GÜNDEM

DİDİM EĞİTİM SEN ÜYELERİ AĞIR CEZADAN BERAAT ETTİ

Didim’de ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim-sen, SES ve BES üyeleri, ağır ceza mahkemesinde görülen davadan beraat etti.

Üyelerin beraat ettikleri davayla ilgili Eğitim-sen Didim Temsilciliği önünde basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasına Eğitim-sen Aydın Şube Başkanı Kadir Özdemir, Eğitim-sen Didim Baştemsilcisi Belkıs Kahraman, STK ve siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda KESK’li katıldı.
Eğitim-sen Didim Baştemsilcisi Belkıs Kahraman tarafından yapılan basın açıklamasında; “15 Temmuz’da FETÖ tarafından yapılmak istenilen hain darbe girişiminin ardından başlayan OHAL süreci sivil darbeye dönüştürülmüş Didim’de bundan nasibini almıştı. 
Didim'de 2015 yılında sendikal eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında OHAL fırsatçılığıyla dava açılan ve bu nedenle açığa alınan, ihraç edilen Eğitim Sen'li öğretmenler hakkında mahkeme beraat kararı verdi. Eğitim Sen üyeleri Dursun Keleş, Turgay Elçi, Mehmet Sarıtaş, Gökhan Gök, Barış Bozkır, Mustafa Dağlı ve Orhan Görü hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Didim'de KESK ve Eğitim Sen'in gerçekleştirdiği eylemlere katıldıkları için 'Terör örgütü propagandasından' suçlamalarından iddianame hazırlanmıştı. 
SUÇ UNSURU TAŞIYAN EYLEMLER: PANKART YAZILARI
Savcılık, üyelerimizin 2015 yılında katıldıkları eylemde taşıdıkları, 'Savaşa ve baskı politikalarına hayır, savaşa karşı barışı savunacağız, birlikte yaşam, özgür ortak geleceğimize sahip çıkıyoruz' yazılı pankartları suç unsuru saydı. Eylem nedeniyle Aydın 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan üyelerimiz hakkında beraat kararı verildi. Mahkeme, açıkladığı gerekçeli kararında KESK'in bu eylemlerini ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirmişti.
İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENLERİN GÖREVE DÖNMELERİ BEKLENİYOR
Haklarında dava açıldığı gerekçesiyle Eğitim Sen Didim üyeleri Turgay Elçi, Dursun Keleş, Mehmet Sarıtaş, Gökhan Gök çeşitli tarihlerde ihraç edilmişti. Orhan Görü ve Mustafa Dağlı ise bu dava nedeniyle açığa alınarak haklarında idari soruşturmalar başlatıldıktan sonra görevlerine iade edilmişlerdi. İlk KHK ile ihraç edilen üyemiz Özcan Arslan 3 yıl aradan sonra  Eylül 2019 da Gökhan Gök de Şubat 2021 de görevine iade edilmişti. Diğer taraftan ihraç edilen bir diğer üyemiz Barış Bozkır 2018’de beraat etmiş olmasına rağmen “Kurum kararı” gerekçe gösterilerek göreve iade talebi reddedilmiştir. Şimdi de, üyelerimizin  beraat kararları ibraz edildikten sonra muhtemelen haklarında artık işlem tesis edilemeyecek olduğundan, ihraç kararlarının kaldırılarak görevlerine iade edilmelerini bekliyoruz. 


