(Kalabalıklar Susarken Konuşmanın Bedeli)

Herkes susarken konuşmak, bazen kahramanlık sayılır; bazen de aptallık. Toplumun gözüyle baktığında, fark çoğunlukla yalnızca sonucu belirleyen alkıştır. Oysa vicdanın gözüyle bakıldığında, alkış değil, ses önemlidir. Çünkü bazı sesler, sessizliğe karşı açılan savaştır.

Sessizlik Sarmalı mı, Enayi Sarmalı mı?

İletişim kuramlarında sessizlik sarmalı, insanların çoğunlukla uyum sağlamak adına düşüncelerini açıklamaktan kaçınmalarını açıklar. Çünkü dışlanma korkusu, aidiyet gereksiniminin önüne geçer.

Ama bazen biri çıkar; tüm bu sarmalların dışına, konforun dışına, onay arzusunun dışına…

Ve konuşur.

Toplumun ezberini bozan herkes, önce yadırganır, sonra etiketlenir.

  • "Çok konuşuyor."

  • "Her şeye muhalif."

  • "Kendine zarar veriyor."

  • "Bu çağda böyle açık sözlü olunur mu?"

Sonra bir söz duyulur:
“Enayi.”
Gerçeği dile getirenin omzuna yapışır.
Yürekliliğin adı, budalalıkla eşanlamlı olarak tanımlanır.

Ve işte o an, yalnızca sessizlik değil, “enayi sarmalı” devreye girer.

Enayi Sarmalı Nedir?

Enayi sarmalı, çoğunluğun sessizliği onayladığı, cesaretin cezalandırıldığı ve eleştirinin dışlandığı ortamlarda;
doğruları dile getirenin içine tutsak edildiği döngüdür.

Bu sarmalda:

  • Konuşan, susturulmaz; yalnızlaştırılır.

  • Eleştiren, ikna edilmeye çalışılmaz; dışlanır.

  • Yazanın düşüncesi tartışılmaz; itibarsızlaştırılır.

Ama o yine de susmaz. Çünkü susarsa, kendisi olmaktan çıkar.

Bir İtiraf: Ben bu sarmalın içindeyim

Bu satırları yazan kişi olarak itiraf ediyorum:
Evet, ben o “enayi” olabilirim.
Çünkü herkes susarken yazıyorum, konuşuyorum, eleştiriyorum.
Bedel ödemek pahasına…

  • Dışlandım,

  • Cezalandırıldım,

  • Görmezden gelindim.

Ama asla değişmedim.
Çünkü sustuğumda yok olacağımı biliyorum.

Toplum, konfor sever, rahatı sever güvende olmayı sever

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın der.

Toplum uysallığı, sessizliği, sıradanlığı ödüllendirir.

Oysa gerçek ilerleme, genellikle rahatsız edenlerin eliyle olur.
Tarihte iz bırakanlar, genellikle başlangıçta alkışlanmayanlardır.

Belki "enayi" değilim; belki yalnızca erken uyanmış bir insanım.

Eğer bu dünyada bir şeyler değişecekse, bu, enayi sarmalının içinde kalıp, susmayanlar sayesinde olacak. Çünkü bazen bir kişi konuşur ve bir toplum kendi sessizliğini duymaya başlar. Belki giderek o toplum da yeniden konuşmaya başlar.


*Küçük bir açıklama:

Sessizlik Sarmalı Kuramı (Spiral of Silence Theory), Alman siyaset bilimci Elisabeth Noelle-Neumann tarafından 1974 yılında geliştirilmiş bir kamuoyu ve iletişim kuramıdır. Bu kuram, bireylerin fikirlerini açıklama ya da susma davranışlarını, çevrelerinde algıladıkları çoğunluk görüşü ile ilişkili olarak açıklar.

Akademik literatürde ya da iletişim kuramlarında “Enayi Sarmalı” (Fool’s Spiral) adında tanımlanmış bir kavram yoktur. Bu terim, tamamen tarafımdan eleştirel düşüncenin bir ürünü olarak ortaya çıkmış, “Sessizlik Sarmalı” kuramına bir tür karşı duruş ve ironik eleştiri olarak geliştirilmiştir. Değerli okurlarımın bilgisine sunarım.