Şair Nazan YAZICI KALCI’nın ilk şiir kitabının adıdır “Bir Umuttur Mutluluk”. Şair Nazan Yazıcı Kalcı 18 Ocak 1972 tarihinde doğmuştur. Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden 1994 yılında mezun olmuştur. Küçük yaşlardan itibaren edebiyatla ilgilenmeğe başlamış, daha ilkokul yıllarında şiir ve deneme yazıları yazmağa başlamıştır. 
    Nazan Yazıcı Kalcı evli ve üç çocuk annesidir. Yıllarca yazarak biriktirdiği şiirlerini kitap haline getirerek şiir severlerle buluşturmuştur. Sahil Kitap Yayınevi tarafından basılan kitabın çok güzel bir sayfa düzeni yapılmış, 14x20 Cm ebadında basılmış olan kitap 119 sayfadan teşekkül etmiştir. Kitabın önsözü Gonca AYDEMİR tarafından yazılmıştır. Gonca Aydemir:  “Biraz melankoli, biraz yılgınlık, kaderci, sitemkâr, bazen dik ve mücadeleci duruşuyla, yürek okşayan duygusal şiirleriyle Nazan Yazıcı Kalcı, edebiyat dünyasında ben de varım, diyor” diye takdimde bulunmuş. Kitabı okuduktan sonra bu sözlerin doğru olduğunu ben de teyit ettim. 
    Şair Nazan Yazıcı Kalcı’nın çok akıcı bir üslubu var. Kitabı okumağa başladıktan sonra insan kolay kolay bırakamıyor. Ben de elime alınca bir çırpıda sindire sindire sonuna kadar okudum. İnsan roman okurken ağlar değil mi? Ama Nazan o kadar duygulu bir şekilde yazmış ki şiirlerini ta içinden kopup gelmiş dizeleri yerli yerine yerleştirmiş. Ne yalan söyleyeyim “Ümmü Gülsüm, Koca Çınar, Ayakkabıcı Dedenin Bayram Hediyesi, Babam Nazım” şiirlerini okurken ben de gözyaşlarımı tutamadım. O kadar canlı, o kadar içten, o kadar gerçekçi anlatmış ki duygulanmamak elde değil. 
    Şair dizelerini günlük konuşulan, anlaşılır, açık ve sade bir dille anlatmış. Sanatını toplum için yapmış. Bundan elli veya yüz sene sonra da şiirler her kesim tarafından anlaşılabilecek durumda. Yalnız günümüze değil gelecek nesillere de ışık tutacaktır diye düşünüyorum. Şair “Umutlarıma dokunma kader” adlı şiirinde: “Sarıldı sonra eteklerinden sımsıkı çaresizlikler/Silkeledikçe yapışan vıcık vıcık acılar/Sadece bir toz bulutu sanki gözümde şimdi anılar” bugüne kadar hiç kimsenin söyleyemediği, yazamadığı dizeleri bizlere armağan etmiş. “Yaprak Misali Hayat” adlı şiirinde şair hayatı bir yaprağa benzetmiş, zamanı gelince rüzgârlar tarafından kopartılıp toprağa düşen yaprak misali insanın da aynı şekilde olacağını çok güzel izah etmiş. “Hazan olmuş Yüreğim” adlı şiirinde : “Nerden gelmiş nereye gider bu koca ömür?/ Yorulmuş gönül koşmaktan sahte sevdalarda” dizeleri çok vurgulayıcı, takdire şayan dizeler. İnsana şiir bu olsa gerek dedirtiyor adeta. Şairin “Seni Anlayamıyor” adlı şiirindeki : “İntikamsa, yetmedi mi daha/ Üzmekse, daha nereye kadar/ Seviyorsan neden bu kaçışlar/ Sevmiyorsan bu gelmeler niye? Sevgili okuyucularım görüyorsunuz değil mi dizelerin güzelliğini. “Kara Sevda” adlı şiirinde: “Ne yerde ne gökte artık bu beden/Ayrılır bu ruh her gün bu tenden” işte kara sevda ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. “Gözlerimi Mutlu Ettim Yine Bugün” adlı şiirinde: “Doyasıya ağlayın gözlerim, siz mutlu olun bari” diyerek kendisinin mutlu olamadığını, ağlayarak gözlerinin mutlu olabileceğini, deşarj olacağını çok güzel izah etmiş şair. 
    Kitabın tamamını burada anlatmama imkân yok. Kitabın içerisinde Cumhuriyet, Atatürk, Aile, Vatan, toplumsal, anne, evlat, aşk, sevgi ve hasret konuları ustalıkla bir gergef gibi işlenmiş. Şair “Gitme” adlı şiirinde bakın ne diyor: “Ayazlar doldu gönül bahçeme, kaldım gülsüz” dizeleri ben şiirim diye haykırıyor bizlere. “Bir Umuttur Mutluluk” adlı şiirinde: “Acılar denizinde yüzerim/Yine de yeşertir bu yürek sevdanın güllerini” diyerek şiiri bizlere daha çok sevdiriyor. Tebrikler sana Nazan Yazıcı Kalcı. Senden daha nice şiirler, nice kitaplar bekliyoruz. Türk Edebiyatına böyle güzel bir eser kazandırdığınız için sizi canı gönülden tekrar tekrar kutluyorum. Satırlarımı şairin şu dizeleriyle sonlandırıyorum. “Sen bilmem, kaçıncı uykudayken/Ben yirmi dört saat döndüm/dünyayla beraber”  

