Korku Öz Türkçe bir kelime olup: “Bir tehlikenin varlığı ve yaklaşmakta bulunduğu düşüncesinden kaynaklanan duygu, tehlikeli ve hoşa gitmeyen ihtimal, korkaklık, ürkme, korkulacak durum, tehlike.” anlamlarında kullanılır.

Kişi doğru bildiği şeyleri korkmadan yapmalı, yanlış ve haksızlık durumunda olduğu şeyleri ise yapmaktan çekinmeli ve korkmalıdır. Çocuklarımızı küçük yaşta iken korkutmak, onların psikolojik durumlarını olumsuz yönde etkileyerek ilerde beceriksiz ve korkak kişi olmalarına neden olabilir. Korku üzerine atalarımız : “Korkulu rüya görmektense uyanık durmak evlâdır.”,  “Korkunun ecele faydası yoktur.”, “ Korkak bezirgan ne kâr eder, ne zarar.” demişlerdir. Kişi ne korkak olmalı ne de etrafına korku salmalıdır. Saygın bir kişi olabilmek için çevremize korku değil, sevgi vermemiz gerekir. Korkulan değil, sevilen, sayılan bir kişi olmak için çalışmamız gerekir. Eflâtun : “ Saygı olan yerde korku olur ama, korku olan yerde her zaman saygı olmaz.” diyerek bir gerçeği binlerce yıl öncesinden dile getirmiştir.

Kişi sevdiğinden korkabilir. Onu kırmak veya incitmek  istemez. Çünkü temelde ona karşı sempati ve sevgi vardır. Cesur insan seven, sevilen, saygı duyulan ve örnek alınan kişidir. Cesur kişiler maharetli, becerikli, birleştirici, yol gösterici ve kudretli kişilerdir. Buna en güzel örnek Mustafa Kemal Atatürk’tür. Korkak kişiler ise, beceriksiz, antipatik, zayıf, kişiliksiz, haleti ruhiyesi tekamül etmemiş, aynı zamanda yalancı olurlar.

Etrafına sevgi salan kişi korkusuz olur. Korku salan kişinin ise korkusuz olması mümkün değildir. Her zaman her yerde daima iyilik etmeli, sevmeli, sevdirmeli, hiçbir zaman korkutmamalıyız.

Korkusuz, cesur, sevilen ve saygı duyulan bir nesil yetiştirebilmek için önce işe çocuklardan, onların eğitiminden başlamamız gerekir. Onları korkutarak değil; daima severek ve sevgiyle yaklaşarak dengeli, kişilikli ve sağlıklı olarak yetiştirmemiz gerekir. Onlar kendilerini endişe ve korku içinde değil, daima emniyette hissetmelidirler.

Satırlarımıza Beydeba’nın şu güzel sözüyle son verelim.

“ Dünyada yapılacak en büyük iyilik, korku içinde yaşayan bir kimseyi emniyete kavuşturmaktır.”