Yaşama sevgi penceresinden bakmak gerek. Sevgi yayılmacıdır, tüner rüzgârın kanatlarına ve dokunduğu her şeyi olumlu yönden etkiler. Filizlenir güzellikler ve yaşam çiçeklenir.

Bahar aşklarına çarpılırım hep,

Yeniden ışkın sürer bedenim.

Bende bulabilirsen bul beni…

Bir çocuk gibi çeker giderim!

Kesişirken doğanın yakıcı bir noktasında, gülümser denizin aynasından en alımlı gökyüzü… Gökyüzü ufukta denizle gerdeğe girer. Maviliklere gebe kalır mavilikler…

Bakışların sonsuzluğuma açılır ki;

Ölesiye sinmiştir tenime tenin.

Bilirim yüreğimin el atımındasın ama,

Seninle miyim ben yoksa sen bende misin?

Bahar yürürken teninde yeniliklerle ve bir soluk alımındayken mutluluk; yaşama yeni yaşamlar katmada rengini sevdaya soyunan karanfiller!

Yaşamı dokurken yürek sıcağı,

Beden çarptı sevdanın duvarlarına.

Ansızın çözüldü renkleri mutluluğun;

Ve gökkuşağına büründü sevmenin teni…

Şafakla uyanır yüreklerde gül sancıları, yaşama yeni yaşamlar katmak gerekliliğinde; umut, umutsuzluklar içinde bile bekler geleceğini!

Umut tutunur çaresizliğine yaşamın,

Ve yürek her atımında kana belenir!

Ayrılık bir okun ucunda zamansız gelir,

Ama o ok giderken yürek delinir!

Titrer arkasız suların yorgun teni, kapılar zamansız çalınır karanlıklarda ve yalnızlıklar saplanıp kalır ayrılıklara!

Unutmadım sevmeleri kahreden ayrılıkları,

Gökkuşağı devşirirdik bahar göğünden.

Rüyalarıma girip çırılçıplak tepinince sen,

Bıraktım seni yüreğimin en derinliklerine!

Kentin tüm ışıkları tedirgindi, önce sustu sönen renkler; umutlar sürükleniyordu açmazın yılgın kollarında…Sonra koca çınar, kaybetti sisli karanlıklarda dallarını!

Varlığınla taşkınlar yaşar bedenim.

Kavuşma umudu bir gelecek ise,

Ve her gelecek sonuna doğru gitmek iken,

Senin için yok oluşuma koşarak giderim…

Mayalanırken uykuların koynunda rüyalar, çözülür içimizde gözleri gecenin!..

Ey istemli yaşam geleceksen durma gel.

Terk et terk edilmişlikleri kaderine,

Yağmurlarla kucaklaş sarın güneşlere;

Giy baharı tenine ve sevdalarınla gel.

Kendini yaratamayanlar, yaratılmışlar olarak yaşamaya tutsak iken;

Bahar yapraklarına sarınır yeşilin mutluluğu.

Çiçek renginde giysiler biçilir sevdaya.

Gece yangınlarında harlanır düşleri umudum;

Sönen dalgalarla sular uyur kendi kollarında! 

Bedenin en ağır yükü, beklenmeyen ayrılıktır ki; zamansız gelişi yakar çaresiz yürekleri. Yangın yeri yüreklerden uç verir umudun filizleri…       

El değmemiş düşler soyunur beklentilere,

Ve ayrılığa sardığım düşlerim kanar!

Göçer bulutlar rüzgârın konaklarına,

Sönmüş gecenin küllerinden dikilir hatıralar!

Kanadı kırılsa düş kuşunun, yüreğin kanamaz mı?

Umudu sönse bir yiğit yoldaşın, canın yanmaz mı?