ÇO­CUK­LAR­DA AK­RAN-EK­RAN ZOR­BA­LI­ĞI

Gü­nü­müz­de insan iliş­ki­le­ri fark­lı bir mec­ra­ya kaydı. Bunun bir­çok ne­de­ni var. Bun­lar­dan en önem­li­si yanı ba­şı­mız­da her an duran sanal dün­ya­dan kay­nak­la­nı­yor. TV, in­ter­net ve hep­si­nin kendi bün­ye­sin­de top­la­mış cep te­le­fon­la­rın­da­ki uçsuz bu­cak­sız sanal dünya bizi bir şey­le­re zor­lu­yor. İste­sek de is­te­me­sek de bu yeni nesil tek­no­lo­ji yaşam pra­tik­le­ri­mi­zi tüm­den de­ğiş­tir­di ve de­ğiş­tir­me­ye devam edi­yor. Artık ha­ya­tın fark­lı bir ev­re­sin­de­yiz. Buna bir de yapay zekâ ek­le­yin­ce yer­le­şik pa­ra­dig­ma­la­rın büyük bir kısmı fark­lı bir ek­se­ne kaydı. Hızlı ge­li­şen bu süreç daha önce de­ne­yim­len­me­miş ve dü­şü­nül­me­miş bir­çok şeyle biz­le­ri ta­nış­tır­dı. Özel­lik­le ku­şak­lar arası derin bir bo­ca­la­ma dö­ne­mi ya­şa­nı­yor. Du­ru­mu, kuşak ça­tış­ma­sı ola­rak açık­la­mak bile ye­ter­siz ka­lı­yor. Ara­la­rın­da derin fay hat­la­rı bu­lu­nan iki fark­lı kuşak var. Bazen bir­bi­ri­ne uzak­ta bakan ama aynı pay­da­yı ya­ka­la­mak­tan zor­la­nan ço­cuk­lar ile ebe­veyn­le­rin ça­re­siz­li­ği­ne tanık olu­yo­ruz.

Bu ya­zı­da kuşak ça­tış­ma­sın­dan çok akran zor­ba­lı­ğı ve ona ivme ka­zan­dı­ran ekran zor­ba­lı­ğı­na odak­lan­mak is­ti­yo­rum. Gü­nü­müz­de de­ği­şen de­ğer­ler, yeni yaşam ka­lıp­la­rı ve ço­cuk­lar ara­sın­da­ki ge­le­nek­sel ile­ti­şim şekli de­ğiş­ti. Ço­cuk­lar üze­rin­de is­te­ni­len kont­ro­lü sağ­la­ya­ma­yan ebe­veyn­ler ve buna ek­lem­le­nen bir­çok etken kendi eko­sis­te­mi­ni oluş­tur­du. Çok yönlü ve yö­ne­til­me­si zor olan bu sü­reç­ten en çok ço­cuk­lar et­ki­len­mek­te­dir. Aile­le­rin ço­cuk­la­rı­na ver­di­ği/ve­re­ce­ği etik de­ğer­ler, sanal dün­ya­nın de­rin­lik­le­rin­de kay­bol­muş du­rum­da. Ay­rı­ca ço­cuk­la­rın di­ji­tal dün­ya­da oy­na­dık­la­rı oyun­lar hep ka­zan­ma üze­ri­ne kur­gu­lan­mış. Her türlü şid­de­tin mubah sa­yıl­dı­ğı bu oyun al­go­rit­ma­la­rı ço­cuk­lar ara­sın­da­ki şid­de­ti nor­mal­leş­tir­di. Ay­rı­ca fi­zik­sel ola­rak ener­ji­si­ni tü­ke­te­me­yen ço­cuk­lar­da olu­şan yoğun ener­ji bazen öf­ke­ye bazen de can sı­kın­tı­sı­na dö­nüş­mek­te­dir. Bu du­ru­mu den­ge­le­mek için fi­zi­ki ve psi­ko­lo­jik şid­det dev­re­ye gir­mek­te ve so­nuç­la­rı bazen ağır ola­bil­mek­te­dir.

