluşu;
* Demirci Mehmet Efe’nin cesareti,
* Yörük Ali Efe’nin hürriyet sevdası,
* Çete Emir Ayşe’nin direnişi,
* Gördesli Makbule’nin fedakârlığı,
* Ali Bey’in teşkilatçılığı
ve Atatürk’ün önderliği ile yazıldı.
Bu toprakların her karışında Türklük bilinci, Yörüklük gururu ve bağımsızlık aşkı vardır. Bugün bizlere düşen görev, onların bıraktığı emaneti unutmamak ve unutturmamaktır.
“Efeler, Yörükler, Türk anaları… Hepsi birden ayağa kalktı. Çünkü hürriyet Türk’ün özüdür, Yörük’ün yaşam biçimidir.”
Başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Bütün Silah Arkadaşlarını Rahmet Şükranla ve Minnetle yad ediyoruz
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla