“Vartolu”, Zeki Özkan’ın yazdığı ilk romanının adıdır. Sayın Zeki Özkan’ı edebiyat camiası olarak şiirlerinden tanıyorduk. Birçok edebiyat dergilerinde, antolojilerde şiirlerini zevkle okuyor ve takdir ediyorduk. Kendisi Almanya’nın Kassel şehrinde yaşadığı için  ancak yazları Türkiye’ye geliyor Didim’deki yazlık evinde tatilini geçiriyordu. Bir roman yazmakta olduğunu birkaç kez kendisi bana söylemiş olmasına rağmen ilk yazacağı roman olduğu için o kadar fazla önemsememiştim. Kendisi ilk, orta, lise ve üniversite tahsilini Türkiye’de yaptığı sonradan Almanya’ya gittiği için, Almanya’ya gitmezden önce de başta Türk Klasikleri ve dünya klasikleri olmak üzere çok fazla roman okuduğunu söylüyordu. 
İyi bir okuyucu olduğu için roman tekniğini biliyor ve kelime haznesi zengin ve hayal gücü de çok genişti. Almanya’da yakın çevresinden dinlediği mafya serüvenlerinden yola çıkarak hayal gücünü kullanıp, kurgulamalarını da çok iyi yaparak VARTOLU adlı romanını yazmış ve Türkiye’de bir yayınevi tarafından bastırılmıştı. İşte bu 286 sayfadan oluşan romanından da bir tane de bana eleştirmem ve analiz etmem için takdim etmişti. Zaman fakiri olmama rağmen romanını iki gün içinde okuyup bitirdim. İlk etapta romanı kendisinden çok editörün katkısı olduğunu düşündüm ve kitabın editörüne telefon açtım. Editör bana: “Biz romandan eksiltme ve ilave yapmadık. Sadece imla hatalarını düzelttik, Alman klavyesiyle yazıldığı için yazım hatalarını düzelttik, eser tamamen yazarına aittir.” Deyince ben de hayretler içinde kaldım ve takdirle karşıladım. Bir yazarın ilk romanında bu kadar başarılı olması takdiri şayan bir şeydi. Eser baştan sona zevkle okunuyor. Heyecanlanıyorsun, kitabı bırakmak istiyorsun, bırakamıyorsun. Kullandığı kelimeler üniversitedeki profesörden dağdaki çobana kadar herkesin anlayabileceği bir dil kullanılarak yazılmış. 
Şair Yazar Zeki Özkan hayal gücünü ve kurgulamasını çok iyi düşünmüş, iyi ki böyle bir eseri kaleme almış, okuyucuyu sıkmadan kitabın zevkle okunmasını sağlıyor. Yazarın ilk eserde bu kadar başarılı olması Zeki Özkan’ın ileride ve yeni yazacağı eserlerde daha başarılı, daha faydalı, gelecek nesillere ışık tutacak, Türk kültürüne ve Türk edebiyatına kaliteli eserler kazandıracağının sinyallerini bu ilk eseriyle vermiş oluyor.  
    286 sayfadan oluşan kitabı okumağa başladığımda her zamanki gibi masamda işaretleme kalemi vardı hataları ve yanlışları gördükçe bununla işaretleyecektim. Fakat o da ne işaretleme kalemini sadece birkaç yerde kullanabildim Bir kişi ilk romanında ancak bu kadar başarılı olabilirdi. Zeki Özkan aynı zamanda iyi bir şair olduğu için cümleler de şiir gibi akıp gidiyordu. Kitabın yarısını okuyup ara verdikten sonra tekrar başlayınca kitabı elimden bırakamadım ve sonuna kadar okudum. Baştan sona zevkle okunuyor, insan elinden bırakmak istemiyor. Kurguladığı olaylarda abartma ve bilimsel yanlışlık yok. Her olayın gelişimi ve sonucuna göre sanki uzmanından teknik bilgi alarak hataya düşmemiş. Üzerinde günlerce düşünülmüş, ona göre kurgulanmış ve sonunda dört dörtlük bir şaheser meydana gelmiş. Olayın geçtiği yeri tamamen Hamburg olarak almış.
    Hamburg’da ve Almanya’nın çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren mafyaların yaşantılarını, maceralarını, polisle ve birbirleriyle acımasızca çatışmalarını, romandaki baş kahramanın fakir öğrencilere burs vermelerini onların okumalarını sağlamalarını, fakir ve fukaraya yardımcı olmalarını, kin ve nefret gütmeden okuyucuyu germeden, strese sokmadan Zeki Özkan’ın fevkalade başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Zeki Özkan’ı ilk romanında bile böyle başarılı olmasından dolayı canı gönülden en içten duygularımla tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyor, ikinci eserini dört gözle bekliyorum. Yazmağa devam et Zeki Özkan, yolun açık olsun.  

---------------------  ŞİİR KÖŞESİ ------------------------ 


          NERDESİN ?

Yine akşam oldu mor bahçelerde
Akan sular durdu çekildi perde
Yolunu gözledim hep aynı yerde
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Kapılar kapandı ışıklar söndü
Saatler çekilmez bir hale döndü
Seni seven aşık ölüye döndü
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Satılmaz dertlerim hep bende kaldı
Saçlarıma düşen kar rengini çaldı
Günbegün hasretim arttı, çoğaldı
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Her şeyimi feda ettim edeli
Görenler diyorlar delisin deli
Gönlüm hep yaralı gittin gideli
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

İnan sana değil bahtıma küstüm
Eşimle, dostumla selamı kestim
Hasret acısını bağrıma bastım
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Ne olur ara, sor son bir defacık
Neyin varsa anlat bana apaçık
Bense zavallıyım kendimden kaçık
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Uykusuz geceler göze çökerken
Gelirin sanmıştım şafak sökerden
Gün ola bu hasret tükenir derken
Gelmedin bir tanem nerdesin, nerde?

Melahat ÖZÇOBAN – ISPARTA

-------------------------------------------------

    BEN ATA’MI

Özgürlük ve demokrasidir benim yolum
Türkiye’mi ve Cumhuriyet’imi korudum
Atatürk ve düşünceleriyle yoğruldum
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O’nu okumakla anlatmakla bitmiyor
Okudukça O’ma aklım da yetmiyor
Rüyalarımda bile hep O’nu görüyor
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O’na yaşamak için Harp okulunda okudum
Yirmi yedi aralıkta Ankara’ya gelişini kutladım
Yorulmak nedir bilmedim O’nun için koştum
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

O’nun gibi bir devlet adamı hiç gelir mi
Dünya lideri olma düşünceleri biter mi
O’nu anmadan bu yaşam da sürer mi?
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Askerliği, Devlet Adamlığı O’nu baş tacı ediyor
İktisatçı oluşu, ilkeleri dünyaya ışık tutuyor
Vatan sevgisi, insan sevgisi O’nda coşuyor
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Harp Okulunda okudum nefesi hissettim
Sessizliğe büründüm hep O’nu dinledim
O’nun yolundan gittim hiç kimseyi üzmedim
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

Hiçbir zaman yolundan çıkmadım, çıkmayacağım
Ömrüm yettiğince O’nu hep anlatacağım
“Dünyada barış, Yurtta barış” için çalışacağım
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?

“İstikbal göklerdedir” diyerek dünyaya doktrin olmuş
Sevgi bağı oluşturmuş, sevenlerini coşturmuş
İlke ve devrimleriyle de yerli yerine oturmuş
Ben Ata’mı sevmeyeyim de kimi seveyim?
              
    E.J.Albay Hasan SÜRER - AYDIN

----------------------------------------------------------