Arapça’dan Türkçe’mize giren Devlet kelimesinin en çok kullanılan tarifi La FUR’un tarifidir. La FUR’a göre Devlet : “ Kamu hizmetlerini tesis ve bunların faaliyetini temin suretiyle topluluğun müşterek amaçlarını, hukuk prensiplerine uygun olarak gerçekleştirmekle yükümlü, egemenlik hakkını haiz bir idareye bağlı belirli bir toprak üzerinde yerleşmiş olan insan topluluğu”dur.
Dünya Gezegeni’nde tarihi bir inceleme yapacak olursak en çok devlet kuran milletin Türk Milleti olduğu görülecektir. T.C. Devleti kurulmazdan önce tarihte 16 büyük İmparatorluk kurulmuş, halen 6 bağımsız Türk Devleti de hayatiyetini devam ettirmektedir. Türk Milleti hiçbir zaman tarih sahnesinde devletsiz yaşamamıştır. H. Nihal ATSIZ’ın ileri sürdüğü bir tarih tezine göre Türkler tarihte bir devlet kurmuşlar, bugünlere sadece hanedanlar değişerek gelinmiştir. Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluşunun Mete Han’a dayandırılması bu tezi doğrular niteliktedir.
Türk Milleti Devleti baba olarak görmüştür. Bu geleneğe göre halk her şeyi devletten beklemeye alışmıştır. Atatürkçülük ilkelerinden birisi de Devletçiliktir. Türk Devletçiliğinin Komünizm, Sosyalizm, Marksizm gibi sistemlerle benzerliği ve ilişkisi yoktur. Türk Devletçiliği karma ekonomi sistemine dayanır. Devlet özel sektörün yapamayacağı işleri yapmakla görevlendirilmiştir. Özel sektör geliştikçe bu devlet kuruluşları da yavaş yavaş özelleştirilmeye tabi tutulacaktır. Burada amaç milletin refah seviyesinin yükseltilmesidir.
Anayasamız devletin temel amaç ve görevlerini 5.maddesinde açıklamıştır. Buna göre : “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”
Biz millet olarak daima devletimizin yanında olmalı, onu yaşatmaya çalışmalı, “Devleti ebed müddet” felsefesi gönüllerde yer etmeli, “ Devletin malı deniz yemeyen domuz” düşüncesinde olanlarla mücadele etmemiz gerekir.
Satırlarımızı Çiçero’nun şu güzel sözüyle sonlandıralım.
“ En büyük devletler gençler tarafından yıkıma sürüklenmiş, ihtiyarlar tarafından kurtarılmış ve kalkındırılmıştır.”
---------------- ŞİİR KÖŞESİ -----------------------------
GEL…
Öyle derin ki hicranın
Akşamlarda akar yaşlar
Ak ak oldu bak saçlarım
Gözler yaşlı ölgün buruk
Uzaklardan özlenenim
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.
Uzaklardan özlenenim
Yakar, kanatır hicranın
Kalmadı gözlerde yaşlar
Gecelerde ıslak saçlar
Bitmeden son günlerimiz
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.
Dinlemez gönül gecede
Dinlemez bak hep ağlatır
Akşamlarda sen yüklüyüm
Şarkılarda sen yüklüyüm
Sensiz çekilmiyor demler
Bitmeden son demlerimiz
Gel sevgili, gel bitmeden.
Melek MERAL GÜLER – AYDIN
-----------------------------------------
OTAĞLAR KURULDU
Yürekler kabardı, namert kaçıyor
Otağlar kuruldu, alev saçıyor
Gamlanma ey gönül bizim günümüz
Neferler uyandı, devran dönüyor.
Pusatlar giyildi, hüzün bitiyor
Tarihler seslendi, cihan titriyor
Yas’lanma ey gönül, bizim günümüz
Yokuşlar aşıldı, yiğit coşuyor.
Oyunlar bozuldu, hain şaşıyor
Ulular haykırdı, zafer geliyor
Oflanma ey gönül, bizim günümüz
Hesaplar dürüldü, mizan taşıyor.
Oğuzlar şahlandı, zulüm bitiyor
Âlemler şenlendi, mazlum gülüyor
Kükre be ey gönül, bizim günümüz
Kanatlar açıldı, âti bekliyor.
Bekir AYGÜL - AYDIN
----------------------------------
ZAFER BİZİMDİR
Yüce dağları toz duman bürüdü,
Mehmet düşmanları sildi süpürdü,
Yas tuttu yedi düvel çok uludu,
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.
Pusuda vuruldu Mehmet göğsünden,
Şehadet şerbetin içti zemzemden,
Şehit yazılmış alnına ezelden
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.
Düşmanlar yollandı Derk-i Esfel’e
Şehitler uğurlandı hep Firdevs’e,
Yazıldı tarihe silinmez harfle,
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.
Unutmaz bu millet cengâverleri,
Hak uğruna can alıp verenleri,
Ömer Halis’i, Olçok’u, Eren’i…
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.
Unutmaz bu millet Şehitlerini,
Savcı Selim’i Kaymakam Fatih’i
Fethi Sekin ile Nedip Cengiz’i…
Uyan koç yiğidim zafer bizimdir.
Bekir AYGÜL – AYDIN
--------------------------------------------
KÜÇÜK YALANLAR
Küçük yalanlarla büyüdüm ben
Zararsız küçük yalanlarla.
Bunca zaman
güzel bir dünya hayali kurdum
Kurdum da
En ateşli yıllarımda
Masal dinleyerek uyudum
Uyudum da büyüdüm.
Ne zaman ağzımı açtım
O gün dilime biber sürdüler
Ağzımı yumdum
Gözümü açtım.
Erkan ACAR – ÇİNE