UNUTMA UNUTTURMA

Bu gün günlerden 5 Ağustos 1921
Kurtuluş Savaşı'nın en çetin günleriydi… Vatan, emperyalizmin pençesinde parçalanmak üzereydi. Meclis’te umutla başlayan millî mücadele, cephelerde yorgun düşmüş bir halkın omuzlarında yükseliyordu. İşte tam da böyle bir zamanda, 5 Ağustos 1921’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi, olağanüstü bir kararla tarih sahnesinde dönüm noktalarından birine imza attı:
Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya üç aylık süreyle Başkomutanlık yetkisi verildi.
Bu yetki, sadece askeri bir görev değildi. Bu yetki; milletin iradesini, bağımsızlık azmini ve kaderini bir kez daha Atatürk’ün şahsında birleştirmekti. Gazi Paşa, bu olağanüstü yetkiyi alır almaz derhal işe koyuldu. Ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için Tekâlif-i Milliye Emirleri’ni yayımladı. Her haneden orduya katkı istendi. Halk, büyük bir fedakârlıkla topyekûn seferber oldu.
Bu kararın hemen ardından kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin yeniden ayağa kalkışının sembolü olacaktı.
Başkomutanlık, sadece askeri bir yetki değil, milletin kalbindeki güvenin somut bir ifadesiydi.
Mustafa Kemal Atatürk, o gün aldığı yetkiyle, sadece savaş meydanlarında değil, milletin ruhunda da zaferler kazandı. Onun önderliğinde “ya istiklâl ya ölüm” diyen bir millet, bağımsızlığını kendi azmiyle söküp aldı.
Bugün 5 Ağustos’u hatırlamak, sadece bir tarih hatırlamak değildir. Bugün; bir milletin iradesini, bir liderin vizyonunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin nasıl atıldığını yeniden hatırlamaktır.
"Milletin bağrından çıkan bir fert olarak, yine milletin sinesine dönüyorum." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e rahmet ve minnetle…
Mavi Didim sayfalarından, bu tarihi günde başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm kurtuluş kahramanlarımızı saygı ve şükranla anıyoruz. Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla