“Dişi cinsten insan.” olarak tanımlanan kadın insan soyunun yarısıdır. Sosyolojik açıdan kadını inceleyecek olursak bazı toplumlarda  alabildiğine hor görülürken, bazı toplumlarda ise tapılacak derecede yükseltilmiştir.
    Çağlar boyunca kadınlar birbirlerine düşen görevleri hakkiyle yerine getirmişlerdir. Kadını erkekle birlikte eşit tutan milletlerden biri de bizim milletimiz Türk Milletidir. Eski Türklerde fermanlar Hakan ve Hatunun emri gereğince diye başlardı. Aksi takdirde o ferman Türk Milleti tarafından uyulmaz ve uygulanmazdı. Kadın kocasının yanında işçi, kadın kocasının yanında çiftçidir. Bunlara ilaveten evinin kadınıdır. Kültür tarihi incelemelerimizde bazı toplumlarda kadın tamamen erkeğin malıdır. Bu meyanda bazı destanlarda: “Allah kadını yarattı, gerisini erkeğe bıraktı.” gibi veciz sözlerle kadını tamamen erkeğin malı gibi görmektedirler. Bu da kaba kuvvette erkeklerin üstün olmasından kaynaklanan bir olgudur.
    Türklerin her döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de Türk Milleti kadınına gerçek değerini vermiştir. Ulu önder Atatürk : “ Dünyada her şey kadının eseridir.” diyerek  onlara seçme ve seçilme hakkını birçok dünya milletlerinden önce vermiştir.  
    Kadınların lehinde ve aleyhinde binlerce söz söylenmiştir. Kadın yüzünden binlerce cinayet işlenmiş, binlerce ocak sönmüştür. Bunların sebebi ise hep duygusal davranışlar ve cehalettir.
    “Erkekler bağlı oldukları kadınlara aşık olurlar; kadınlar ise aşık oldukları erkeklere bağlanırlarmış.” Oscar Wilde : “İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder.” demiştir.
    Toplumların yücelmesinde, yükselmesinde elbette kadınların rolü hiçbir zaman inkar edilemez. Onlar analarımızdır, onlar bacılarımızdır, onlar hemşirelerimizdir, onlar ebelerimizdir, onlar öğretmenlerimizdir. Onlar İstiklal Savaşında kağnılarla mermi taşıyanlarımızdır. Onlar Yörük Ali’nin maiyetinde düşmana karşı amansızca mücadele eden Çete Ayşe’lerdir, Çiftlikli Kübra Efelerdir, Kara Fatma’lardır.
    Satırlarımıza Bacon’un şu güzel sözüyle son verelim.
    “Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta bakıcısıdır.”

---------------------------ŞİİR KÖŞESİ----------------------

  DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Yaşayan insanların canı ve kanısınız
Bütün çağlar boyunca takdir etti aydınlar
Sizler insan soyunun kutsal olanısınız
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Karanfilsin, goncasın; şifa veren bir balsın
Neslin devamı için tutunacak son dalsın
Kocaların dayağı artık mazide kalsın
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Sizler olmasaydınız medeniyet olmazdı
Her şey yozlaşır gider örf ve adet kalmazdı
Erkeklerin kalbine aşk ve sevgi dolmazdı
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Sizden geçti erkeğe merhamet ve acıma
Sizler merhem oldunuz derdime ve acıma
Zalim olana karşı tavrını koy, acıma
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Teniniz ve yüzünüz günde solmamalıydı
Güçlülerin kalbine nefret dolmamalıydı
Toplumdaki yeriniz böyle olmamalıydı
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

“Hakan ve Hatun” diye anılsın yine adın
Melek kanadı gibi olmuştur hep kanadın
Erkek başarılıdır varsa yanında kadın
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Hor görülüp ezilme, gerçekten cana yetti
Kadın hakları geldi, sömürü çoktan gitti
Şimdi eşitlik devri, kölelik devri bitti
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Karanlık değil artık, şimdi kazanın dibi
Hakimi, doktoru var; hem yazarı, edibi
Sizler de insansınız, yaşayın insan gibi
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Tersine döndürmeyin doğru dönen bu çarkı
Kızların, kadınların okumak doğal hakkı
Bu konuda erkekten olmasın artık farkı
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.

Her zaman olmuşsunuz tüm dertlerin ilacı
Sizlersiniz elbette sevgili, ana, bacı
Göstermesin Allah’ım sizlere artık acı
Dünya kadınlar günü kutlu olsun kadınlar.
              Şükrü ÖKSÜZ

----------------------------------------------------

KADINA ŞİDDETTEN 

Güzelin kalbine daim dolalım
Sevdiğimiz kızla yuva kuralım
Mutlu yaşayalım, mutlu olalım
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Ölçülü olmalı adımlarımız
Gençlere örnektir aydınlarımız
Baş tacımız olsun kadınlarımız
Kadına şiddetten uzak duralım. 
 
Camiler yeridir beyaz feslinin 
Toplumda yeri yok yüksek seslinin
Devamıdır onlar insan neslinin
Kadına şiddetten uzak duralım. 

