Uzlaşma farklılıklarını koruyarak, ortaklıklar üzerinden sağlanan ilkeli birlikteliklerdir. Amacı, konusu ve süresi üzerinde anlaşmaya varılan bir birlikteliktir. Uzlaşmanın temelinde yer alan belirlemelerdeki tanım, ilke ve kurallardan tarafların aynı şeyi anlamaları önemlidir. Tanım bir objenin tüm özelliklerini yansıtan en iyi fotoğraftır. Bu fotoğrafın güncel olması da önemlidir. İlke: Doğru, yaralı ve geçerli olduğu, yaşam tarafından kanıtlanmış olan yaşam kolaylaştırıcılarıdır. Kural, deneyimler sonucunda ulaşılan ve uygulanan yol ve yöntemdir. Temel amaç, özgür bireylerin, toplumun, kamunun ve ülke çıkarı doğrultusunda belirlenen politikaların yaşama geçirilmesidir. Önemli olan bireylerin refahı ve güvenliğidir. Bunun için yaşamın her alanında yaşayanların katılımını ve adil paylaşımları gerçekleştirerek uzlaşmaları sağlamak gerekir.

Uzlaşma, temel haklara ve temel değerlere saygılı olmalı ve onları özellikle gözetir olmalıdır. İnsan hakları her koşulda gözetilirken; öteki bütün varlıkların haklarına karşı saygılı olunmalı. Kamu yararı hiçbir biçimde göz ardı edilmemelidir. Her hal ve şart altında ülke yararı öteki bütün yararların önüne geçirilmelidir. Doğaya ilişkin haklar ve sorumluluklar hiçbir koşulda yok sayılmamalıdır. Çocuklarımızdan ödünç aldığımız şeylerle ilgili tasarruflar her koşulda onların yararına olacak şekilde gözetilmelidir. O gibi değerlerin satılması veya devredilmesi düşünülmemelidir. Tüketilen her kaynağın yerine çok daha iyi ve yararlı kaynaklar bulunmalı ve sağlanmalıdır. Kurumsal ilkeler dikkate alınmalı ve gözetilmelidir. Kurum, yasal dayanağı olan ve olması gerekendir. Kurumlar devletin omurgasıdır.

Uzlaşma, koruma, geliştirme amaçlı ve sorun çözme temelli bir yaklaşımdır. İstikrarı öne alan bu yaklaşım, katılımın alanını ve olanaklarını artırmayı amaçlar. Sorunları dillendiren ve çözüm öneren çevreler, çözümün tarafı olmalıdır. Yönetime doğrudan katılımı amaçlayan örgütlü yapılar, her koşulda çözüm saflarında yerlerini almalıdır.

Uzlaşmak istem ve beklentilerini gerçekleştirebileceği bir ortamın yaratılması için soruna esnek yaklaşarak; kabul edilebilir boyutlarda ödün vermeyi göze alabilmektir. Ödün istemlerini gerçekleştirmek için ödenen ve olabilirliklerin sınırları içinde kalan bir paydır. Geleceği güvenceye almak, makul sayılabilir ödünlerle olanaklı hale gelebilir. Unutulmamalıdır ki, daha iyi bir yaşam için ödün verilebilir.

Sorunsuz, özgürlükçü, adaletli ve demokratik çözümler, uzlaşmalar üzerinden kotarılır. Zaten yaşamın tamamına yakını, zorunlu ilişkiler içinde olduğumuz kişi veya kurumlarla açık veya örtük uzlaşmalarla sürdürülür. Uzlaşma kendinin özgün istemlerini yaşama geçirmenin güvencesidir. Burada önemli olan bire bir aynı olmak değil, farklılığının bilincinde olarak iletişimde olmak ve çözümden yana tavır koymak gerekir. Uzlaşma en etkin çözüm kolaylaştırıcısıdır. Güvenli birliktelikler zaman kazandırırken maliyeti düşürür. Gönüllü birliktelikler, yaşamın ortak paydalarını artırır ve “millet” olgusunu öne çıkarır. Millet olmak birliğin, beraberliğin, güvenin ve özgürce onurlu yaşamları kurmanın anahtarıdır.

Uzlaşmanın olmayacağı ortamlar, sınıfsal kurguların egemenler eliyle egemen kılındığı yapılardır. Eşitsizliklerin olduğu, paylaşımların adil olmadığı; paylaşımlar aracılığıyla ayrımcılıkların uygulandığı bir ortamda uzlaşma olmaz. Haksızlıkların ve hukuksuzlukların olduğu ve liyakatin gözetilmediği yapılarda uzlaşma olmaz. Yönetime katılımın kanallarının tıkandığı yapılarda uzlaşma, sadece muhalefet cephesinde olabilir ve olmalıdır.

Özgürlüklerin farkında olanlar, uzlaşmanın anlamını, önemini ve gerekliliğini kavrarlar.

Uzlaşmanın gerekliliğini kavramak gerek. İstenir yaşamların yakalanması ve sürdürülmesi uzlaşılarla sağlanabilir. Uzlaşı olması gerekenleri kabullenmekle başlar. Uzlaşmak dayanışmak ve istem benzeşimlerini yaşama geçirmektir. Hiç kuşkusuz, her uzlaşının temelinde olması gerekeni algılamak yatar. Bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak bir bakıma uzlaşı olasılıkları içinde yer alır. Uzlaşmak aynılaşmak değil, olması gerekenleri istemek ve paylaşmaktır. Uzlaşmak her koşulda laikliği yaşama geçirmek ve sürdürebilmektir! Laiklik inançların olduğu kadar, yaşama biçimlerinin de güvencesidir…