İyilik kelimesinin lügatlerdeki anlamı : “ İyi olan şeyin hali, karşılık beklemeden başkasına yapılan yardım, hayır.”olarak geçer. İyilik üzerine söylenmiş çok güzel ata sözlerimiz , deyimlerimiz ve özdeyişlerimiz vardır. İyilik günlük hayatımızda çokça kullandığımız Türkçe kelimelerden biridir.
    Menfaatin ön plana çıktığı günümüzde  karşılık beklemeden başkalarına yardım etmek her babayiğidin haddi değildir. Kişi manevi değerlerden uzaklaştıkça, başkalarına iyilik etmesi de o kadar zorlaşmaktadır. Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde : “ Bana iyilik edene ben iyilik ederim, bana kötülük edene ben yine iyilik ederim.”diyerek iyiliğin ne kadar gerekli ve erdemli olduğunu ifade etmişlerdir.
    İyilik yapmak için insanoğlunun eline ne fırsatlar geçmektedir. Ama bunları değerlendirecek erdemli, faziletli kişiler gün geçtikçe azalmaktadır. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya, destek yerine köstek olmaya çalışmaktadır. Halbuki şu ölümlü dünyada elimizde fırsatlar varken herkes birbirine iyilik etse, iyilik yapmak için çalışsa, hem iyilik edenler, hem de iyilik edilenler ne kadar çok mutlu olurlardı. Bu meyanda şu ata sözlerimiz ne kadar çok güzel sözlerdir: “İyilik et denize at, balık bilmezse halik (yaratan) bilir. İyilik et komşuna, iyilik gelsin başına.”  
    Yüce Yaratıcı insanoğluna indirmiş olduğu semavi dinlerin tümünde ve daha sonra mesaj için görevlendirilen evliyaların tamamı, hiçbir menfaat beklemeden insanların birbirlerine iyilik etmelerini emreder. Toplumda “iyilik et” emirlerine uyanlar çoğaldıkça, o toplumun huzuru artar. Toplumun sosyal barışı sağlanmış olur. Halet-i ruhiyesi olgun olan kişiler daha fazla iyilik etmeye meyillidirler. Ruh halleri olgun olmayan kişiler ise daha az iyilik ederler. İyilik eden kişiler daha fazla iyilik etmek isterler. İyilik ettikleri kişileri himayeleri altına alarak onları her zaman gözetip kollarlar. Bununla ilgili olarak Eugene Labiche : “ İnsanlar bize kendilerine yaptığımız iyiliklerden dolayı değil, kendilerinin bize yaptıkları iyiliklerden dolayı bağlanırlar.” 
    Yardıma ihtiyacı olan her kim olursa olsun hiç karşılık beklemeden ona yardımcı olmalıyız. Bu yapılan iyiliği de hiçbir zaman başa kakmamalıyız. Bu konuda Racine: “Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar.”
    İyilik yapmak ta kötülük yapmak ta insanlara mahsus bir şeydir. İyiliğe gücümüz yetmezse kötülük yapmamalıyız. İnsanoğlu yaptığı kötülüklerle değil, yaptığı iyiliklerle anılmalıdır. Nice insanlar vardır, makam, mevki, güç, kudret, yetki sahibidirler. Bunlar bu yetki ve güçlerini insanlardan öç almak ve acı çektirmek için kullanırlarsa bunlar daima nefretle anılırlar.
    Satırlarıma Nizami’nin şu güzel sözüyle son veriyorum.
    “İyilik insanlık sanatıdır.” 

-------------------------

ŞİİR KÖŞESİ

------------------------------------------------------

VERMEM ELLERE

Gülün özündesin Ay’ın yüzünde
Bulunmaz benzerin Âlem içinde
Özenmiş yaradan güzel gözünde
Yaksın beni Nar’lar vermem ellere                    
Göklerde nazlısın yerde edalı
Gönülde saklısın dilde vefalı
Övgüler düzerim petekli ballı
Mahşer kurulsa da vermem ellere
Çiçekte goncasın canlarda canan
Rüyada sultansın dünyada reyhan
Gözümün nurusun sürsün bu devran
Mavi gök çökse de vermem ellere

Bekir AYGÜL – AYDIN

---------------------------------------------


SEN KALBİMİN İÇİNDEN 

Sana olan bu aşkım koyudan daha koyu
Hiç yalan söylemedim davrandım sana mertçe
Yaşayalım seninle bütün bir ömür boyu
Sen kalbimin içinden çıkmadığın müddetçe. 

Sen yanımda durdukça hep ilham alacağım                   
Başka birinde değil ben sende kalacağım
Her zaman seninleyim seninle olacağım
Sen kalbimin içinden çıkmadığın müddetçe.  