Ha­ya­tı­mı­za bir­kaç yıl­dır giren ekran zor­ba­lı­ğı veya siber şid­det kav­ram­la­rı gi­de­rek bir top­lum­sal so­ru­na dö­nüş­mek­te­dir. Akran zor­ba­lı­ğı­nı des­tek­le­yen, bü­yü­ten ve is­ten­me­dik yer­le­re gö­tü­ren ekran zor­ba­lı­ğı ko­nu­sun­da öğ­ren­ci­le­ri çok iyi bi­linç­len­dir­mek ge­re­kir. Akran ve ekran zor­ba­lı­ğı bir­bi­rin­den bes­le­ne­rek sim­bi­yo­tik bir ya­şa­ma dö­nü­şe­bil­mek­te­dir. Akran zor­ba­lı­ğı; fi­zik­sel şid­det­ten sözlü ta­ci­ze, dış­la­ma­dan siber zor­ba­lı­ğa kadar pek çok fark­lı bi­çim­de kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır. Bu olgu, ne yazık ki genç­le­ri­mi­zin ru­hun­da derin izler bı­ra­kı­yor. Akran zor­ba­lı­ğı, sa­de­ce mağ­dur olan ço­cu­ğun değil, zorba dav­ra­nış ser­gi­le­yen ço­cu­ğun ve tüm okul çev­re­si­nin, hatta top­lu­mun bir so­ru­nu­dur. Akran zor­ba­lı­ğı, ge­nel­lik­le üç asi­met­rik güç iliş­ki­si için­de ger­çek­le­şir. 1)Dav­ra­nış zaman için­de tek­rar­la­nır. 2)Kar­şı­da­ki ki­şi­ye acı ve sı­kın­tı verme amaç­lı­dır. 3) Zor­ba­lık dav­ra­nı­şı­nın ol­du­ğu yerde; zor­ba­lar, mağ­dur­lar, mağ­dur­ken zor­ba­laş­mış olan­lar ve iz­le­yi­ci­ler var­dır. Okul­lar bağ­la­mın­da zor­ba­lık yu­ka­rı­da bah­se­di­len pa­ra­met­re­le­rin hep­si­ni içine alır. Zor­ba­lık okul­lar­da daha hi­ye­rar­şik bir düz­lem­de ge­li­şir. Statü ka­zan­mak, statü yük­selt­mek ve sta­tü­yü ko­ru­mak. Çocuk, için­de bu­lun­du­ğu top­lu­lu­ğun norm­la­rı­na ay­kı­rı dav­ra­nan­la­rı dış­la­ya­rak gru­bun zayıf düş­me­si­ni ön­le­mek gibi et­ken­le­ri içe­rir.

Aile­le­rin gü­ven­li bir ortam sağ­la­mak ye­ri­ne zor­ba­lı­ğa göz yum­ma­la­rı, ma­ze­ret bul­ma­la­rı, ço­cu­ğun yap­tık­la­rı­nı onay­la­ma­la­rı akran zor­ba­lı­ğı­nı te­tik­le­yen ve sür­dü­re­bi­lir­li­ği­ni art­tı­ran ne­den­ler­dir. Şid­det uy­gu­la­yan ço­cu­ğun dav­ra­nış­la­rı­nı onay­la­ma­sı ya da gizli olsa da övünç duy­ma­sı so­ru­nu daha da kar­ma­şık hale ge­ti­re­bil­mek­te­dir. Akran zor­ba­lı­ğı­nı art­tı­ran ve sür­me­si­ni sağ­la­yan ne­den­le­rin ba­şın­da so­run­la­rın sos­yal medya or­ta­mı­na ta­şın­ma­sı ya da sos­yal medya ile baş­la­yan sü­re­cin devam et­me­si­dir. Yeni ki­şi­le­rin dâhil ol­ma­sı ha­ka­ret ve küfre varan me­saj­lar so­ru­nu de­rin­leş­tir­mek­te ve so­ru­nun çö­zü­mü­nü zor­laş­tır­mak­ta­dır. Ken­di­si­ni bu or­ta­mın için­de bulan ço­cu­ğun is­te­se bile ay­rıl­ma­sı­nın zor­laş­ma­sı­dır. Kimi zaman kor­kak­lık­la, kimi zaman teh­dit­le, kimi zaman başka ge­rek­çe­ler­le ço­cu­ğu o sis­te­min bir par­ça­sı ol­ma­sı­nı sağ­la­mak­ta­dır. Bu du­rum­da çocuk ders­ler­den çok olu­şan so­ru­nu ken­din­ce çözme veya en az ha­sar­la sıy­rıl­ma­nın pe­si­ne düşer. De­vam­sız­lık, dik­kat ek­sik­li­ği, mut­suz­luk ve ben­ze­ri so­run­lar­la bo­ğuş­mak­tan eği­tim öğ­re­ti­me ye­te­rin­ce zaman ayır­maz. İpin ucu kaç­tık­ça kaçar ve ders ba­şa­rı­sı düşer bu da ço­cu­ğu daha çok ag­re­sif­leş­ti­rir.


