Didim’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında iki ayrı yer ve zamanda basın açıklaması düzenlendi. İlk olarak Didim Kadın Platformu üyeleri Eski adliye kavşağında bir araya gelerek, bulvar üzerindeki parka kadar ellerinde döviz ve pankartlarla yürüdü.

2023 YILINDA 347 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Platform adına basın açıklamasını DİSK Genel İş Didim ilçe yöneticisi Aslı Oflaz okudu. Oflaz tarafından okunan açıklamada; "Her 25 Kasım’da olduğu gibi bu yıl da sınırları ve zamanları aşan kadın dayanışmasını ve Mirabal kardeşlerin 1960larda Trujillo’nun diktatörlüğünün devrilmesinde yol açan direniş ve mücadelesini selamlayarak isyanımızı meydanlara taşıyacağız. Evde, işte, okulda, sokakta, sosyal medyada, dijital platformlarda erkek şiddetine maruz bırakılıyoruz. Şiddet vakalarının üstü örtülmeye çalışılıyor. 2023 yılında erkek şiddeti 347 kadını öldürdü. LGBTİ+ örgütlerinden gelen raporlar nefret söyleminin de her geçen gün arttığını gösteriyor. Ama AKP-MHP iktidarı sorun çözmek yerine kadın düşmanı siyasetine ve nefret söylemlerine yenilerini ekliyor.

platform (8)-1

Dünyanın her yerinde kadın düşmanı politikalar artıyor. Karşımıza dikilerek “milli, yerel, geleneksel” değerlerden bahseden otoriter, popülist liderler, patriarkal kapitalizmin devamını sağlamaya yönelik çabalarını, kadını eve hapsetmeye yönelik politikalarıyla sürdürüyor.

Bu yıl başta Gazze olmak üzere Ortadoğu ve Dünya’da savaşların sebep olduğu yıkımlar, ülkede dokuz ay önce, 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan iktidarın yeni yıkımlara yol açacak özelleştirme politikaları, kadın düşmanı koalisyonlar, hukuk sisteminin çöktüğünün teyidi bir yargı krizinin yanında büyük bir ekonomik krizle girdiğimiz 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, emek düşmanlığına, savaşlara karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz şiarını yükseltiyoruz.

Bu nedenle biz kadınlar olarak erkek devlet şiddetine karşı her alanda yürüttüğümüz mücadeleyi emek, barış ve demokrasi mücadelesinden ayrı düşünmüyoruz.

AKP-MHP iktidar bloğu baskı mekanizmalarını tümüyle seferber ederek kadın kazanımlarını zayıflatmaya, kadınları eve mahkûm etmeye ve kamusal alanda iradesizleştirmeye dönük politikalarına hız veriyor.Yıllardır sürdüğümüz mücadeleyle elde ettiğimiz en önemli kazanımlarımızdan biri olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede feshedildi.Şimdi de 6284 sayılı yasayı tartışmaya açarak eril yargının nicedir süren cezasızlık politikalarını meşrulaştırıyor. Erkek şiddeti cezasız bırakılırken, kendi hayatlarını savunan kadınlar oldukça ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor.Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz diyoruz. Sözleşme yeniden yürürlüğe girene, gereği yerine getirilene ve 6284 Sayılı yasa etkin bir biçimde uygulanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.İşyerlerimiz tüm emekçiler ve özellikle kadınlar için adeta şiddetin kendisi haline geldi; tek adam rejimiyse süren taciz, mobbing ve baskıların önünü alacak ILO 190 Sayılı Sözleşme gibi uluslararası sözleşmeleri onaylama gereği duymuyor.Bunların yanında iktidar örgütlü kadın mücadelesini hedef alan baskı, gözaltı ve tutuklamaları hız kesmeden sürdürerek, anayasal haklarımızı, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı engelleyerek de kadına yönelik şiddeti farklı biçimlerde sürdürüyor.Kürtajın ve sezaryenin hak olmaktan çıkarılması, şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulaması, boşanmayı zorlaştırma raporları, nafaka hakkına dair tartışmaları ile kadınları sistematik olarak aileye mahkûm etmeye çalışıyor.Uzun zamandır şiddete, savaşa, yoksulluğa sömürüye karşı sürdürdüğümüz kendi yaşamlarımızın özneleri olma mücadelesinin iktidarları nasıl korkuttuğunun farkındayız. Bizler emeğimizin gaspı ve bedenimizin denetimine dayanan sistemik baskıyı kırmak için örgütlü kadın mücadelesini kararlılıkla sürdürmekten ve yılmadan yükseltmekten geçtiğini biliyoruz.

platform (5)-1

 Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi,  kabul etmiyoruz.  Şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz.

Bu sorunlara çözüm üretecek politikalar yapılsın, kadına yönelik şiddetin tüm biçimleri ortadan kalksın istiyoruz.

Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz Varız! Diyoruz. Vardık ve var olacağız.” ifadelerini kullandı.

 Oflaz, açıklamasının sonunda taleplerini sıraladı:

Hayatlarımıza, haklarımıza ve emeğimize sahip çıkarak diyoruz ki;

Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunacağız!

İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!

Güvenceli iş güvenli gelecek talebimizden vazgeçmiyoruz!

 Örgütlenme özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz!

Şiddetsiz bir yaşam, eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, barış, laiklik mücadelemizden vazgeçmiyoruz! 

Şoförden insanlık dersi: Bayılan yolcuyu hastaneye yetiştirdi Şoförden insanlık dersi: Bayılan yolcuyu hastaneye yetiştirdi

Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi!

Sokakları, meydanları, işyerlerimizi terk etmiyoruz!

Yaşasın kadın dayanışması!

platform (3)

 KİBELE KADIN DERNEĞİ DE 25 KASIM’DA YÜRÜDÜ

Kadın Platformunun açıklamasının ardından Didim Kibele Kadın Derneği de İş bankası önünden Kent Meydanına kadar yürüdü. Dernek üyeleri ellerinde pankart ve dövizlerle gerçekleştirdiği yürüyüş sonrasında basın açıklaması düzenleyerek, kadına yönelik şiddete dikkat çekerek, kadın şiddetinin önlenmesi konusunda atılması gereken adımlar ve çözümleri sıraladı.

HABER: ELİF DİKBAŞ 

platform (4)-1

platform (1)-1

kibele (3)-1

Editör: Ergun Korkmaz