--------------------------------------ŞİİR KÖŞESİ-----------------------------------

     SANİYE 

Ay renginde teninle süper güzel halinle
Nasıl gönül verdin sen o ihtiyar faniye
Balık eti bedenin o incecik belinle
Sen tam bana göresin ey sevgili Saniye. 

Bana vermiş olduğun çok özel gizlerinle
Duydukça zevk aldığım o tatlı sözlerinle
Bana arzuyla bakan yemyeşil gözlerinle
Sen tam bana göresin ey sevgili Saniye. 

Sahilde oynadığın voleybol maçlarınla
Gelin gibi taktığın rengarenk taçlarınla
Beline dek uzamış simsiyah saçlarınla
Sen tam bana göresin ey sevgili Saniye. 

Sen barışık oldukça benimle ve kendinle
Yanağında yer alan çiçek gibi beninle
Mutlu olur yaşarım ömür boyu seninle
Sen tam bana göresin ey sevgili Saniye. 

Dergi kitap okuyup kültürün de arttıkça
Her geçen gün sen benim canıma can kattıkça
Seni seven bu kalbim senin için attıkça
Sen tam bana göresin ey sevgili Saniye. 
          
       Albeni AKÇAY – NAZİLLİ 

----------------------------------------------------------

GÖKLERDEDİR BAYRAĞIM 

Bütün çağlar boyunca hep bağımsız kalarak
Çin Seddi’nden Roma’ya kutsal vatan toprağım
Yüz yirmi sekiz devlet kurmuş millet olarak
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Üç kıtayı yönettik yıllarca adaletle
Hun, Selçuklu, Osmanlı ve yüzlerce devletle
Bütün çağlar boyunca hür yaşamış milletle
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Nice düşman içine yalınkılıç dalarak
Vatan, millet sevgisi tüm kalplere dolarak
Kosova Savaşı’nda ay, yıldızı alarak
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Olacaksın elbette hem temiz hem de yeni
Hiçbir zaman yerlere indirmedik biz seni
Yerle yeksan ederiz indirmek isteyeni
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Olursa göz dikenin hemen olur canından
Asla eksilme olmaz ebediyen şanından
Rengini almışsın sen şehitlerin kanından
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım.     

