Milli irade; esnek, kaygan ve oynak bir zeminde vücut bulur. Bu hali onun sürekliliğinden söz etmeyi güçleştirir. Normal koşullarda "ülke yararı" en önemli belirleyen olarak gözükür, buna karşın ülkesine ihanet edenler veya edebilecek olanlar çıkar!

Kararan ufukta ülkemizin yarınları var.

Çare diye tutunduklarımızdan fışkırıyor sorunlar!

O kadar duyarsız ki, sorumlu olması gereken sorumsuzlar;

Kendi çıkarları için seferber ediliyor ülkedeki tüm olanaklar!

Milli irade özgür iradi tercihtir ve birey temellidir. Bireylerin tercih ve istemleri kesiştiği zaman milli irade ortaya çıkar. Bireylerin özgür iradi tercihleri ancak ortak çıkarlar dolayımında kesişir. Ülke çıkarı bu nedenlerin önde gelenidir. Kamufle edilmiş bazı kişi veya grup çıkarları, ülke çıkarı gibi sunulabilir ve kabul gördüğü de olur. Bu nedenle milli irade her zaman saf ve temiz olmayabilir(!)

Ölmeye yatmış kent, vurgun yemiş evleriyle;
Yatar kent yıkıntılarında sokak ölüleri!
Ve suskun yetim kentin öksüz sokakları.
Ölü sokaklarda çocuklar oynayamaz ki!

Rıza üretmek, iktidarın uyguladığı politikalar için veya uygulamayı düşündüğü politikalar için toplumun onayını almasıdır. Toplumsal rıza üretmede inançlı kişiler ajan olarak görev üstlenebilir. Bunlar din görevlileri veya milliyetçi kesimlerdir(!) Milli irade konusunda abartılı genellemeler yer alır. Bunlar kasıtlı saptırmalardır. İstem kesişmeleri somut pratikte bire bir örtüşmez. Sürekli olarak ihale alanla, bir gün ihale alabilmeyi düşünen aynı karede yer alabilir. En zenginle en fakir aynı partinin üyesi olabilir. Bu nedenlerden dolayı milli irade olgusu net görüntü vermez. Milli irade hangi toplumsal damarlardan beslenir? Milli iradenin sabitleri ve değişkenleri var. Sabitler kamu yararı ile ilişkilidir. Vatan savunması ve güvenliği bu kapsamdadır. Değişkenler ise, kişisel veya grupsal çıkarlar barındırır. Dahası, dış çıkar çevreleri bu yapılara kolayca sızarak kendi çıkarlarını güvenceye almanın bir yolunu bulabilir(!) Ancak, egemen politikalar bu kişi ve grup temelli çıkarlara genellikle ulusal giysisi giydirir. Ulusal giysisi, sıradanları onların yanında veya arkasında saf tutmaya yönlendirir. Aynı süreç, ulusallık adı altında yabancı tekellerin çıkarları vatanın öz evlatlarına karşı kullanılır ve yurtseverler çeşitli iftiralarla itibarsızlaştırılabilir!

Başa geçer sürünün aksak ve hastaları ki;

Tüm değerler itibarsızlaştırılır bir anda!

Onursuzca kazanılanlar terbiyesizce harcanır,

Hoyratça tüketilir insanlığın tüm umutları!..

Özünde sorun bir paylaşım sorunudur. Paylaşım sürecinde pay edenlerin ve pay alanların eylemleri ulusallık şalı ile örtülür. Bu ambalajlı sunuş aynı zamanda, rıza üretimine temel oluşturur. Normal yaşamda doğrudan gerçekler değil, genellikle kurgular egemen olur. Yaşamın her alanında yetersizlikler öz güçle aşılmaz ise, muhtaçlık ve gerekleri yaşam sahnesinde yerini alır. İhtiyaç içinde olanlar aynı zamanda inanmaya hazır olanlardır. Farklı nedenlerle beynini gerektiği gibi kullanmayan veya kullanamayanlar o güzelim organı kendi yararına kullananların ardına takılır. Yani demek istiyorum ki; inanma ihtiyacı içinde olanlar aldatılmaya en yakın olanlardır!

Zaman ayarlı beyinsiz patlatılmayı bekler!

Güvercin tedirginliği inmiştir sokaklara. Ve kentin yorgun bedeni diken üstünde;

Aymazlar ölüm satar, karartır aydınlıkları!