Bazı in­san­lar var­dır ki sa­de­ce ya­şa­dık­la­rı top­lu­mun değil, bir mil­le­tin onuru, ha­fı­za­sı ve mü­ca­de­le­si olur­lar. Dr. Sadık Ahmet işte bu kutlu şah­si­yet­ler­den bi­ri­dir. Batı Trak­ya Türk­le­ri­nin hak ve hür­ri­yet mü­ca­de­le­sin­de sem­bol isim olan bu büyük dava adamı, ar­dın­da sar­sıl­maz bir inanç, di­re­niş ve umut bı­ra­ka­rak 24 Tem­muz 1995’te şe­ha­det şer­be­ti­ni içti.
1947 yı­lın­da Gü­mül­ci­ne’nin Sir­ke­li kö­yün­de doğan Dr. Sadık Ahmet, İstan­bul Üni­ver­si­te­si Tıp Fa­kül­te­si'nden mezun ol­duk­tan sonra Batı Trak­ya’ya dö­ne­rek hem he­kim­lik yaptı hem de Türk azın­lı­ğın sesi oldu. O, sa­de­ce has­ta­la­rı te­da­vi et­me­di; aynı za­man­da bir hal­kın öz­gü­ve­ni­ni, kim­li­ği­ni ve onu­ru­nu da ayağa kal­dır­dı.
1980’li yıl­lar­da baş­la­yan si­ya­sal bas­kı­la­ra karşı mü­ca­de­le eden Sadık Ahmet, Türk is­mi­ni kul­lan­mak dahi ya­sak­ken, mey­dan­la­ra çıkıp “Ben Türk’üm, Türk doğ­dum ve Türk ka­la­ca­ğım” diye hay­kır­dı. Yu­na­nis­tan dev­le­ti­nin sis­te­ma­tik asi­mi­las­yon po­li­ti­ka­la­rı­na karşı hu­ku­ki ve si­ya­si di­re­ni­şin li­de­ri oldu.
1990 yı­lın­da Batı Trak­ya’da ba­ğım­sız mil­let­ve­ki­li ola­rak se­çil­di. Ancak Türk kim­li­ği­ni sa­vun­du­ğu için bas­kı­la­ra uğ­ra­dı, tu­tuk­lan­dı, teh­dit edil­di. Av­ru­pa’da ses ge­ti­ren bu hu­kuk­suz­luk­lar, Sadık Ahmet’in haklı mü­ca­de­le­si­ni daha da gö­rü­nür kıldı. Her adı­mıy­la Batı Trak­ya Türk­le­ri­nin sesi olan bu yiğit lider, 24 Tem­muz 1995'te şüp­he­li bir tra­fik ka­za­sın­da ha­ya­tı­nı kay­bet­ti. Se­ven­le­ri ve dava ar­ka­daş­la­rı bu ka­za­nın bir su­ikast ol­du­ğu­na inan­dı.
Dr. Sadık Ahmet, sa­de­ce Batı Trak­ya’nın değil, tüm Türk dün­ya­sı­nın ha­fı­za­sın­da yer edin­miş, adı saygı ve min­net­le anı­lan bir li­der­dir. O'nun "Biz bu­ra­da varız, var ol­ma­ya da devam ede­ce­ğiz!" söz­le­ri hâlâ Batı Trak­ya Türk­le­ri­nin kal­bin­de yan­kı­lan­mak­ta­dır.
Bugün Sadık Ahmet’in mü­ca­de­le­si, onun adını ta­şı­yan va­kıf­lar, der­nek­ler ve öz­gür­lük sev­da­lı­la­rı ta­ra­fın­dan ya­şa­tıl­mak­ta­dır. Ge­ri­de bı­rak­tı­ğı dava bay­ra­ğı, yıl­ma­dan ta­şın­mak­ta, yeni ne­sil­le­re umut ol­mak­ta­dır.
🔹 Ruhu şâd olsun, da­va­sı daim olsun…
Mavi Didim Ga­ze­te­si ola­rak, şehit li­de­ri­miz Dr. Sadık Ahmet’i rah­met, min­net ve şük­ran­la anı­yor; Batı Trak­ya’daki soy­daş­la­rı­mı­zın mü­ca­de­le­si­ne her daim gö­nül­den des­tek ve­ri­yo­ruz.
Bu ve­si­le­ile
Top­lum­sal de­ğer­le­re sağ du­yu­lu, so­rum­lu­luk bi­lin­ci için­de gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­ti­ren basın, Top­lum dü­ze­ni­nin ko­run­ma­sı­nın en büyük gü­ven­ce­si­dir. Başta Mavi Didim Ga­ze­te­si mesai ar­ka­daş­la­rı­mı­zın on­la­rın şah­sın­da Bütün Basın men­sup­la­rı­mı­zın 24.​Tem­muz Ga­ze­te­ci­ler ve Basın Bay­ra­mı­nı­zı en kalbi duy­gu­la­rım­la kut­lar, Ça­lış­ma­la­rız­da Ba­şa­rı­lar di­le­rim Son­suz Sevgi ve Say­gı­la­rım­la