Vatan, millet ve bayrak aşkı bizlerde koyu
Milletimin temsili oldun sen çağlar boyu
Seni göklerde tutan milletin asil soyu
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Bağımsızlık uğruna bir yel gibi eserdik
Yüz binlerce düşmanı savaşıp yere serdik
Seni yaşatmak için kan akıttık, can verdik
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Bizi yıkmak isteyen saldırganları vurduk
Altaylardan çıkınca ta Viyana’da durduk
Yıkılınca Osmanlı yeni bir devlet kurduk
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Asker millet olarak yaratılmışız meğer
Vatan ve millet için şehit olmağa değer
Millet özgür demektir göklerdeysen sen eğer
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 

Türk’ten başka var mıdır bayrak kıymeti bilen
Kalbimizden sevgini olamaz asla silen
Yeryüzünün en eski milletine temsilen
Oğuzhan’dan bu yana göklerdedir Bayrağım. 
                    Şükrü ÖKSÜZ

--------------------------------------------------------

İNSANLIK ÖLMÜŞ 

Hey! Dur bak, insanlık ölmüş, yerde yatıyor 
Kim kaldıracak bu cenazeyi bilinmez, 
İnsanlar ayakta, bir durup bir bakıyor 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

Saygı, sevgi, aşk, dostluk nedir, unutmuşuz 
Dostlarımız yardım ister diye korkmuşuz, 
İnsanlığı ellerimizle öldürmüşüz 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

Karnımız tokken, düşünmedik komşumuzu 
Ana, babayı kırdık, sattık dostumuzu, 
Unuttuk değerleri, öldürdük aşkları 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

Nasıl gelirse gelsin dedik, zengin olduk 
Öyle bir battık ki, hesap veremez olduk, 
Allah, kitap, günah, sevap ne, bilmez olduk 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

Kalmamış güven, şüphe ile dolmuş kalpler 
Sarmış insanları çıkar ve menfaatler, 
Vurur olmuş birbirini eşler, kardeşler 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

Ellisine kadar kazandık, yedik, içtik 
Nasıl dönüyor bu değirmen düşünmedik,
 Af için, ellisinden sonra hacca gittik 
Kim kaldıracak bu cenazeyi, bilinmez. 

İnsanlık doğrul, silkin, artık kendine gel 
Düşmüşe sakın vurma, sen de uzat bir el, 
Sevgi, saygıdan ötesi yok, bağlama bel 
Sen kaldıracaksın bu cenazeyi, bunu bil. 

 Emin ÇELİMLİ – AYDIN 

----------------------------------------------------

 BARIŞTIR EMELİMİZ  

Rengi, dini ve ırkı bizim için fark etmez
Barış ve adaletle kurulu temelimiz
İnsan olan insanı hiçbir zaman katletmez
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Yücelere çıkalım göklerde yüce kata
İnsan kanını dökmek dünyada büyük hata
“Yurtta sulh, cihanda sulh” demiştir büyük Ata    
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Medeni olmayanın sorununa çözüm yok
Ben barıştan yanayım aksine bir sözüm yok
Komşu ülkelerinin toprağında gözüm yok
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Filistin’de, Irak’ta, Çeçenya’da dursun kan
Çağlar boyu insandan su değil, kandır akan
İlkel toplumlar gibi kimlerdir buna bakan
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Savaş olan yerlerde ekonomi yavaşlar
Devletlerin tümünde dursun artık savaşlar
Savaş bittiği anda müspet gelişim başlar
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Gönüllerde yer etsin bayramlaşma coşkusu
Beynimizde olmasın asla savaş korkusu
Duyulmasın dünyada kan ve barut kokusu
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

Dünya nimetleri bol savaşma bile bile
Kardeş gibi yaşasın tüm insanlar el ele
Düşmanlığı bırakın dinleyin beni hele
Hem yurtta hem cihanda barıştır emelimiz.

         Şükrü ÖKSÜZ