Uz­man­lar, zor­ba­lı­ğın ar­dın­da yatan ne­den­le­rin kar­ma­şık ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Aile için­de ya­şa­nan şid­det veya ihmal, düşük öz­say­gı, öfke kont­rol so­run­la­rı, hatta sa­de­ce güç ara­yı­şı bile zor­ba­lık dav­ra­nı­şı­nı te­tik­le­ye­bi­li­yor. Tek­no­lo­ji­nin ge­liş­me­siy­le siber zor­ba­lık ano­ma­li­li­ğin ar­ka­sı­na sak­la­nan­lar için kolay bir araç ha­li­ne gel­miş du­rum­da. Sos­yal medya plat­form­la­rı, ço­cuk­la­rın bir­bir­le­ri­ne zarar ver­me­si­ni, de­di­ko­du yay­ma­sı­nı ve dış­la­ma­sı­nı ma­ale­sef ko­lay­laş­tı­rı­yor. Yani ekran zor­ba­lı­ğı bu şe­kil­de ken­di­ni yeni du­ru­ma adap­te edi­yor.

Bu kri­tik so­ru­nun çö­zü­mü, ne yazık ki sa­de­ce okul­la­rın veya reh­ber­lik ser­vis­le­ri­nin omuz­la­rı­na yük­le­ne­mez. Aile­le­rin, eği­tim­ci­le­rin ve tüm top­lu­mun ortak so­rum­lu­lu­ğu­dur. Akran zor­ba­lı­ğı­nı azalt­mak için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­ler şöyle sı­ra­la­na­bi­lir.
1.​Farkın­da­lık ve Eği­tim: Okul­lar­da ve aile­ler­de zor­ba­lı­ğın tür­le­ri, et­ki­le­ri ve nasıl mü­da­ha­le edi­le­ce­ği ko­nu­la­rın­da sü­rek­li eği­tim­ler ve­ril­me­li­dir.
2.​Em­pa­ti ve İle­ti­şim: Ço­cuk­la­ra erken yaş­lar­dan iti­ba­ren duy­gu­daş­lık, saygı ve hoş­gö­rü gibi de­ğer­ler aşı­lan­ma­lı­dır. Aile­le­rin, ço­cuk­la­rıy­la açık ile­ti­şim ku­ra­rak on­la­rın duy­gu­sal ih­ti­yaç­la­rı­nı din­le­me­si ha­ya­ti önem taşır.
3.Mü­da­ha­le Me­ka­niz­ma­la­rı: Okul­lar­da zor­ba­lık­la mü­ca­de­le prog­ram­la­rı ge­liş­ti­ril­me­li, ya­şa­nan olay­la­ra hızlı ve et­ki­li bir şe­kil­de mü­da­ha­le edil­me­li­dir. Zor­ba­lı­ğa tanık olan diğer öğ­ren­ci­le­rin so­ru­nun çö­zü­mü ko­nu­sun­da des­tek­le­yi­ci ol­ma­la­rı ko­nu­sun­da ce­sa­ret­len­di­ril­me­li­dir.
4.​Di­ji­tal Okur­ya­zar­lık: Siber zor­ba­lı­ğa karşı, ço­cuk­la­ra in­ter­net gü­ven­li­ği ve etik kul­la­nı­mı öğ­re­til­me­li­dir.


Akran zor­ba­lı­ğı, gör­mez­den ge­li­ne­me­yecek bir top­lum­sal kriz­dir. Her ço­cu­ğun ken­di­ni gü­ven­de his­set­me hakkı var­dır. Okul bah­çe­le­ri­nin, sı­nıf­la­rın ve di­ji­tal dün­ya­nın göl­ge­si­ne sızan bu şid­de­te karşı ses­siz kal­mak, ge­le­ce­ği­mi­zi teh­li­ke­ye at­mak­tır. Unut­ma­ya­lım ki, sağ­lık­lı bi­rey­ler ye­tiş­tir­mek için, ço­cuk­la­rın bir­bi­ri­ne zarar ver­me­di­ği, bir­bi­ri­ni des­tek­le­di­ği bir ortam sağ­la­mak­la olur. Akran zor­ba­lı­ğı sa­de­ce okul ile sı­nır­lı kal­ma­ya­rak okul dı­şı­na ta­şın­mak­ta bu da olay­la­rı daha kar­ma­şık du­ru­ma ge­tir­mek­te­dir. Sos­yal medya plat­form­la­rı­na ta­şın­mak­ta ve kont­rol­den çık­ma­sı­nı zor­laş­tır­mak­ta­dır. Ço­cuk­lar ara­sın­da­ki akran zor­ba­lı­ğı ele alı­nır­ken mut­la­ka ekran zor­ba­lı­ğı sü­re­ce dâhil edil­me­li­dir. Böy­le­ce so­ru­nu çöz­mek daha ko­lay­la­şır.