ÇEVRE

Klasik sulama yönteminden vazgeçilmeli

Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamada Türkiye’nin su sıkıntısı çeken bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Vahşi Sulama yöntemi olarak adlandırdığımız klasik sulama yönteminden vazgeçilerek, daha modern, planlı sulama yöntemlerine geçilmesi gerekmektedir.” dedi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru,22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Suyun önemine dikkat çeken Başkan Kuru, dün olduğu gibi bugün ve yarınlar için suyun yaşam kaynağı olduğunu ifade etti.
Artan nüfus göz önüne alındığında temiz su kaynaklarına ulaşma ve bu kaynakların devamlılığının temel sorun haline geleceğini belirten Kuru, “Türkiye, sanılanın aksine su zengini bir ülke değil, yıllık kişi başına düşen 1.519 m3'lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülkedir. Su kaynaklarının kısıtlı olması veya aşırı kullanımı artık hepimizi ilgilendirmektedir, ilgilendirmelidir. Bu nedenle Vahşi Sulama yöntemi olarak adlandırdığımız klasik sulama yönteminden vazgeçilerek, daha modern, planlı sulama yöntemlerine geçilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Mevcut politika ve planlarla su havzalarının korunması gerektiğinin altını çizen Kuru, “Su havzalarımız korumalıdır, mevcut politika ve planlarla bu koruma sağlanamamaktadır. Bu nedenle biran önce yeni tarımsal üretim planı gerekmektedir. Tarımsal sulama ve sanayide kullanılan su miktarını en düşük seviyelere indirerek, en yüksek gelir elde edilen ekonomik ve modern modeller tasarlanmalıdır. Yer altından aşırı su pompalanması, orman alanlarının yok edilmesi ve çölleşme nedenleriyle su kaynaklarının yok olması ekosistemi etkileyen en önemli konulardır. Yeni baraj ve göletlerimizin yapılması, gerekli su ihtiyaçlarımızı karşılamaya hizmet etse de, çok değerli olan suyumuzun buharlaşma ile kayıplarını artırmaktadır. Sularımızın barajlarda ve göletlerde buharlaşması engellenmelidir.  Aydın sıcaklık ve buharlaşma miktarı açısından, Türkiye’deki en yüksek iller arasındadır. Kuraklık tehlikesinin en yüksek olduğu iller arasında olan Aydın da var olan sularımızı koruyabilmek ve kuraklığa engel olabilmek için ilk aşamada buharlaşmayı önleyici veya azaltıcı tedbirler alınmalı, gerekmesi halinde uygun jeolojik alanlar tespit edilerek yeraltı barajları yapılmalıdır.” dedi.


SUSUZLUK BİZİ YÖNETMEDEN BİZ SUYU YÖNETELİM
Devlet Su İşleri’nin(DSİ) su sıkıntısını giderebilmek için, görev tanımında yer alan yapı ve inşa konularına daha fazla önem verdiğini ifade eden Başkan Hasan Kuru, “Baraj ve göletler yaparak su problemlerinin çözümüne odaklanmıştır. Bu çalışmalar çözüm odaklı görünse de kısa vadeli çözümlerdir. Uzun vadeli ve uygulanabilir çözümlerin bulunabilmesi için DSİ bu sorumluluğunu bir koordinasyon masası oluşturarak ilgili kurumlarla paylaşmalıdır. Bu kurumlar Valilik, Belediyeler,  Su İdareleri ve ilgili Odalar olarak sayılabilir. Yapılacak bu koordinasyon ile daha hızlı ve ekonomik çözümler üretilebilecektir. Bu çözümler arasında kuraklığın önlenmesi için yapılması gerekenler, ilimiz genelindeki yeraltı-yerüstü suları ve kaynak sularının mevcut durumunun tespiti,  su kaynaklarının korunması için neler yapılabileceği, yeraltı suyu açısından olası kötü etkileşimlerin önlenmesi, suyun içme ve kullanma suyu kullanımı açısından kısa, orta ve uzun ölçekte planlamalarının yapılması sayılabilir. Sayın başkanımız Özlem Çerçioğlu’nun dediği gibi ‘Susuzluk bizi yönetmeden biz suyu yönetelim’ diyor ve saygılarımı sunuyorum.” diyerek suyun önemine dikkat çekti. 
HABER: ELİF DİKBAŞ