Aytepe Barış Anıtında başlayan 2 Temmuz Sivas Katliamı Anma yürüyüşü, slogan ve alkışlar eşliğinde 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Parkında sonlandı.

 Didim Cemevi tarafından düzenlenen anma yürüyüşüne CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, Sivas Katliamında hayatını kaybeden Nesimi Çimen’in kızı Saniye Çimen ve kitle örgütleri katılım gösterdi.

ŞERİATA KARŞI LAİKLİK, ZULME KARŞI ADALET'İÇİN 30.YILINDA 2 TEMMUZ'DA YİNE ALANLARDAYIZ!

Didim Cemevi yöneticisi Engin Ağrı, 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Parkında gerçekleşen basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Ağrı, açıklamada “2 Temmuz 1993 Cuma günü, Madımak otelinde yaşatılan katliamın üzerinden 30 yıl geçti. 4. Pir Sultan Abdal'ı anma etkinliklerinde gerici, ırkçı, faşistler tarafından, 33 aydınımız, ozanımız, sanatçımız, semah dönen gençlerimiz, kısacası AYDINLIK GELECEĞİMİZ Madımak Oteli Ateşe verilerek katledilmiştir.  Katliamın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, katliamın hesabı verilmemiş, arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmamış, Adalet yerini bulmamıştır. Katillerin çoğu affedilmiş, yurt dışına çıkarılmış, normal yaşamlarına devam etmiştir. Tutuklu olanlar serbest bırakılmıştır. 30 Yıllık hukuk mücadelesinde adeta aileler, Alevi örgütleri ve vicdanlar yargılanmıştır. Cafer Erçakmak ve 7 kişinin yargılandığı davanın zaman aşımı kararı, Dönemin başbakanı, Recep Tayyip Erdoğan tarafından "milletimize hayırlı olsun" diyerek karşılanmıştır. Firari 3 sanık yönünden, devam eden mahkeme süreci de zaman aşımına uğratılmaya çalışılmaktadır. Herkes bilmelidir ki, Sivas Madımak Katliamı İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz.  Madımak katliamı, toplumun ayrışması, kutuplaştırılması için bilinçli seçilmiş bir Alevi Katliamıdır. Yaşadıklarımız, bize bir kez daha göstermiştir ki örgütlü olmayan halklar ezilmeye, asimile olmaya, sömürülmeye ve katledilmeye mahkûmdurlar. Dün Madımak Otelini kuşatanlar, devlet kadrolarında işe alınmış hatta milletvekili yapılmıştır. Devlet, Maraş, Sivas, Çorum, Dersim, Malatya katliamlarında olduğu gibi Madımak katliamı ile de yüzleşmediği için Gazi, Ümraniye, 10 Ekim, Roboski, Suruç gibi katliamları yaşadık. Katliamlar, ancak amasız fakatsız yüzleşilerek aydınlatılabilir. Katliamların arkasındaki gerçek faillerin açığa çıkarılması için bu bir zorunluluktur.

GFGDFD

İMAMLARIN YERİ CAMİLERDİR, OKULLARI ÖĞRETMENLERİMİZE BIRAKIN!

Siyasal İslam referansı ile ülkeyi yönetmek isteyenler, Laikliğe savaş açıyor, tüm müfredatı dincileştiriyor, okullara imamlar göndererek tüm okulları İmam Hatip Liselerine Çeviriyor. ÇEDES Projesi adı altında eğitimi tarikatlara, çocuklarımızı imamlara teslim ediyor. Yüksek sesle bir kez daha haykırıyoruz.

Aleviliği baskı altında tutmak, asimile etmek adına ziyaret adı altında, Dergahlarımıza, inanç merkezlerimize gelen Cumhurbaşkanının Kutsal Sembollerimizi duvarlardan indirtmesi, adeta bize parmak sallamaktır. Yaratılan bu atmosferden cesaret alanlar Cemevlerimize saldırıyorken, Aleviliğin içini boşaltma hedefiyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı "Alevi Bektaşi Kültür Dairesi' kurarak, Alevilerin kimliğini ve inancını yok sayan, Sünnileştiremediği Aleviliği ise yok etmeye programlı asimilasyon politikası izlemeye devam ediyor. Eşit yurttaşlık istiyoruz?

Madımak Otelinde bizleri yakanlar, depremde on binlerce canımızı göçük altında bırakanlardır. Üzerinden yüz elli gün geçmesine rağmen deprem bölgesinde ki canlarımızın önemli bir kısmı halen sağlıksız ve hastalık saçan ortamlarda, çadırlarda yaşamaktadır.

