Tür­ki­ye bi­lin­di­ği gibi son bir haf­ta­dır ABD ile meş­gul.

Bir­leş­miş Mil­let­le­rin her yıl Eylül ayı so­nun­da üyesi bu­lu­nan 153 li­de­ri­ni bir araya ge­tir­di­ği top­lan­tı­la­ra Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti de ara­lık­sız ka­tı­lım sağ­lı­yor.

Ancak bu hafta ABD’yi bizim açı­mız­dan önem­li yapan Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan’ın ABD baş­ka­nı Trump ile uzun bir süre sonra gö­rü­şecek ol­ma­sıy­dı.

21 Eylül ta­ri­hin­den iti­ba­ren ABD’de bu­lu­nan Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan baş­kan­lı­ğın­da­ki heyet her ne kadar bir­leş­miş Mil­let­ler deki top­lan­tı­la­ra ka­tı­şa da asıl hedef bi­lin­di­ği gibi 26 Eylül Per­şem­be ak­şa­mı saat 18.00’den iti­ba­ren ABD baş­ka­nı Trump ile ya­pa­ca­ğı gö­rüş­mey­di.

İki lider ara­sın­da Beyaz Saray’daki Oval ofis­te ya­pı­lan top­lan­tı­yı bizde büyük bir merak ile sey­ret­me­ye baş­la­dık.

“Yük­sel Ercan İki lider ara­sın­da yak­la­şık 45 da­ki­ka süren ve ga­ze­te­ci­le­rin­de ka­tıl­dı­ğı top­lan­tı­dan ak­lın­da ne kaldı?” diye so­ru­lur­sa ce­va­bı­mız şöyle olur.

1.​Trump: Rahip Brun­son’u ser­best bı­rak­tın, ben bunu asla unut­mam.

2-Trump: Tür­ki­ye’nin ya­pa­ca­ğı en güzel iş Rusya’dan pet­rol al­ma­mak.

3.​Er­do­ğan: Tür­ki­ye’ye dön­dü­ğüm­de Hey­be­li­ada Ruh­ban okulu ile gö­rüş­me ya­pa­ca­ğım

Yak­la­şık 45 da­ki­ka süren top­lan­tı­da Trump’un hiç sus­ma­ma­sı, Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan’ında ne­re­de ise hiç ko­nuş­ma­ma­sı da bize son de­re­ce il­ginç gelen bir başka ha­di­se.

Ön­ce­ki gün ABD dış iş­le­ri ba­ka­nı­nın “dün­ya­da­ki tüm ül­ke­le­ri­nin dev­let baş­kan­la­rı iş­le­ri­ni gör­dür­mek için Trump ile beş da­ki­ka­lı­ğı­na da olsa gö­rüş­mek is­ti­yor­lar” şek­lin­de­ki açık­la­ma­sı as­lın­da ABD’nin ve ge­ri­de kalan diğer ül­ke­le­rin hangi po­zis­yon­da ol­du­ğu­nu da göz­ler önüne se­ri­yor.

Dün­ya­da var olan ül­ke­le­rin bı­ra­kın dı­şa­rı­da olup bi­ten­le­ri kendi ül­ke­le­rin­de­ki ik­ti­dar­la­rı­nı sür­dü­re­bil­mek adına ABD’den yar­dım bek­le­dik­le­ri hiç kim­se­nin iti­raz ede­me­ye­ce­ği bir ger­çek.

Bizim mem­le­ket­te ya­şa­yan 86 mil­yon va­tan­da­şı­mız ne­re­de ise ta­ma­mı ABD’yi sev­mez.

15 Tem­muz’daki kal­kış­ma son­ra­sı Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­nin ba­ka­nı “Kal­kış­ma­nın ar­ka­sın­da ke­sin­lik­le ABD var” şek­lin­de açık­la­ma yap­mış­tı.

12 Eylül 1980 ta­ri­hin­de beşli cun­ta­nın li­de­ri Kenan Evren ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len ih­ti­lal son­ra­sı ABD’li ba­ka­nın “Our Boys-bi­zim ço­cuk­lar yaptı” şek­lin­de­ki söy­le­mi­ni duy­ma­yan bil­me­yen yok.

Söz ko­nu­su va­zi­ye­te daha yüz­ler­ce bin­ler­ce örnek ve­ri­le­bi­lir.

Ancak bu kadar nef­ret edi­len bir ülke ile bir­lik­te olmak o ülke ile yakın ol­ma­ya ça­lış­mak olsa olsa “Stock­holm send­ro­mu” diye bil­di­ği­miz “Cel­la­dı­na aşık ol­mak­tan” başka bir şey ol­ma­sa gerek.

-Uça­ğı­mız ABD’den

-Te­le­fo­nu­muz ABD’den

-El­bi­se­miz ABD’den

Ayak­ka­bı­mız ABD’den

-Kah­ve­miz ABD’den

-Eği­tim ku­rum­la­rı­mız ABD’den

Vs.​vs.​vs

Hem kızı p hem ay­rı­la­ma­mak son de­re­ce il­ginç.

“Ne se­nin­le ne sen­siz” de­dik­le­ri ga­li­ba bu olsa gerek.