Eski Tür­ki­ye

Son dö­nem­ler­de bi­lin­di­ği gibi daha çok si­ya­si ik­ti­dar men­sup­la­rı sü­rek­li “Eski Tür­ki­ye-Ye­ni Tür­ki­ye” şek­lin­de bir tas­nif ya­pı­yor­lar ya­par­ken de Eski Tür­ki­ye’yi ne­re­de ise 86 mil­yon va­tan­da­şın ha­fı­za­la­rın­dan bir daha geri gel­me­mek üzere sil­me­ye ça­lı­şı­yor­lar.

Söz ko­nu­su “Eski Tür­ki­ye” söy­le­mi si­ya­se­ten bir amaca uygun ola­rak belli bir ke­si­min ku­la­ğı­na hoş ge­le­bi­lir.

Ancak son za­man­lar­da si­ya­se­ten ve si­ya­se­tin ba­şa­rı­sız­lı­ğın­dan kay­nak­la­nan eko­no­mik şart­la­rın bizi hangi nok­ta­la­ra gö­tür­dü­ğü­nü dik­kat­li bir şe­kil­de ana­liz et­ti­ği­miz­de Eski Tür­ki­ye’nin şim­di­ki Tür­ki­ye’den kat be kat iyi ol­du­ğu­nu an­la­ya­bi­le­ce­ğiz.

Tür­ki­ye’nin özel­lik­le son 4-5 yıl­dır karşı kar­şı­ya kal­dı­ğı si­ya­si ve eko­no­mik olum­suz­luk­lar Edir­ne’den, Kars’a kadar tüm top­lu­mun bo­ğa­zı­nı sıkan çok büyük bir olum­suz­luk ya­rat­mış du­rum­da.

Si­ya­set ma­ka­mı işi başka nok­ta­la­ra doğru çek­me­ye ve dik­kat da­ğıt­ma­ya ça­lı­şa­dur­sun va­tan­da­şın çok uzun yıl­lar­dır de­ğiş­me­yen tek gün­de­mi eko­no­mik sı­kın­tı­lar ola­rak orta yerde du­ru­yor.

Biz yedi ço­cuk­lu bir memur baba ve ev ha­nı­mı bir an­ne­nin ferdi ola­rak dün­ya­ya gel­dik.

Yedi ço­cu­ğun ta­ma­mı da sabah evden çıkıp okula gi­di­yor.

Ço­cuk­la­rın ta­ma­mı­na okul kı­ya­fet­le­ri, def­ter kalem lazım.

Sa­bah­la­rı okula gi­der­ken cep­le­ri­ne harç­lık koy­mak lazım.

İler­le­yen sü­reç­ler­de yaş bü­yü­dük­çe ço­cuk­la­rın so­run­la­rı da aynı oran­da bü­yü­yor.

İş bu­la­bi­len var bu­la­ma­yan var

Ço­cuk­lar as­ke­re gi­decek, as­ker­de ol­duk­la­rı süre zar­fın­da para lazım.

As­ker­lik son­ra­sı hemen iş bul­mak zor belli bir süre evin des­te­ği­ni ala­rak ya­şa­mak lazım.

Bun­la­rın ta­ma­mı bir dü­ze­ne ko­nul­duk­tan sonra ço­cuk­la­rı ev­len­dir­mek lazım.

Düğün ön­ce­si nişan ve söz gi­der­le­ri, salon pa­ra­sı, mo­bil­ya vs der­ken bir sürü mas­raf.

Ba­ba­lar bir memur maaşı ile tüm bu an­lat­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız zor­luk­la­rın üze­rin­den gel­me­yi ba­şa­ra­bi­len kah­ra­man­lar­dı.

Eski Tür­ki­ye’de tek ma­aş­lı bir memur ça­lış­ma ha­ya­tı bit­tik­ten sonra emek­li­lik son­ra­sı ya­şa­ya­ca­ğı böl­ge­de dev­le­tin ver­di­ği emek­li ik­ra­mi­ye­si ile rahat rahat bir oto­mo­bil ala­bi­li­yor hatta denk ge­lir­se iyi bir yerde arsa yada daire ala­bi­li­yor­lar­dı.

Yeni Tür­ki­ye’de an­lat­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız tüm bu alış­kan­lık­lar hayal oldu.

Hatta şu sı­ra­lar­da hayal bile edi­le­mi­yor.

Va­tan­daş sabah erken sa­at­ler­den gece ya­rı­la­rı­na kadar ne­re­den ucuz sıvı yağ bu­la­bi­le­ce­ği­ni dü­şü­nü­yor.

Dost­lar ile bir araya ge­li­nen akşam ye­mek­ler artık yok.

Tatil bel­de­le­ri­ne ise ulaş­mak ne­re­de ise im­kan­sız.

Va­tan­daş bı­ra­kın ta­ti­le git­me­yi gün bo­yun­ca evin­den bile çık­mak­ta zor­la­nı­yor.

Yüz­ler asık.

Mo­ral­ler bozuk.

Yüzü gülen bi­ri­si­ne denk gel­mek ne­re­de ise im­kan­sız gibi.

Bizde çok sa­yı­da va­tan­da­şı­mız gibi Eski Tür­ki­ye’yi öz­lü­yo­ruz.

O ke­yif­li gün­le­ri arı­yo­ruz.

Ancak bi­li­yo­ruz ki bu­la­bil­mek artık im­kan­sız.

Eski Tür­ki­ye’yi bu­la­ma­yın­ca.

Ge­ri­ye tek bir meş­ga­le­miz ka­lı­yor.

Yeni Tür­ki­ye’nin olum­suz­luk­la­rı­na alış­mak..