İftiranın tüm hayatımızı ancak daha çok siyasette habis bir ur gibi sarıp sarmaladığı günlerden geçiyoruz, olmayan bir durumu gerçekmiş gibi anlatan aslı astarı olmayan ne varsa kamuoyu ile paylaşan iftiracılar bu konuda dur durak dinlemeden yollarına devam ediyorlar.

Daha çok seçim dönemi öncesi rakibinin yada rakiplerinin önüne geçmek yarışı kazanmak adına elindeki imkanlar ile iftira atan Allah’tan korkmazlar bugünlerde yine sahneye çıkmış durumdalar.

Bundan yıllar önce söz konusu iftira müessesesi yine vardı, o zamanlarda iftiracılar yine boş durmuyordu ancak iletişim araçlarının bu kadar geniş çerçeveli olmadığı için atılan iftiralarda daha çok bölgesel noktada kalıyordu.

Şimdi var olan iletişim araçları vasıtası ile iftiracılar mevzi kazanmak, istediklerine sahip olmak adına gerçek olmayan ne varsa ortaya saçmaktan asla geri durmuyorlar.

-Bu iftiracılar televizyon kanallarında

-Bu iftiracılar gazete sahifelerinde

-Bu iftiracılar İnternet haber sitelerinde

-Bu iftiracılar trol olarak sosyal medyada.

Söz konusu iftiracılar söylediklerinin doğru olmadığını biliyorlar, attıkları iftiranın karşı tarafta ne büyük acı sonuçlara yol açacağını da hesap ediyorlar.

Ancak söz konusu iftiracıların gözünü dünya malı bürüdüğünden ve attıkları iftira karşı tarafa göre kendilerine üstünlük sağlayacağından sonuçlarını hesap etmeden ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

Bu iftiracıların gerçek olmayan söylemleri dolayısı ile karşı tarafta nasıl ailelerin dağıldığından ne büyük acılar yaşandığından haberleri olup olmadığını bilmiyoruz ancak böylesi hadiseler sonrası onulmaz tahribatların yaşandığını ailelerin dağıldığını hayatların söndüğünü yaşadığımız yıllar içerisinde pek çok kez şahit olduğumuzu biliyoruz.

Daha iyi bir hayat, daha lüks bir gelecek, siyasette yada bürokraside en üst noktalara çıkmak adına karşı tarafı olmadık ithamlar ile perişan eden bu iftiracılara işin doğrusu zaman zaman yol verildiği de oluyor.

Aslı astarı olmayan iftiralar dolayısı ile zorda kalanlar neticede adalet arıyor çoğu zamanda mahkemelerin verdikleri karar ile iftiracılar karşısında zafer kazanıyorlar.

Ancak arada geçen zaman zarfında “atı alan Üsküdar’ı geçiyor” iftiracıların istedikleri gerçekleşiyor ve zaman dilimi içerisinde yukarıda da belirttiğimiz gibi onarılamayacak zorluklar yaşanıyor.

Sabah akşam doğruluktan dürüstlükten dem vurmalarına rağmen söz konusu Allah’tan korkmazlar gerçek olmayan söylemler çerçevesinde attıkları iftiralar ile hayatlarına nasıl devam ediyorlar, gece başlarını yastığa koyduklarında nasıl rahat uyuyorlar.?

İnanın bizde bilmiyoruz.

Allah hepimizi bu kuru iftiracıların şerrinden korusun.

Zira kendi gelecekleri adına karşıdakine aslı astarı olmayan iftiraları atmaktan çekinmeyen bir utanmaz ile ilgili Allah’a sığınmaktan başka bir çözüm olduğunu sanmıyoruz.