Şöyle çok değil bundan 8-10 yıl geriye gittiğimizde en sağdan en sola kadar konumlanan siyasi partiler kendi dünya görüşünden olmayan siyasi partiler ile ilgili yine kendi ölçülerine göre olumsuz propaganda yapmaktan çekinmez bunu da son derece sert bir şekilde yapmaktan geri durmazlardı.
Hatırlatmakta fayda var, o yıllar içerisinde siyasetin bir tarafında AK Parti diğer ucunda CHP bulunuyor, söz konusu bu fotoğrafa belli zamanlarda MHP ile HADEP giriyordu.
Böyle bir süreçte söz konusu partiler kendi tabanlarını konsolide etmek adına sadece bir muhatap parti belirler ve o muhatabına hemen her gün bir partili tarafından veryansın edilirdi.
Yani yine o zamanlar var olan 3-4 parti birbirlerini bırakıp sadece ve sadece tek bir partiye hücum etmezlerdi.
Bu durum o günlerde partilerin kendi açılarından tutarlı sayılabilirdi, zira her siyasi parti bugünlerin moda söylemi ile “Konfor alanına” girmiyor, Sağcı solcuya, solcu milliyetçiye , milliyetçi bölgesel siyaset yapan partiye sallayıp duruyordu.
Sonra Türk siyasi hayatına İYİ Parti girdi Meral Akşener ve arkadaşları tarafından kurulan İYİ Parti tüm seçmeni kucaklayacak bir yapılanma ile siyasete “merhaba” dedi, girdiği ilk genel seçimde daha çok AK Parti ve MHP’nin kazanması muhtemel 40’tan fazla milletvekili ile TBMM’de temsil edilmeye başlandı.
Arkasından 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçime de gelindi, o yerel seçimde İYİ Parti ile CHP’nin yaptığı seçim işbirliği ile nerede ise çeyrek yüzyıldır AK Partili belediye başkanları tarafından yönetilen başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediye Millet ittifakına mensup belediye başkan adayları tarafından kazanıldı.
14 Mayıs tarihinde yapılan milletvekili genel seçimini hatırlayalım seçim öncesi CHP ve İYİ partinin önderliğinde oluşturulan Millet ittifakının yarattığı sinerji çok uzun bir zaman sonra AK Parti karsısında seçim kazanabileceği kanaatini ortaya çıkardı.
Bizde o seçime İYİ Partinin Kocaeli milletvekili aayı olarak katıldık, Propaganda dönemi boyunca 7/24 yorulmadan s-dolaştığımız sahada hangi seçmene “oy verin” desek aldığımız cevap “-Size bir sözümüz yok ancak HADEP destekli CHP ile birlikte olduğunuz için size de oy vermeyeceğiz” cevabını aldık.
Seçimin sonucu herkesin malumu, yaşanılan olaylardan ders alan İYİ Parti genel merkezi Anadolu’nun dört bir tarafından tüm partililerin “CHP ile birliktelik bize zarar verdi” şikayetlerini duyunca “biz 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçime hiç kimse ile ittifak yapmadan tek başımıza gireceğiz bizimle ilgili olumlu yada olumsuz kararı seçmen versin” kararı aldı.
Türkiye o açıklama sonrasında ilk kez ne kadar siyasi parti varsa tamamının hep birlikte İYİ Partiye hücum ettiğini gördü, Daha düne kadar birbirleri ile yan yana gelmeleri mümkün olmayan ne kadar siyasi parti ve parti ye sempati duyan yazar-çizer varsa tamamı İYİ Partiye hücum etmeye başladılar.
Dışarıdan başlatılan bu hücuma ne yazı ki İYİ Parti içerisinde belli sayıda milletvekili ve genel merkez yöneticileri de teşne olmaya başladılar, İYİ Partinin GİK toplantısında oy birliği ile “yerel seçime tek başına katılacağız” kararı çıkmasına rağmen söz konusu milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri “Yalnız başımıza girersek başta İstanbul ve Ankara kaybedilir, bizde zarar görürüz” fikrinde ısrar etmeye başladılar.
Bugün İYİ Partinin çektiği sıkıntı Anadolu’nun en ücra köşesindeki partinin “-Falanca filanca isim vekil seçilirse yarın sorun çıkaracak” dedikleri isimlerden dolayıdır.
14 Mayıs tarihinde yapılan seçimde İYİ Parti 44 milletvekili kazandı, o seçimde Cumhur ittifakına mensup siyasi partilerin kazandığı vekil sayısı da 325 yani Cumhur ittifakı sadece 25 fazla milletvekili ile TBMM’de üstünlük sağlayabildi.
İYİ Parti seçime katılmasa seçimde kazandığı 44 milletvekilinin hemen hemen tamamı AK Parti ile MHP arasında paylaşılacak o zamanda 25 milletvekili ile sağlanan üstünlük 270 sayısına kadar ulaşabilecekti.
Dolayısı ile AK Partinin fazla fazla milletvekili sayısı ile iktidarını CHP’nin de zaten müzmin ama bir o kadarda dertsiz muhalefetinin önündeki en büyük ve tek engel İYİ Partidir.
Böyle bir tabloda İYİ Partiye diğer siyasi partilerin yaptıkları saldırı siyaseten anlayışla karşılanabilir.
Peki ya tüm umutları sona ermişken İYİ Parti sayesinde
-Milletvekili seçilen
-Genel başkan yardımcısı olan
-Grup başkan vekili yapılıp kırmızı plaka ile ödüllendirilenlere
ne demeli.
Padişah vezirine “-Vezir söyle bakalım ben mi büyüğüm Peygamber mi büyük” diye sorar.
Vezir anında “Padişahım siz büyüksünüz” cevabını verir
Padişah “-Böyle bir kanaate nasıl vardın” diye sorunca
Vezir “-Padişahım, hiç değilse Peygamber Allah’tan korkuyordu, siz Allah’tan da korkmuyorsunuz” şeklinde muhteşem bir cevap veriyor.
İYİ Parti üzerinden şahsiyet ve kimlik bulanların en azından Allah’tan korkması