Düşüncenin lügat anlamı : “ Zihinden geçirmek, bir iş için düşünülen çare, mütalaa, fikir, mülahaza, tasa, tasarı, niyet, prensip.” gibi çeşitli anlamlarda kullanılan Türkçe bir kelime olup aynı zamanda günlük yaşantımızda çok kullanılan bir kelimedir.
“ İnsanları birleştiren duygular, ayıran ise fikirlerdir.” demişlerdir. İnsanlar çeşitli şekillerde düşünebilirler. Bu düşüncelerine başkaları da katılabilirler veya katılmayabilirler. Kişi kendisinin dışındaki düşüncelere, fikirlere de saygı göstermesini bilmelidir.
“Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Herkes ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.” demektedir.
Kişi olgunlaştıkça, ruhu tekamül ettikçe, düşünceleri de devamlı iyiden, iyilikten yana olacaktır. Kişi devamlı başkalarına nasıl faydalı olurum, nasıl bir iyilik yapabilirim diye düşünmelidir. Örneğin Devlet Dairesine gelen bir vatandaşa orada görevli memur, bu iş nasıl yapılmazı değil, bu iş nasıl yapılırı düşünmelidir. Kişi bir başkasına böyle bir yardımda bulunduğu zaman bundan mutluluk duymalıdır.
Düşünce melekesi yalnız insanlara verilen bir melekedir. Kişiler bunun kıymetini bilmelidir. İnsan var olduğunu düşüncesi sayesinde anlar. Bu meyanda Descartes: “ Düşünüyorum, öyleyse varım.” demiştir. “Düşünceler topla, tüfekle yok edilemezler!” demişlerdir. Galile : “ Dünya dönüyor” dediği zaman bu düşüncesinden dolayı engizisyon mahkemesinde yargılanmıştı. Çağının üstünde bir düşünceye sahip olan Galile’nin bu düşünceleri yıllar sonra kesinleşerek kabul görmüş ve gerçek olduğu anlaşılmıştır.
Düşüncelerimizle daima iyiden, güzelden yana, ayırıcı değil birleştirici, parçalayıcı değil, bütünleştirici, zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı, nefret ettirici değil, sevdirici olmalıyız.
Satırlarımızı Tolstoy’un şu güzel sözüyle son verelim.
“ Haklı bir düşüncenin meyve vermemesi mümkün değildir.”
---------------------- ŞİİR KÖŞESİ ---------------------
B A Y R A K
Ben ezelden ezmedim... Ezilmedim... Ezdirmem!
Boyun eğmem zalime zira hassas yanımdır.
Bağrımı siper eder dayancımı bezdirmem
Benliğimi kuşatan zulmete isyanımdır.
Ay şahit... Yıldız şahit... Göklerden nurla ağdı
Al kanımda duruldu, yaradan rahmet yağdı!
Âlemler alem görsün, soyum külünden doğdu
Asıldı özgürlüğe! Her divanda şanımdır.
Yere göğe koyamam, sakınırım gözümden
Ya Rab! Gözbebeğimi eksiltme gökyüzümden
Yüce gönlün dilerse veririm can özümden
Yüz akım… Aydınlığım… Biricik destanımdır.
Renginle, duruşunla benliğime simgesin
Ruhumücerretime resmettiğim damgasın
Remzine baş verdiğim en mukaddes imgesin
Râyihan gönle katık, siman asumanımdır.
Ah demeden işitir ses veririz çağrına
Altında toplanırız aynı amaç uğruna.
Andolsun, seni dikmek dünyaların böğrüne
Al Bayrağım… Sevdalım… Sevdan aşiyanımdır.
Kâlûbelâdan mâlum; ahım, vahım, agâhım!
Kavgamda kılavuzum, ülkümde kıblegâhım.
Kıyamet kopana dek gölgen ulu dergâhım
Kavlimiz var milletçe; irâde beyanımdır.
Salih ERDEM - AYDIN
-----------------------------------------------------
BİR SEVGİLİM OLMADAN
Sevgilim olman için bir özürüm yok ama
Hedefe varmak için engellidir yollarım
Senin gibi sıradan arkadaşım çok ama
Bir sevgilim olmadan geldi geçti yıllarım.
Kendi kendime daim dik durmayı sağladım
Kapandıkça kapılar için için ağladım
Sevgilim olur diye epey ümit bağladım
Bir sevgilim olmadan geldi geçti yıllarım
Aklından geçenleri uzaktan sezemedim
Masmavi denizlerde seninle yüzemedim
Dolunayda, sahilde el ele gezemedim
Bir sevgilim olmadan geldi geçti yıllarım.
Gönül verdim eskiden şirin ince belliye
Nasıl gönül verilmez böyle tatlı dilliye
Döndüm baktım geriye yaşım gelmiş elliye
Bir sevgilim olmadan geldi geçti yıllarım.
Yaşlandıkça bir insan her şeyden hoşlanmıyor
Bitmeyince bir işin yenisi başlanmıyor
Beden yaşlansa bile gönül hiç yaşlanmıyor
Bir sevgilim olmadan geldi geçti yıllarım.
Albeni AKÇAY - NAZİLLİ
--------------------------------------------------------
BEN YANLIŞ KİŞİYİM
Hakk'ı duymak istemezsen;
Âyan derim. Bana sorma!
Şeytanına "sus" demezsen;
"Uyan" derim. Bana sorma!
Ekmek olmamışsa unun,
Irgalamaz beni dünün,
Eşit ise iki günün
"Ziyan" derim. Bana sorma!
Tohum yoksa çiçek olmaz;
Çirkin, lafla gökçek olmaz;
"Çalışmadan gerçek olmaz
Rüyan" derim. Bana sorma!
Nasıl "kuş" derim çiyana?
Benden fetva yok foyana.
Gideceksen git o yana..
"Bu yan" derim. Bana sorma!
Belâ bir rüzgârdır esen,
Sana bir gün düşer hissen.
Pes demeye yatkın isen
"Dayan" derim. Bana sorma!
Büyük sözü kulaktaysa:
Yetmez, İblis neyi saysa.
"Oturulmaz; ayaktaysa
Bayan" derim. Bana sorma!
"Üstün, ipek giyen değil;
Burnu göğe değen değil;
Portakalı yiyen değil;
Soyan" derim. Bana sorma!
Bakma, benim sözüm Hakça:
Şimdilerde geçme akça.
Aradığın, "dalkavukça
Beyan" derim. Bana sorma.
Levent TOPLUDAL - NAZİLLİ
------------------------------------------------