Son dönemlerde hepimizin hayatını olumsuz yönde etkileyen ayrışmanın sona ermesini beklerken ayrışma bırakın ortadan kalkmayı nerede ise her saat daha de derinleşerek artıyor.

Son bir haftadır başta İstanbul olmak üzere yurdun tamamında etkili olan kar yağışı var olan ayrışmayı kat be kat daha üst noktalara taşıdı.

31 Mart ve 28 haziran 2019 tarihinde yapılan yerel seçimde İstanbul seçmeni “Büyükşehir belediye meclisinde Millet ittifakının başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun elini güçlendirecek kadar fazla meclis üyesi verseydi mevcut durum şu andakinden farklı olurmuydu.?” sorusuna cevap verebilmek bizim için gerçekten zor.

Yurt genelinde Cumhur ittifakının yerel iktidarda ise millet ittifakının olması anlatmaya çalıştığımız ayrışmayı iyiden iyiye körükledi.

Hal böyle olunca bir taraf ne kadar haklı olursa olsun karşı taraf bırakın ikna olmayı muhatabını dinlemiyor bile.

Siyaset bölünmüş

Medya bölünmüş

Seçmen bölünmüş

Kafalar karışık

Umutsuzluk en üst noktada

Kimse kimseye inanmıyor

Ortam siyaseten her geçen gün biraz daha fazla geriliyor.

Böylesi durumlarda yani halkın kafasının karışık olduğu anlarda tek çözüm yeniden bir güven oyu almaktır bunun yolu da sandıktır.

Türk seçmeni oldum olası sınırları içerisinde yaşadığı bölge belediye başkanı ile iktidar partisinin aynı noktada olması gerektiğine inanır.

Son dönemde genel seçim ile yerel seçimin birbirinden bağımsız zamanlarda olması karışık olan kafaları iyiden iyiye karıştırdı.

2018 yılında yapılan genel seçimde Cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan kazanırken milletvekilliği genel seçimde de Cumhur ittifakı TBMM’de çoğunluğu sağladı.

Ancak 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimi büyük oranda millet ittifakının adayları kazanınca yazımızın başında anlatmaya çalıştığımız büyük ayrışma ortaya çıkmış oldu.

O noktadan sonra en ufak bir tartışmada bile

BİZ

SİZ

ONLAR

Üçlemesi hayatımızın değişmez olumsuzlukları olarak yerini aldı.

Halbuki bize lazım olan Siz ve Onlar değil BİZ’dir.

Sadece ve sadece BİZ…