KİBELE: NEDEN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ?

Didim Kibele Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı üzerine; Danıştayda açılan “İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilme Kararının İptaline”  ilişkin davalar ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Danıştayda görülen davalara dernek avukatları aracılığıyla katılım sağlayan Kibele Kadın Derneği’nin açıklaması şu şekilde;

İstanbul Sözleşmesi, imzaya açıldığı günden beri tartışmaların odağında olmuştur. Yapılan aleyhte kampanyaların sonucunda Türkiye, 20 Mart 2021 tarihinde Sözleşme’den çekilmiştir. Kadına yönelik şiddetin son yıllarda artış gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddeti engelleme amacı önem kazanmaktadır.

Türkiye’nin 2012 yılında ilk imzacısı olduğu, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti önlemek konusunda en kapsamlı ve bağlayıcılığı olan ilk uluslararası belgedir.

Sözleşmenin maddeleri dört ana başlık üzerine kurulmuştur:

1- Kadına yönelik şiddetin temelinde yatan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olan cinsiyetçi tutum ve davranışları değiştirmeyi hedefleyerek şiddeti önlemek

2- Danışma merkezi, sığınak, cinsel şiddet kriz merkezi gibi destek mekanizmalarını kurarak şiddet riski altındaki kadınları şiddete karşı korumak

3- Şiddete uğrayan kadın şikayetten vazgeçse dahi şiddet suçu karşısında faillere gerekli cezaları vermek

Tırın çarptığı otomobil hurdaya döndü: 1'i ağır 2 yaralı Tırın çarptığı otomobil hurdaya döndü: 1'i ağır 2 yaralı

4- Ülke çapında kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek için kurumlar arasında gerekli koordinasyonu kurmak.

İstanbul Sözleşmesi’nde, şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadeleyi merkeze aldığı için ısrar ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nde, kadınların herhangi bir nedenle ayrımcılığa maruz kalmadan haklarından yararlanmaları garanti edildiği için ısrar ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nde kadına yönelik şiddet alanında koruyucu ve önleyici tüm mekanizmaların ve politikaların güvencesi olduğu için ısrar ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nde, devlete her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, şiddeti önlemek, kadınları şiddete karşı korumak ve failleri cezalandırmak yükümlülüklerini verdiği için ısrar ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesi’nde ısrar ediyoruz çünkü kadınların ve çocukların şiddet görmediği bir dünya için mücadele ediyoruz! Tüm kadınları, kadın ve LGBTİ+ örgütlerini, baroları, emek ve meslek örgütlerini ve siyasi partileri; eşit ve şiddetsiz bir yaşam isteyen herkesi hep birlikte hukuka ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.