EZİLENLERE DİN İMAN YANDAŞLARA HAN HAMAM

Bugün Türkiye tarihinin en gerici, ırkçı, dinci ve faşist meclisi oluşmuştur. İktidar seçim süresi boyunca bir Alevinin cumhurbaşkanı adayı olmaması ve seçimi kazanmaması için her türlü hakaret, iftira ve yalan kurgularla kimlik siyaseti ve Alevi düşmanlığı yaparak kutuplaştırmıştır. Örneğin seçim toplumu Sürecinde Erzurum'da İmamoğlu'na yapılan saldırı bize bir kez daha, Madımak katliamını hatırlatmıştır. Değerli canlar biz kez daha yineliyoruz Kadın cinayetleri politiktir. Bu, utancın ve kara lekenin politikası İstanbul Sözleşmesinden çekilenlerdir. Her geçen yıl kadın cinayetleri ve istismarları katlanarak artarken cezasızlık politikası beraberinde yeni cinayet ve tacizleri getirmektedir. AKP demek yoksulluk, açlık ve sefalet demektir. Artık emekçilerin kabuslarından başka kaybedeceği bir şey kalmamıştır. Ülke nüfusunun neredeyse tamamı açlık ve yoksulluğa karşı mücadele verirken, bir avuç iktidar yanlısı lüks ve şatafat içinde yaşamaktadır. AKP anlayışı, "ezilenlere din iman yandaşlara han hamam" siyaseti yürütmektedir.” dedi.

Ağrı, açıklamasının sonunda taleplerini sıraladı:

“Aleviler olarak bir kez daha diyoruz ki;

• Cem evleri Alevilerin ibadethanesidir ve Anayasal güvence altına alınmalıdır. Kapatılan ve el konulan Dergâhlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir.

• Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.

• Alevi köylerine cami yapılmasından vaz geçilmeli, Alevilerin Kutsal Mekânlarına yapılmak istenen baraj, HES, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir. • Din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalı, eğitimin içeriği bilimsel çağdaş normlara ve kavuşturulmalıdır.

• Alevi inancının asimilasyonu ve yaşamın her alanının gericileştirilmesinin kurumsal karşılığı olan, Laik demokratik ve Cumhuriyetin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lağv edilmelidir.

• Devlet, tarihimizle ve yaşatılan katliamlarla yüzleşmeli ve hesabını vermelidir. Madımak Oteli Utanç Müzesi olmalıdır. Bütün bu taleplerimizle katliamın 30. yılında buradayız ve bir aradayız. (Devletin Alevisi olmayacağız. Adalet için, barış için, demokrasi için bir arada kardeşçe yaşamak için buradayız,

En temel talebimiz olan Eşit yurttaşlık hakkımızı haykırmak için buradayız.

Aydın’da toplu taşımaya zam!  Büyükşehir meclisinde onaylandı
Aydın’da toplu taşımaya zam! Büyükşehir meclisinde onaylandı
İçeriği Görüntüle

İLŞİLŞ

Biz Aleviler, kimsenin inancından, kimliğinden, dilinden, kültüründen, cinsiyetinden dolayı ötekileştirilmediği, horlanmadığı, öldürülmediği, herkesin barış içinde bir arada kardeşçe yaşadığı, hakça bölüşümün esas alındığı, savaşların ve sömürünün son bulduğu kısacası inancımızda Rıza Şehri olarak tarif edilen bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu dünyayı bütün ötekiler ile birlikte inşa edeceğiz. Madımak katliamını ve insanlığa karşı işlenmiş tüm suçları unutmayacağız, unutturmayacağız, hesabını soracağız.

Unutmak; başta inancımıza, direncimize, tarihsel bilincimize, Kerbela'daki Hüseyni duruşa, Enel Hakk'tan geçmeyen, Hallac-1 Mansur'a, Baba İlyas'tan Kalender Şah'a, Dar ağacında ki Pir Sultan Abdal'dan günümüze, hak ve hakikat mücadelesinde inançları uğruna bedel ödeyenlere ihanettir.

Unutmak; Asım Bezirci'nin Kalemine, Hasret Gültekin'in Bağlamasına, Nesimi Çimen'in Kaya'nın düşlerine ihanettir.

Curasına, Asuman Sivri'nin Semahina, Koray Madımak Katliamı'nı Unutturmayacağız, Hesabını soracağız!”

HABER: HEYBET KARABABA 

İİİ-1