“Geldikleri gibi giderler”
Mondros’tan İşgale Giden Süreç
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin fiilen sona erişini hazırlayan bir belgedir. Antlaşmanın 7. ve 24. maddeleri İtilaf Devletlerine, stratejik gördükleri bölgeleri işgal etme hakkını tanıyordu. Bu maddeye dayanarak, 13 Kasım 1918’de İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan savaş gemilerinden oluşan 61 parçalık İtilaf Donanması İstanbul önlerine demirledi.
O gün, Boğaz’a giren düşman zırhlılarını izleyen Mustafa Kemal Paşa, tarihe kazınan şu sözünü dile getirdi:
“Geldikleri gibi giderler.”
Bu ifade, milletimizin esareti kabul etmeyeceğinin ve bağımsızlık mücadelesinin işaret fişeği olmuştur.
İşgalle Geçen Karanlık Yıllar
(1918-1922)
İşgal yılları boyunca İstanbul, İngiliz ve Fransız askerlerinin denetiminde, fiilen yabancı kuvvetlerin kontrolü altında kaldı. Meclis-i Mebusan’ın kapatılması, basına uygulanan sansür, Türk halkına yönelik baskılar ve tutuklamalar, milletin hafızasında derin izler bıraktı.
Ancak bu dönemde de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ve Kuvâ-yi Milliye ruhu Anadolu’da yeşeriyor, İstanbul’un işgaline karşı direniş örgütleniyordu.
Kurtuluşun Habercisi: Sakarya ve Büyük Taarruz
1921’de Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan Türk ordusunun yükselişi, 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile taçlandı. Yunan ordusunun İzmir’de denize dökülmesi, Anadolu’daki işgale son verdi.
Bu gelişmeler, İtilaf Devletleri’ni Mudanya Mütarekesine (11 Ekim 1922) mecbur bıraktı. Mütareke ile Türk ordusunun İstanbul’a girmesinin önü açıldı.
6 Ekim 1923: İstanbul’un Kurtuluşu
Türk ordusu, Refet Paşa komutasında 6 Ekim 1923’te İstanbul’a girdi. Halk, yıllardır hasretle beklediği bağımsızlık gününü büyük bir coşkuyla kutladı. İşgal kuvvetleri şehirden çekildi ve İstanbul yeniden millî hâkimiyetin bir parçası oldu.
Bu tarih, sadece bir kentin değil, Türk milletinin haysiyetinin ve bağımsızlığının yeniden tesis edildiği gündür.
Tarihsel Önemi
* İstanbul’un kurtuluşu, Lozan Antlaşması’nın ardından Türk bağımsızlığının tescilidir.
* Mustafa Kemal Paşa’nın öngörüsünü doğrulayan bir zaferdir: “Geldikleri gibi gittiler.”
* 6 Ekim, Türk milletinin iradesinin, işgale ve esarete karşı en büyük sembollerinden biridir.
Son Söz
Bugün, 6 Ekim’de İstanbul’un kurtuluşunu anarken; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve isimsiz kahramanlarımızı minnetle anıyoruz.
Onların mirası bizlere, yalnızca bağımsız bir vatan değil, aynı zamanda özgürlüğün ve onurun nasıl korunacağını da öğretiyor.
İstanbul'un kurtuluşu kutlu olsun
Kaynakça Notu:
* ATASE Arşivi, Mondros ve Mudanya belgeleri
* Nutuk, M. Kemal Atatürk
* Sina Akşin, İstanbul’un İşgali
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene! 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla