ÇOCUĞA ANLATMALI

Üçüncü, dördüncü nesil çocuk ve gençleri ayrımcılığa, ırkçılığa karşı korumalıyız. Bu konuyu makalelerimde sık sık dile getiriyorum. Ama çocuk, genç ve öğrencileri nasıl donatmak gerektiğinde ben de tam cevap veremiyorum.

Kadın doktorumun bekleme odasında elime geçen, Josephine Apraku’nun yazdığı, Le Hong’un resimlerle tamamladığı, Irkçılığı Çocuklara Nasıl Anlatırım, Wie erkläre ich Kindern Rassismus, kitabında, ebeveyn ve yetişkinlere çok detaylı bilgi veriliyor, yol gösteriliyor.

Her şeyden önce ırkçılığı insan evladı buldu, yine insanlar yok etmek zorundadır. Asırlar boyunca kemikleşmiş hata, kısa zamanda kolayca düzeltilemiyor.

Soruna çare bulmak, problemi çözmek cilt rengi, dini, geldiği kültür ne olursa olsun, tüm insanlığın görevidir. Hangi toplum olursa olsun, fırsat eşitliği olmazsa, barış sağlanmaz. Barışa adaletsiz ulaşılamaz.

Irkçılık, Beyaz azınlık sınıfın, Siyah çoğunluk sınıfa hükmetmesi anlamında uygulanıyor. Bir ülkede olanaklardan faydalanan sınıfı Beyaz olarak, hükmedilen sınıfı Siyah, diye izah ediyorum.

Her şeyden önce tarihi iyi bilmek zorundayız. Sömürgecilik ve köle ticareti tarihi anlamak, bugünü kavramayı kolaylaştırır. O zamandan bugüne kadar dilde kalan kavramların etkisi oldukça derindir.

Alman vatandaşlığının geçmişte uzun yıllar kana bağlı olması, Asya ve Afrika görünümlü göçmenlerin veya ülkede doğan göçmen çocukların vatandaş olarak kabul görmesini zorlaştırdı. Almanya’da doğanlara vatandaşlık 2000 yılında tanındı. Henüz özümlenmedi, politikacıların göçmen ve göç kökenlileri genelleyerek problem sınıf göstermeleri biz ve ötekiler yaparak ayrıştırıyor.

Çocuk üç yaşında aile ve çevrenin etkisiyle Beyaz çocuğun daha değerli olduğuna inanıyor. Yuvada bile yanına Siyah bir çocuğun oturmasını istemiyor. Oyun arkadaşı olarak da Beyaz çocuğu seçiyor.

Biraz önce göz doktorumda çocukların yaptığı resimleri inceledim. Ali adında bir çocuk yuvarlak, oval ve çekik göz resimleri yapmış, resimlerin üzerine, göz şekli nasıl olursa olsun hepsi de insanlara aittir, diye yazmış.

Aynı şekilde çeşitli renklerde insan yüzü veya insan elleri resimleri aynı amacı güder. Göz yaşı ve kan rengi bütün insanlarda aynıdır.

Başka olmanın çeşitlilik olduğu, birinin değerinden daha az değerli olmadığı altı yaşına kadar çocuğa anlatılabilir.

Okul çağında çocuklara daha açık izah edip, bilinçli davranma ve mümkünse hazır cevaba hazırlamalı.

Almanya’da doğan bir çocuğa öğretmeni, nasıl kahvaltı yapıyorsunuz soru cevabını büyük ana ve babasının geldiği ülkede bekliyorsa, öğrenci ben buralıyım, demelidir.Yuvada, okulda Almanca öğrenen bir gence bir yetişkin çok iyi Almanca konuşuyorsun derse, bu kavramın altında genci başka yapmak, ötekileştirmek olduğu anlatılmalıdır. Çünkü öğrenci okulda ülke dilinden başka bir dil öğrenmedi.

Almanya’da öteki yapılmaya çalışılan göç kökenli insanların sayısı 24 milyon olduğu istatistiklerde görülüyor. Ama ayrımcılık, diğer bir sınıfı aşağılama, 82 milyon nüfusun karşı koymasıyla ülkeye huzur ve barış gelebilir.

