Milas’ın kuzeyindeki Kocayayla’da bulunan Labranda, Karialıların haç yeri olup, dağların üstünde kutsal bir alan olarak kurulmuş antik kentlerden biridir. Bu yazımda; araştırmalarım sonucu öğrendiğim birkaç bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Anadolu’nun güneybatısında yaşamış olan Karialılar için Labraunda oldukça önemli bir kült merkeziymiş. Çift Baltalı Tanrı" Zeus Labraundos kültünün kökeninin, su kaynağı ve tapınak terasının hemen üzerindeki büyük kayaya dayandığı düşünülmekte olup Mylasa’dan (Milas) başlayan ve "Kutsal Yol" olarak adlandırılan 14 km uzunluğunda ve 8 m genişliğindeki taş kaplamalı bir yol ile ulaşılan Zeus Labraundos’un kutsal alanındaki en eski buluntular MÖ 5. yüzyıla aitmiş.
Peki hangi kullanım doğru? Labranda – Labraunda – Lambraunda – veya Labraynda?
Kutsal alanın adı kaynaklarda Labraunda olarak yazılmaktadır ancak Labranda, Lambraunda ve Labraynda şeklindeki yazılışları da doğrudur. Bu karmaşanın sebebi bu adın Antik çağda asırdan asra değişmesi ve hem Antik kaynaklarda hem de ören yerindeki yazıtlarda hepsinin de var olmasıdır. En eski edebi kaynak olan MÖ 5'inci yüzyılda yaşamış Herodotos buranın adını Labraunda olarak yazmış ve Hellenistik dönemde (MÖ 3. yy – 1. yy) kullanılan en yaygın yazım şekli buymuş.
Labraunda o zamanlar tek başına bir kutsal alandı ve insanlar buraya yürüyerek veya at üstünde geliyormuş. En yakın kent olan Mylasa (bugünkü Milas) 14 kilometre uzakta. Elbette burada sürekli yaşayan kimseler varmış, rahipler ve aileleri, tapınak hizmetlileri ve köleleri, kutsal yapıların bakım ve onarımı için tutulan işçiler ve de zeytin ve başka ürünlerin yetiştirildiği kutsal alan arazisini kiralayıp işleyen çiftçiler gibi. Ama yakınlarda normal anlamda bir köyün varlığına dair hiçbir emareye rastlanılmamış. Bu alanda 1960’a kadar kazılarda bulunan yazıtlar, yontu eserler ve mimari parçalar ya Bodrum Müzesi'ne götürülmüş ya da ören yerinde bırakılmış. Seramik ve diğer küçük buluntular, Karca yazıtlar da dâhil olmak üzere, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde korunmakta; son kazılardan bazı buluntular ise Milas Müzesi'ndedir. Bu tarihi dokuyu hissetmek için sadece Labranda’ya gelmek yetmez, buluntuların yer aldığı müzeleri de görmek gerekir diye düşünüyorum. Dostça kalın..