Bir sabah telefonunuzu açarsınız; simsiyah bir arka planın üstünde turuncu harflerle bağıran bir başlık gözünüze çarpar: "GERÇEKLERİ GÖRMEDEN UYANAMAYIZ!" Hemen yanında bir uçak simgesi, birkaç damla su, bir kurukafa, bir bulut emojisi... Ve altında "chemtrails," "klor," "Rockefeller’ın bedava aşı komplosu," "şap hastalığı," "kundaklanan ormanlar," "bulut çalan İsrail-Suud ittifakı" gibi nefis bir menü. Dış mihrak, iç mihrak, alt mihrak, üst mihrak… Her yer mihrak. Yalnızca akıl yok, delil yok, mantık yok. Ama bol bol "uyanmak" var.
Komplomanyakların Dünyası
Komplocular sabahları kahvesiz uyanamazlar belki ama uyanmış olduklarını ilan etmeyi pek severler. Onlara göre dünya; laboratuvarlarda, gizli toplantılarda, bin yıllık tarikat localarında, küresel elit sofralarında planlanır. Ama nedense bu dev planları ilk çözen hep Facebook’taki "komplomanya uzmanı" nam-ı diğer komplomanyak Ali olur. Komplomanyak Ali, Rockefeller’dan Rothschild’e, Tesla’dan Bill Gates’e, buluttan klora her şeyi içeren 3 gigabaytlık bir PDF hazırlamıştır. Bilim insanı yirmi yıl araştırır, komplomanyak Ali beş dakikada çözer.
Boşluktaki Deliği Dolduran Komplo Kuramları
Komplo kuramları, boşluktaki deliği ustaca doldurur. Ekonomi çöker: Dış güç. Orman yanar: Kundakçı ajan. Hastalık yayılır: Rockefeller aşıya virüs katmış. Yağmur bulutu kaybolur: İsrail çalmış. Böylece gerçek suçlular kurtulur: Kötü tarım politikası, kötü kentleşme, kötü orman yönetimi, kötü eğitim, kötü su şebekesi… Bunlar hiç konuşulmaz.
Çünkü bunlar konuşulursa komplonun büyüsü bozulur, halk gerçek sorumluyu bulur, sonra da belki hesap sorar. O yüzden komplomanyak için temel sorun gerçeğin kendisi değil, gerçeğin gürültüyle örtülmesidir.
Komplomanyak: Yeni Bir İnanç Sistemi
Komplomanyak, sıradan bir komplo sever değildir; onun için bu, yeni bir inanç sistemidir. Kutsal kitabı: Zincirleme WhatsApp mesajları. Ayin mekânı: YouTube yorumları. Başrahibi: Anonim bir Telegram kanalı.
Komplomanyak asla tek bir kuramla yetinmez. Bugün chemtrails anlatır, yarın aşıdan 5G sinyali çıktığını söyler. Yarın öbür gün Elon Musk Ay’a Tesla park ederken oradan dünyayı yönetir. Çünkü önemli olan "bir şey bilmek" değil, **"her şeyi bilen gibi davranmak"**tır. En sevdiği cümle: "Tesadüf mü sandın?" En nefret ettiği kavram: "İşte kanıt."
Komplonya: Gerçeklerin Yasak Olduğu Ülke
Bütün bu başlıksız, kaynaksız, kanıtsız öyküler bir ülkeye gereksinim duyar: Komplonya.
Komplonya coğrafi olarak yoktur ama her yerdedir. En çok da kendi ayıbını örtmek isteyenlerin gönlünde, düşüncesinde, en çok da dilinde yaşar.
Kömürlü termik santral bacası patlar; Komplonya’da "dış güç sabotajı"dır.
Tarım iflas eder; Komplonya’da "tohumlar kısırlaştırıldı"dır.
Su kaynakları kurur; Komplonya’da "yağmur bulutlarımızı çaldılar"dır.
Yıllarca ormanı korumayan, köylüyü eğitmeyen, yangın uçağı almayan yönetim asla suçlanmaz; çünkü Komplonya’da suçlu hep dışarıdadır.
Sonuç olarak Komplonya’da gerçekler rastlantıyla ortaya çıkmaz, orada rastlantının kendisi yasaktır. Her şey "kurgulanmıştır," yeter ki sen uyan ve bu görseli paylaş. Halkın aklı karışmasın diye gerçek karartılır, ama komplo karartılamaz; çünkü Komplonya’da komplo, bir tür milli bayraktır.
Komplonya Vatandaşlığından Kurtulmak
Komplonya pasaportu taşımak zorunlu değildir. Birkaç kolay yol vardır: Sorgula. Sor. Belge iste. Kanıt ara. Yoksa bir sabah kalkar, klorlu musluktan chemtrail içip Rockefeller’a bedava aşı diye şurup yutar, üstüne de bulutunu kaptırıp yağmursuz bir komploda kuraklığa kurban gidersin.
Komplonya yurttaşı olmak kolaydır. Ama biraz ironi, biraz bilim, biraz akıl seni bu ülkenin yurttaşlığından kurtarır. Gerçekler karışık, karmaşık ve sıkıcıdır ama iyidir; çünkü gerçekler sosyal medya ortamlarında dolaştırılan saçmalıklar değildir.
Komplocuların Trajik Yanılgısı
Komplomanyaklar dünyayı kurtardığını sanır. Oysa onlar; yalnızca bilgiyi, araştırmayı, neden-sonuç ilişkisi kuran soruları susturur. Ne yazık ki en güzel komplolar, en kötü yönetimleri gizler. En büyük komplocu, halkın aklıyla dalga geçendir.
Geriye bize tek iş kalır: Gülmek... O dogmatik beyinlilerin yaydıkları o saçma komplolara güldüğün gün; Komplonya yurttaşlığından çıkmış olursun. Gerçek bilgeliğin ülkesinde kendine yer bulursun.
Komplonya'dan çıkıp gerçeğin ışığına adım atmak için ne gibi sorular sormaya başlayabiliriz?
Komplonya'dan çıkıp gerçeğin ışığına adım atmak için atabileceğimiz ilk ve en önemli adım, doğru soruları sormaktır. İşte bu yolda bize rehberlik edebilecek bazı temel sorular:
-
Bu bilginin kaynağı nedir? Güvenilir mi?
-
Bu iddia kanıtlara dayanıyor mu? Kanıtlar sağlam mı?
-
Alternatif açıklamalar var mı?
-
Bu bilginin yayılmasından kimin çıkarı var?
-
Bu açıklama mantık süzgecinden geçiyor mu? Çelişkiler var mı?
-
Uzmanlar bu konuda ne düşünüyor?
-
Kendi önyargılarım beni etkiliyor mu?
Bu soruları sormak, bizi anında tüm yanıtlara ulaştırmayabilir; ancak Komplonya'nın sisli perdesini aralamak ve gerçeğin ışığına doğru sağlam adımlar atmak için önemli bir başlangıç noktasıdır.