KESK’TEN ÖRNEK DAYANIŞMA
Başlangıçtan itibaren üyelerimizin görev alanları dışında katıldıkları demokratik kuruluşların, üyesi oldukları sendikanın çağrısı ile katıldıkları etkinliklerin MEB Müfettişleri tarafından soruşturulmasının doğru olmadığını söyledik. 
Ve bizleri ekmeğimizle terbiye etmeye çalışan bu zihniyete inat emek, demokrasi ve barış mücadelemizi ilmek ilmek örmeye devam edeceğiz. Ve bu süreçte açığa alınmaları ve ihraçları yaşayanlar ve gözlemleyenler şunu bir kez daha çok net gördü ki; KESK bu süreci maddi, manevi ve hukuki dayanışmayla örnek olarak ve unutulmayacak bir hassasiyetle yürütmüştür. Bu süreci Eğitim Sen çatısı dışında yürüten eğitim emekçisi arkadaşlarımız da yürüttüğümüz onurlu ve haklı mücadelemizi gördükçe yüzlerini Eğitim Sen’e dönmeye başlamışlardır. Eğitim Sen toplumsal ve tarihsel sorumluluğunun farkında her zaman bu ülkenin emek demokrasi mücadelesinde öncü olmuştur, olmaya da devam edecektir.” İfadeleri yer aldı. 
“Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edildik”
İhraç edilen üyeler adına açıklama yapan Eğitim-sen’li Turgay Elçi ise; “15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın bir lütfu olarak gören AKP iktidarı 20 Temmuz OHAL ilan edip toplumun muhalif olan tüm kesimlerine yönelik bakı ve sindirme politikalarıyla toplumu baskı altına almaya çalışmıştır. KHK zumlu ile insanlar işlerinden ihraç edilmiş, dernekler, gazeteler ve televizyonlar kapatılmıştır.
Didim de bundan nasibini almıştır. Eğitim Sen'den Turgay Elçi, Barış Bozkır Ve Özcan Arslan; SES'ten Bülent Akın; BES'ten Çetin Kaya KHK ile haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmişlerdi.


“Nihai olarak beraatle sonuçlanmıştır”
Bizlerin Haksız, hukuksuz, sorgusuz, sualsiz bir şekilde 26 Ekim 2016 tarihinde açığa alınma ve hemen ertesi gün gözaltına alınmamıza daha sonra da meslekten ihraç edilmemize gerekçe gösterilen ve tamamı sendikal eylemler olan dava dün itibariyle Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde nihai olarak beraatle sonuçlanmıştır.
Bu dosya nedeniyle Turgay Elçi KHK ile ihraç edilmiş, Dursun Keleş, Mehmet Sarıtaş ve Gökhan Gök bakanlık kararıyla ihraç edilmiştir. Uzun süre açıkta kalan Mustafa Dağlı ve Orhan Görü valilik kararıyla: Gökhan Gök ise mahkeme kararıyla göreve iade edilmiştir. Turgay Elçi'nin göreve iade için OHAL Komisyonuna başvurusu reddedilmiş, Dursun Keleş ve Mehmet Sarıtaş'ın ise işe başvurusu Danıştay aşamasındadır.
Görüldüğü üzere aynı dosya aynı sendikal eylemlilikler ancak farklı uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu da Türkiye'de hukukun ne durumda olduğu, AKP iktidarının hukuk üzerindeki baskısını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
“Tarih bizi haklı çıkardı”
Bu davanın ısmarlama, düzmece olduğunu hedefin sadece altı Eğitim Sen'li eğitim emekçisi hedefin Didim'de yükselen emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu ilk gün olduğu gibi bu gün de söylüyoruz. Tarih bizi haklı çıkardı.
Sendikal eylemler suç değildir. İfade ve düşünce özgürlüğü suç değildir. Suç olan bunları yargılamaktır. Her ne kadar bu süreçte acılar yaşanmış olsa da kazanan mücadele edenler olmuştur.
Bütün bu süreçte yanımızda olan dostlarımıza ve hukuki sürecin başından beri bizi yalnız bırakmayan avukatlarımız Sayın Zekiye Baran ve Eğitim Sen Genel Merkez Avukatı Sayın Nedim Değirmenci'ye teşekkür ederiz. Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Yaşasın KESK Yaşasın EĞİTİM SEN!” dedi.
“Hukuk önünde mutlaka hesap verilecek”
Eğitim-sen Aydın Şube Başkanı Kadir Özdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Haksız, hukuksuz işlemleri yürütenler hangi görevde olursa olsun kendilerine çizilen çerçevede görevlerini yapmasını bizde isteriz. Ama kendilerini aşan görevlere hiçbir zaman yeltenmesinler çünkü hukuk önünde mutlaka hesap verilecek.” dedi.
HABER: ELİF DİKBAŞ