"Biz Urus'a yenilmezdik...

Askeri kırdıran Enver-i Paşa..." (Avşar deyişi)

***

Aralık ayı gelende

Sarıkamışlı olur yüreğim

Ve yağarken kar düşlerime

Öylesine dona kalırım…

***

Yeterli cephanesi, erzağı, askeri donanımı ve hazırlığı olmadan hayal gücüne dayanan bir anlayışla yapılan “Sarıkamış Harekâtının” başarı şansı yoktu. Sarıkamış bozgunu, uzun süre basına konulan yasaklar nedeniyle tam anlamıyla bilinemedi… Acılar gizlenemiyor. Avşar Ağıtları bu gerçekliği gözyaşlarıyla ortaya koydu… Daha sonra bu acıları, Rus belgelerindeki gerçeklerden öğrendik. Sonradan Sarıkamış anılarını yazan askerlerimizin de, gerçekleri öğrenmemize büyük katkıları oldu…

***

Tarih yazıcılığımız, ne yazık ki siyasi iktidarların etkisi ve baskısı altında olduğundan gerçekler hep göz ardı edilerek, yenilgiler, başarısızlıklar gerçek anlamıyla sorgulanamadığı gibi Harekâtın sorumlusu Enver Paşa da hala bazı kesimlerce Kahraman olarak görülüyor…

***

Sözü fazla uzatmadan, Sarıkamış’ta soğuğa, plansızlığa, yokluğa ve Ruslara yenik düşerek şehit olan 90bin askerimizi rahmetle anıyorum. Onların anılarına, çok şehit veren Kayseri ilimizde ağıt geleneği güçlü olan Avşar Kadınları ağıtlar yakmışlardır… Bu ağıtlar günümüzde Ruhi Su, Musa Eroğlu ve çok sayıda sanatçının yorumlarıyla halkımızla kucaklaşmıştır…    

Anadolumuzun Kadınları bu acıları yüreklerinde yaşamışlar ve bu acıları da ağıtlara dönüştürmüşler.  Babamdan ve çevremden duyduğum ve ezberimde olan Avşar ağıtlarından birkaç dörtlüğü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sarıkamış ne aralı
Kimi ölmüş, kimi yaralı
Bunu duymuş var mıyıdı
Yalan dünya kurulalı

***

Sarıkamış, Altınbulak
Soğanlı'yı biz ne bilek
Bizim uşak kıyak gezer
Ak üstünde kara yelek

***

Uşak gider sürüyünen
Mehter öter boruyunan
Her nereye vardımısa
Bir gelin var karıyınan

***

Elif bekar, Cennet bekar
Acemim talime çıkar
Dört oğlum sefer ağzında
Topal'ım kahrımı çeker

***

Yüzbaşılar yüzbaşılar
Tabur taburu karşılar
Sabah olup gün vurunca
Şehit kanları ışılar

***

Böyle uzun dal mı olur
Şöyle çürük kol mu olur
Bir obadan bir ocaktan
Yedi gelin dul mu kalır.

***

Gadanı alıyım Eşe
Tekerim dayandı taşa
Seferberliği durdurun
Elini öptüğüm paşa

***

Erbişimin hozaları
Yandı avşar kazaları
Sarıkamış'ta kırıldı
Gonca gülün tazeleri