İnsan olan insan her sözden anlar
Anne, bacı, eştir bu dişi canlar
Dünya nüfusunun yarısı onlar
Kadına şiddetten uzak duralım.

Olmayalım asla hasretlik çeken
Biz gülü sevelim batmasın diken
Kaba kuvvet neymiş akıl var iken
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Kalplere ağ gibi sevgi örelim
İyilik ederek kalbe girelim
Sevdikçe, sevelim hep hoş görelim
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Hem erkek hem dişi sevgiyi alsın
Tatlının tatlısı hülyaya dalsın
Onlar bir melektir kalplerde kalsın
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Şanımızdır bizim, hem canımızdır
Damarda dolanan al kanımızdır
Bağlı olduğumuz tek Han’ımızdır
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Tek eşlilik esas, çiftle yatılmaz
Kalplerdeki sevgi asla satılmaz
Hayvanlara bile dayak atılmaz
Kadına şiddetten uzak duralım. 

“Ayrılık insana sonradan koyar”
Vaktinde kendine ver dostum ayar
İnsan olan insan cana mı kıyar?
Kadına şiddetten uzak duralım. 

Bir kalpten bir kalbe sevgidir esen
Bu dünyada olma, asıp ve kesen
Hem akıl, hem izan sahibi isen
Kadına şiddetten uzak duralım. 

En iyisi bence sevmekmiş meğer
Seviyorsa kalbin dünyaya değer
Son sözümü benim sorarsan eğer:
Kadına şiddetten uzak duralım. 
       
          Şükrü ÖKSÜZ

------------------------------------------------------------

KADINLARIMIZ

Basit ve sıradan insanlar gibi
Kadını hor görmez aydınlarımız
Koruruz onları aslanlar gibi
Başımızın tacı kadınlarımız.

Devam ettirenler onlardır soyu
Onlara sevgimiz olmalı koyu
Mutlu yaşasınlar bir ömür boyu
Çekmesin hiç acı kadınlarımız.

Yuvayı kuranlar erkekle dişi
Çocuklar ve mutfak kadının işi
Gönülden sevmeli er olan kişi
Her derdin ilacı kadınlarımız.

Gerçekten yanadır yalana sapmaz
Kaya gibi serttir kolay nem kapmaz
Her işte çalışır ayırım yapmaz
Hem ana hem bacı kadınlarımız.

Tüm çocuklarını her zaman kollar
Su gibi akarak geçmiştir yıllar
Oğlunu askere kınalı yollar
Vatana duacı kadınlarımız.

Albeni AKÇAY - NAZİLLİ

----------------------------------------

AĞLAMA ANNECİĞİM 

Uçtum bu dünyadan, bir melek gibi
Göçtüm bu dünyadan, kelebek gibi
El bebek, gül bebek, el üstündeyim
Ne olursun ağlama anneciğim…

Güllerle çevrili, sur içindeyim
Cennetten süzülen, nur içindeyim
Kederden uzak, sürur içindeyim
Ne olursun ağlama anneciğim…

Sakın merak etmeyin ! Ben nerdeyim ?
Çok rahattır yerim, ben çok iyiyim
Sonsuzluk varken, dünyayı neyleyim 
Ne olursun ağlama anneciğim…

Kuş olup, cennete uçmaya gittim
Şefkat kanadımı, açmaya gittim
Kevser şarabını, içmeye gittim 
Ne olursun ağlama anneciğim…

Kudretten tütüyor; evim, ocağım
Tastamam her şeyim, yoktur açığım
Buradan sizlere, hep duacıyım
Ne olursun ağlama babacığım…
Ne olursun ağlama anneciğim…

  Mehmet IŞILAK – AYDIN

--------------------------------------------------

ŞİMDİ UZAK DUR BENDEN

O’nu hiç sevmemiştim, özlememiştim derken,
Teselli aramışsın, yırttığın tek resmimden
Bir kez olsun yolunu gözlememiştim derken,
Sormuş sual etmişsin, anıldıkça ismimden.

Sonbaharda geç açan güz gülleri miydik biz?
Birbirini anlamaz, lâl dilleri miydik biz?
Düşman iki ülkenin yâd elleri miydik biz?
Aşka sahip çıkmadın, kaçtın gittin cismimden?

Yıllar sonra pişmanlık, içini yakmış durmuş,
Belki gelirim diye zamanı geri kurmuş
Sana dönmez diyeni tek kurşun ile vurmuş
Barışmak için medet bile ummuş hasmımdan,
Şimdi uzak dur benden, hatta kork git hışmımdan…

Fatma UÇARLAR - ISPARTA

--------------------------------------------------

  AĞIDIM SENSİN

Anadolu’yum ben, durgun dalgın
Gönüllerin sınırında tutunan,
Kederlerime inattır bu acılarım
İlmek ilmek dokunur hayatlara…

Kiraz ağacına bakıp gülümserim
Deremem al renkte meyvelerimi,
Esintide düşen kuru yapraklarıma
Hep solgun gözyaşlarımı dökerim…

Kömür karasına kalmış gözlerimin
Ateşinde yanar soğuk bedenim,
Asırlardır tutamam kırık ellerini
Ne fayda, sensin yine sevdiğim…

İbrahim SOYALAR – NAZİLLİ