Her dediğim oluyor seni nasıl yereyim
Yabancı bir güzele neden, niçin göreyim
Senden başka birine nasıl gönül vereyim
Sen kalbimin içinden çıkmadığın müddetçe. 

Çobanlık yaşım geçmiş ben koyun güdemem ki
Dünya güzeli gelse peşinden gidemem ki
Ben sevdiğim güzele ihanet edemem ki
Sen kalbimin içinden çıkmadığın müddetçe. 

Yıllar yılı almışım o sıcacık busenden
Yaradan’dan izinsiz hiç çıkar mı can tenden
Gönlün müsterih olsun asla ayrılmam senden
Sen kalbimin içinden çıkmadığın müddetçe. 
            
       Albeni AKÇAY – NAZİLL
          
  ----------------------------------------------------

NEDEN GİTMEYEYİM? 

Toplum dejenere olmuş
Aile bağları hepten kopmuş
Herkes başını almış gitmiş
Ben neden gitmeyeyim?

Biri der yaşamımız şöyle olsun
Biri der benimki böyle olsun
Biri der ben karışmam öyle olsun
Ben neden gitmeyeyim?

Yıllarca bu hep sürmüş
İçimizi bu pislikler bürümüş
Sevgiler ise hepten çürümüş                
Ben neden gitmeyeyim?

Varımı yoğumu ortaya koydum
Aile bağlarımı içten korudum
Karşılık görmedim çok yoruldum
Ben neden gitmeyeyim?

Bana diyorlar sen hep gidiyorsun
Bizleri de durmadan üzüyorsun
Sen bunları bilsen de yapıyorsun
Ben neden gitmeyeyim?

Yazı aynı, kışı aynı gidiyor
Yaşım olmuş yetmiş hayat bitiyor
Kimse bilmiyor Yaradan biliyor
Ben neden gitmeyeyim?

Hasan SÜRER  - AYDIN  

----------------------------------------------

YOK DEME BANA GÜLÜM 

Ne haldesin görüyorum
Senin geçtiğin yollardan
Ben yıllardır yürüyorum
Ne çekersin biliyorum
Hiç yok deme bana gülüm.                 

Aynı derdi taşıyorum
Ne yaparsın biliyorum
İnkar etme gülüyorum
Yaşantını görüyorum
Hiç yok deme bana gülüm. 

Gülüm dedim diye sana
Kırılıp gücenme bana
Bil ki geliyorsun sana
Kapını çalacak ölüm
Hiç yok deme bana gülüm. 

KAHRAMAN’a verdin derdi
Şükür edip Rabbim dedi
Beter olduğunu gördü
Seni de bulacak zulüm
Hiç yok deme bana gülüm. 

Şaban KAHRAMAN – YOZGAT

-----------------------------------

PİŞMAN OLACAKSIN

Pişman olacaksın bir gün gelecek
O zaman iş işten geçmiş olacak
Yalvarsan yakarsan ölürüm desen
O zaman bu ateş sönmüş olacak.

İçimi yakmıştın bir bakışınla
Ruhuma dolmuştun o gülüşünle
Sanma ki can bulur aşk gelişinle
O zaman bu kervan gitmiş olacak.                

Bu aşkı yaşamak nasip değilmiş
Gözlerim boş yere yaşa boğulmuş
Pişman olup çıka gelsen mahvolmuş
O zaman gözlerim dinmiş olacak.

Bunca yıl içimde yaşattım seni
Ne olurdu sen de sevseydin beni
Bir gün elinde gül açsan kalbini
O zaman bu beden ölmüş olacak.
 
Ruhumu incitti senin bu aşkın
Her zaman hazırdı kalbimde köşkün
Seviyorum desen olmasın kuşkun
O zaman bu aşkın solmuş olacak.
          
Emin ÇELİMLİ - AYDIN

------------------------------------

GÜZELLİK  

Şu güzelim türküleri
Tar bağlarsa güzel olur.
At sırtında terkileri
Ter bağlarsa güzel olur.

Kimsesizini, dulunu; 
Ağlatır, kırar kolunu.
Haramzadenin yolunu
Kar bağlarsa güzel olur.

En nadir el yazmaları
Irgalamaz kazmaları.
İşlemeli yazmaları
Yâr bağlarsa güzel olur.

Akşam ufku kırmızı tül,
Mest olmamak insafa zül.
Uğrunun el attığı gül
Hâr bağlarsa güzel olur.

Uzandığı yere yatır,
Ne hoştur sorulan hatır.
Güzel şiir iki satır
Yer bağlarsa güzel olur.
    
Levent TOPLUDAL – AYDIN