Ancak birlikte çözüme yaklaşılır. Türkiye’den ve diğer ülkelerden gelen konuk işçiler birçok Almanın idareci durumuna gelmesini sağlamıştır. İlk nesil olanaklardan faydalanmıyor, tepsideki pastanın sadece tadına bakıyorlardı. İkinci nesil pastayı eşit paylaşmak, üçüncü nesil ise pastayı birlikte yapmak ve eşit paylaşmak istiyor.

İşte sorun burada başlıyor. Beyaz sınıf alışkanlıklarından vazgeçemiyor, paylaşmak istemiyor. Hak, hürriyet ve adalet eşit olmasını ister görünen, Beyaz sınıfı temsil eden politikacılar seçimden önce eşit paylaşım taraftarı görünüyor, seçimden sonra unutuyor.

Amerika ve Kanada gibi ülkeler, göç ülkesi olduklarını çok önceden kabul ettiler ve kanun ve yasaları ona göre yaptıkları için Almanya’da görülen ayrımcılık ve ırkçılık söylem, davranış ve uygulama o ülkelerde görülmüyor.

Bir lisede tarih öğretmeni kız öğrenciye, sen bir Türk kızı olarak sahne arkasında kostüm dikişine yardım etsen kâfi, diyor. Sınıftaki bütün öğrenciler bu ifadeye karşı koymalıdır. Bu öğrenci boş zamanında tiyatro oyunculuğu kursuna gidiyor. Tiyatro oyununda sahnede rol alma, bu öğrencinin de hakkıdır.

Siyah sınıfa ait olanlar problemi yalnız çözüp, adaleti getiremezler. Bu nedenle Beyaz sınıfa ait çocuk ve gençler de bu konuda uyarılmalıdır. Farkında olmaları sağlanmalıdır.

Susan, içine atan, dışlanan, öteki yapılan çocuk ve gençler ruhsal hastalıklara açık olurlar. Adı, dini başka olan, çoğu Asya ve Afrika kökenli öğrencilerin aynı başarıyı gösterdikleri halde, karne ve diplomada daha az not aldıkları yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir. Aynı şekilde iş ve ev aramada fark görülmektedir.

Cesaretle mücadeleye devam ederek, eşit hakları almak için gayret gösterirken her vatandaşın sorumluluk alması gerekir.

Sömürgecilikte verilen sokak adları değişiyor, köle ticareti yapanların heykelleri yıkılıyor. Ama sona gelinmedi, yola devam. Tekstil, moda kataloglarında değişim görülüyor. Artık her renkte mankenlerin resimleri var.

Okul kitapları, çocuk masallarında Siyah sınıfa ait çocuklara örnek modeller gösterilmelidir. Siyahlara kötü rol, Beyazlara iyi rol verme zamanı medya ve sinemada değişmelidir. İdareci görevleri Siyah sınıfa da verilmelidir. Biz yazan öncü düşünürler çocuk, öğrenci, gençlerin iyi model, örneklere ihtiyaç olduğunu bıkmadan tekrarlamaya devam etmek zorundayız.

Biyoloji bilim insanları tek bir insan ırkı olduğunu teyit ediyorlar. Irkçılık pandemi gibi bulaşıcı hastalıktır.

Düşman saydığı bir grup diğer insanları aşağılayarak, dışlayarak devlet ve gezegen olanaklarından yalnız faydalanırlar.

Diğer, başka ve öteki yapılan dünya vatandaşları birleşirse hak, adalet eşit paylaşılır. Virus ve bakteri demokrasiyi öldüremez.

Hoşça kalın!

Faydalandığım, kaynak olarak kullandığım bu kitabı, tüm genç ana babalara öneriyorum:

Josephine Apraku, Wie erkläre ich Kindern Rassismus?

Familiar Faces Verlag, Berlin, November 2023, 5. Auflage

ISBN: 978-3-9823681-0-8