Tarihi Bir Dönüm Noktası
Cumhuriyet’in ilanından sadece üç yıl sonra, 17 Şubat 1926’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Türk Medeni Kanunu, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girmiş ve Türk toplumunun hukuk düzeninde köklü bir devrime imza atmıştır. Bu kanun, yalnızca bir “yasa değişikliği” değil, aynı zamanda Osmanlı’nın şer’î hukuk sisteminden laik hukuk düzenine geçişini simgeleyen devrim niteliğinde bir adım olmuştur.
Kaynak ve Model
Medeni Kanun hazırlanırken, İsviçre Medeni Kanunu örnek alınmıştır. Bunun iki temel sebebi vardı:
* İsviçre Kanunu’nun sade, anlaşılır ve halkın yaşamına uygun olması,
* Kadın-erkek eşitliğini güvence altına alan modern bir düzenleme içermesi.
Böylece Türkiye, Batı’nın çağdaş hukuk anlayışına uyum sağlamış; din esaslı hukuk yerine laik hukuk sistemi temel alınmıştır.
Kadın Haklarında Devrim
Medeni Kanun, özellikle kadın hakları açısından büyük bir dönüm noktasıdır:
* Tek eşlilik kabul edilerek çok eşlilik sonlandırıldı.
* Resmî nikâh zorunluluğu getirildi.
* Evlilik yaşı düzenlenerek erken yaşta evliliklerin önüne geçildi.
* Boşanma hakkı, kadın ve erkek için eşit hale getirildi.
* Miras hukukunda kız ve erkek çocuklara eşit pay tanındı.
Bu düzenlemeler, Türk kadınının sosyal ve hukuki statüsünü güçlendirerek toplumsal dönüşümün en önemli mihenk taşlarından biri olmuştur.
Akademik Boyut
Hukuk devrimi, Cumhuriyet’in temel ilkelerinden olan laiklik ile doğrudan bağlantılıdır. Laik hukuk düzeni, sadece devletin dini kurallardan bağımsızlaşmasını değil; aynı zamanda bireyler arasında eşitliğin sağlanmasını da garanti altına alır.
Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte:
* Hukukun kaynağı “din” değil, insan iradesi ve akıl oldu.
* Kadın-erkek eşitliği, yalnızca toplumsal bir talep değil, anayasal bir hak olarak tanımlandı.
* Toplumun geleneksel yapısından modern vatandaşlık bilincine geçiş sağlandı.
Sonuç
1926 Medeni Kanunu,Mustafa Kemal Atatürk’ün hukuk devriminin simgesi olarak Türk milletine yalnızca bir yasa değil; eşitlik, özgürlük ve çağdaşlık temelinde yeni bir toplumsal düzen armağan etmiştir.
Bugün Türk hukukunun temellerinde yatan bu kanun, hâlâ Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarından biri olarak varlığını sürdürmektedir.
“Hukuk, milletin vicdanında yaşayan adalet duygusunun kanunlaşmış şeklidir.”
— Mustafa Kemal Atatürk
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarını rahmet ve şükranla yâd ediyoruz Türk Medeni Kanunun kabulu kutlu olsun
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla