VATANDAŞLIK PARASI

Vatandaşlık Parası en altta kalan, hayatta kalma için mücadele eden yoksullara verilen sosyal yardımdır.

Sosyal demokrat olmayan tutucu, sağ eğilimli, zengin zümreyi destekleyen Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) ve ortağı Birlik Partisi (CSU) temsil eden politikacıların en çok konuştukları sorun.

Bu politikacılara göre sosyal yardım alanlar, çalışan asgari ücret alan işçilerin aldığı maaşa yakın, az fark için çalışmak istemiyorlar.

Randevuya gelmeyenlerin parası kesilsin. Hatta tamamen hiç verilmesin. En alttakiler birbirine karşı rakip yapılıyor. Arka plânda seçmenlerini kaybetme korkusu var.

Bu partileri seçenlerin karnı, gözü tok, varlıklı, yılda en az iki defa seyahat edebiliyor.

Sosyal medyada şöyle bir resim dolaştığını okudum. Üç insan var, biri koyu cilt, fakir önünde boş tabak var. İkinci adam şef kıyafetinde veya işçi başı tabağı yiyecek dolu. Üçüncü kravatlı iyi giyimli Bey, işçi başına aman dikkat et, siyah adam tabağındaki yiyeceğe göz koyuyor, diyor.

Önce kimler yardım alıyor, ona bakalım:

Çoğu yalnız yaşayan kadınlar, çocuklu anneler. Çocuğuna yuva veya kreş bulamayan ve çocuğun babasından nafaka alamayanlar.

Ailede bakıma muhtaç bir veya birkaç yaşlı yakını olanlar. Bakımevi masrafını ödemeye maddi gücü olmayanlar. Anne, baba veya eşine bakma zorunda olanlar.

Göçmenliğin yan etkileriyle, okul sisteminin hasta ettiği, okulu bitiremeyen, diploma alamayan, belli bir meslek öğrenemeyen gençler.

Anne veya babası biri veya her ikisi de yurtdışında doğanların çocukları Almanya’da doğmuş Alman vatandaşı olsa bile, göç kökenli listeye kayıt ediliyor. Almanya için Alternatif Partisine (AfD) göre sosyal yardım alanların çoğu, göçmen veya ailesinde göç hikâyesi olanlar.

Bu satırları yazarken 1936 yılında yazılan ve sonra uygulanan Nürnberg yasasını araştırmak gerekli, diye düşünüyorum. Yarım, çeyrek, sekizde bir Yahudi inancında olanların listesi.

Ukrayna Rusya’ya karşı savaşıyor, Avrupa demokrasisini Putin’e karşı koruyor. Bu nedenle Ukrayna’dan geliyor, vatandaşlık parası alıp yine lüks arabasıyla geri ülkelerine gidenler. Almanya’da yaşayan Ukraynalılara her durumda imtiyaz var, bunlar hakkında konuşulmaz.

Sözünü yukarıda ettiğim politikacılar siyasi amaçlı söyleşilerde sayılarla varlıklı halkı, en aşağıda yaşam mücadelesi yapanlara karşı kışkırtıyorlar.

5,5 Milyon insan Vatandaşlık Parası alıyor. Televizyonda yayını izleyenin bu sayı zihninde yer ediyor.

Halbuki bu sayının 1,6 Milyonu on beş yaş altında çocuklar, çalışamazlar. 1,5 Milyon genç tahsil yapıyor, meslek öğreniyor. Bunların aileleri maddi yardım yapamazlar.

800 Bin insan asgari ücretle çalışıyor, ama aldığı parayla

kirasını ödeyemiyor, geçinemiyor. Bu nedenle vatandaşlık parası almaya muhtaç oluyor. Bu grupta çalışanlar devamlı iş değiştiriyor. En zor, kimsenin çalışmak istemediği sağlığa zararlı işlerde çalışıyorlar.

1,6 Milyon insan işsiz. Almanya nüfusunun yüzde ikisini teşkil ediyor, bunlar da yardım alıyor.

Sayıların anlamını, detaylarını araştırmadan inanmamak en doğrusu.

Vatandaşlık Parası alanları devamlı konu yapmadan önce, asgari ücreti yükseltmek daha akılcı bir çözüm olur.

Ama sosyal yaşamdan kısıtlayan Almanya/Avrupa silahlanıyor. Bunun sonu kötü görünüyor.

Verilen istatistik sayıları 2024 yılına aittir.

38 Yaşında çocuğunu yalnız büyüten bir anne 1369 € vatandaşlık parası alıyor. Bundan 700 € kiraya gidiyor. Geriye kalan 600 € ile yaşamak, geçinmek zorunda.

Dondurma isteyen çocuğuna, bitmiş diye yalan söylüyor. Altı yırtık ayakkabı giyiyor, ki çocuğa ayakkabı alabilsin.

Seyahat edenlere imrenerek bakıyor, hayâl bile edemiyor. Akrabalarını, sevdiği ülke Türkiye’ye gidemiyor.

Zor ve ağır işlerde çalışan anne baba emekli yaşına gelmeden vefat etmiştir.

Günlük tutuyor, her şeyi yaşadığını yazıyor. Çocuğu ileride okusun ve annesinin neden her zaman gergin olduğunu anlasın, diye.

Konuk işçi olarak gelen ailesine 12 yaşında resmi dairelere giderken tercümanlık yapıyor. Onlar gibi en zor kirli, sağlığa zararlı işlerde çalışmamak için liseyi bitiriyor ve yüksek tahsil yapıyor.

Önce utanarak yiyecek aldığı Sofraya (Tafel) alışıyor ve şimdi şükrediyor. Neyse çocuğuna yuva buluyor. İş arıyor, yüksek tahsil yaptığı halde, temizlikten başka iş bulamıyor. Hasta olmaya hakkı yok, makine gibi işlemesi gerek, kendini dinlemeden çocuğuyla yaşamda kalma mücadelesine devam etmek zorunda.

Almanya sosyal devlet olarak dünyada örnek gösteriliyordu. Sosyal devlet yardımlaşma, dayanışma demektir. En aşağıdakileri daha aşağı itmek yerine, asgari ücret yükseltilmelidir.

Vatandaşın elindeki en büyük güç, seçimlerde verdiği oydur. Seçim hakkını kullanmayan seçmenler bir parti kursa birinci parti olur.

Bu durumda seçme hakkını kullanmayanların devletten herhangi bir hak istemeye de hakkı yoktur.

O halde seçim hakkı kullanmalı, sosyal partileri seçme şansı, en aşağıdakilerin tek ve en önemli şansıdır.

“Siz politika yapmazsanız, sizin adınıza politika yaparlar.”

Aziz Nesin

Medya ve basında siyasi konular işlenirken söylenen sayı ve istatistiklerin içeriğini araştırmadan inanmamalı. Bilhassa sosyal medyada yapılan yanıltıcı, toplumu kutuplara ayıran, aşırı sağ söylemlerin etkisinden çocuk ve gençleri korumak gerekiyor.

Dernek, vakıf ve diğer sivil kuruluşlar Vatandaşlık Parası

alanlara utanılacak bir şey olmadığı duygusu verilmeli.

Türkiye’de de Vatandaşlık Geliri projesini on yıl önce CHP açıklamıştır. Bugün iktidar partisi başta olmak üzere, diğer partiler de programına alıyor, projeyi benimsiyor.

Hoşça ve uyanık kalın!

Kaynaklar:

Marc Raschke, Du hast die Wahl, Pinguletta Verlag, Keltern 2025, Sayfa 48-57

ISBN 978-3-948063-61-0

www.pingulette-verlag.de

Genç annenin hikâyesi:

Franziska Wolffheim, Mama und Papa in einem, Chrismon, das evangelische Magazin, Kasım 2025, sayfa 24-28.

www.chrismon.de

Vatandaşlık Geliri Projesi, Erdal Sağlam Sözcü Gazetesi, 21.11.2025, Sayfa 8

2026 yılında Vatandaş Geliri Gelebilir, sayfa 2